Dünya Sağlık Örgütü (World Health Organization - WHO), Birleşmiş Milletlere bağlı olan ve toplum sağlığıyla ilgili uluslararası çalışmalar yapan örgüttür.
Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler çatısı altında 19-22 Temmuz 1946 tarihlerinde New York'ta düzenlenen Uluslararası Sağlık Konferansı'nda BM’ye üye 51 ülkenin temsilcisi ile Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), OIHP (Merkezi Paris’te bulunan Uluslararası Halk Sağlığı Bürosu), PAHO, Kızılhaç, Dünya İşçi Sendikaları Federasyonu ve Rockefeller Vakfı temsilcileri Dünya Sağlık Örgütü anayasasını oluşturuldu.
DSÖ Anayasası 22 Temmuz 1946 tarihinde 61 ülkenin temsilcisi tarafından imzalanmış ve DSÖ Anayasası en az 26 üye ülke tarafından resmen kabulü ile yürürlüğe girmiştir.
Merkezi Cenevre'de bulunan ve 150 ülkede faaliyet gösteren DSÖ bünyesinde 7 bini aşkın kişi görev yapmaktadır.
Örgütün başkanlığına 2017 yılında Etiyopyalı Tedros Adhanom Ghebreyesus 5 yıllığına seçilmiştir.
Tedros Adhonam Ghebreyesus, 2017'den beri Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü olarak görev yapan Etiyopyalı bir mikrobiyolog ve uluslararası kabul görmüş sıtma araştırmacısıdır. Ayrıca Afrika Birliği tarafından onaylanan "doktor olmayan kişidir" ve ilk kez örgütün başına getirilen tek Afrikalıdır.
DSÖ'nün tüzüğünde kuruluş amacı "Tüm insanların mümkün olan en yüksek sağlık düzeyine ulaşmaları" olarak belirtiliyor. Örgüt bu amacı gerçekleştirmek üzere uluslararası sağlık çalışmalarının koordinasyonunu ve eşgüdümünü sağlıyor.
Politikalarını ülkelere empoze etme yetkisi olmayan DSÖ, hastalıkların önlenmesi ve alınacak önlemler konusunda hükümetlere tavsiyelerde bulunuyor.
Covid-19 pandemi süreci ABD Başkanı Donald Trump'ın DSÖ'ye ayar vermesi ile birlikte küreselcilerin yönetiminden uzaklaşıp ulusalcıların yönetimine geçerek gerçek kuruluş amacına hizmet edeceği değişimin ayak sesleri midir?
ABD Başkanı Donald Trump, Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) koronavirüs salgını döneminde yaptığı eleştirilerin salgının dünya geneline yayılmasında ciddi sorumluluğunu olduğunu ve bu konuda en başta örgütün dünyayı yanılttığını savundu, ardından maddi yardımları da durdurduğunu açıkladı.
ABD, Dünya Sağlık Örgütü'nün yıllık bütçesinin yüzde 14'ünden fazlasını fonluyor. Yıllık yardımları 400 milyon doların üzerinde.
Donald Trump, salı günü Beyaz Saray'ın bahçesinde düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin bu süreçte WHO'yla ilgili bir soruşturma yürüteceğini söyledi, "Bu soruşturma, WHO'nun koronavirüsün yayılmasını gizlemesine ve süreci iyi yönetmemesine yönelik olacak" dedi.
ABD'nin maddi yardımları durdurmasının ardından Dünya Sağlık Örgütü'nün bir numaralı finansörü Bill ve eşi Melinda Gates Vakfı. Bu vakıf, örgütün bütçesinin yüzde 9,76'sını finanse ediyor. Bu da yıllık yaklaşık 250 milyon dolara denk geliyor. Eğer ABD gönüllü katkının tümünü keserse, Bill ve Melinda Gates Vakfı, WHO'nun en büyük finansörü durumuna gelecek.
Üçüncü sıradaki finansör ise, dünya genelinde aşıların yaygınlaştırılması için çalışan, en büyük finansörü yine Bill ve eşi Melinda Gates Vakfı olan GAVI AŞI İTTİFAKI. GAVI'nin bütçeye katkısı da yüzde 8,39.
DSÖ'nün dünya ülkeleri üzerinde yaptığı faliyet ve oluşumlarının yakın tarihini kısaca analiz edecek olursak; 2000, 2010, 2019 kuşağında Dünya üzerinde etkili olan salgın ve öldürücü hastalıklar kuş gribi, domuz gribi, şap hastalığı (deli dana) sars ve mers!..
Covid-19 pandemi sürecinde de DSÖ’nün başarılı olduğu henüz gözlenmemiştir.
CNN International’ın Lancet Bulaşıcı Hastalıklar tıp dergisinde yayınlanan araştırmadan derlediği habere göre, Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle yaşanan ölüm oranı hafif veya asemptomatik vakalar da dahil edilince abartıldığı ölçüde değil, yüzde 0.66’ civarlarında seyrediyor...
Covid 19 dünyadaki güncel vaka sayısı
44 Mn,+358 B
İyileşen hasta, 29,8' Mn,
ölen hasta sayısı, 1,17' Mn..
SARS ve MERS bulaşıcı hastalığı ölüm oranı ise bu verilerin çok daha fazla üzerinde iken neden dünyada "Pandemi" ilan edilmedi?
Peki DSÖ nerelerde başarılı olup neler yapmıştır?
Mesela DSÖ'nün izni dâhilinde olmayan hiçbir en iyi şekilde geliştirilmiş ve üretilmiş tıbbî cihazlara kullanım izni verilmediğini biliyor muyuz?
Yahut; AİDS üzerinde yapılan faydalı çalışmaları görmezden gelirken, kanserli hastalara uygulanan kemoterapi uygulamaları ile insan vücudunda ki hücreleri öldürüp hastane mikrobu ve gribal enfeksiyonlar vesilesi ile insanların ölüme terk edilebildiğini?
Rockefeller vakfı temsilcileri neden bu kuruluşun kurucuları içerisinde?
Bill ve Melinda Gates bu örgütün neden en büyük finansörü?
Bu soruların cevabıni bir sonraki yazımızda anlatacağız..
Izm'leri takip etmeye devam edelim.