Din meselesine dair birkaç cümle:
"Din akide, ibadet ve muamelattan müteşekkil bir kavramdır." Herbirini ayrı ayrı değerlendirebilirsiniz ancak birbirinden ayıramazsınız!
İtikad meselesi bazı sapkın mezhepler müstesna, neredeyse tüm mezhepler tarafından aslına uygun olarak kabul ve ikrar edilir. Ancak, "Muamelat ve ibadet" kısmında ciddi ihtilaflar bulunur.
Bunların çoğu "Tali" meselelerden ibarettir. Üzerinde en çok ihtilaf edilen mevzu "Dinin emir ve yasaklarının günlük yaşama dahil edilmesi hususundaki hassasiyet konusundadır"
Din konusunda, geçmişten günümüze bütün tartışma ve münazaraların tümünden şu sonuca gitmek mümkündür: Din, yaşanılan ve hayatın tümünde icra edilen, yaşamın her alanına hakim olan şeyin adıdır!
Hal böyle olunca, hayatımıza dahil ettiğimiz her davranış, tepkime, icraat, hülasa, tuvalet adabından, yatağımıza, ticaretimizden, tasaddukumuza, sokağımızdan, şehrimize, adaletten, hukuka varıncaya değin hepsine müdahale eder, yönlendirir ve uygular!
İşte tüm bunların künhü dinin kendisini temsil eder.
Özetle; Yaşantımızla, inandıklarımız birbirini teyyit ediyorsa mesele yok.
Zira, aklın temel düsturu genellikle sözü değil, eylemi muhatap alır. 
Din de öyledir. 
Ve" Din, tabi olduğunuzu söylediğiniz değil, söylediğini yaptığınızda tabi olduğunuz şeydir...