Kazakistan iş adamları Derneği'nde Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış zenginlerle arası iyi olan, birde baktık ki Meral Akşener'in bir numaralı prensi oluverdi.
Adı Buğra Kavuncu.
Kuruluş aşamasında tanıdım kendisini, daha önce adını bile bilmezdim.
Kazakistan iş adamları Derneği'nde Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış zenginlerle arası iyi olduğu için birde baktık ki Meral Akşener'in bir numaralı prensi oluverdi.
O süreçte MHP'den ayrılıp IYI partinin üst kademesinde olan milliyetçiler kendisinden rahatsız olmaya başladı, Çünkü Sayın Meral Akşener'in kendisinden sonra Buğra Kavuncu'yu genel başkan olarak hazırlayacağı iddiaları vardı.
Meral Akşener onu hep vizyonda tuttu. Özel sevgi ve ihtimam gösterdi. Çünkü partinin paraya ihtiyacı vardı ve prensim dediği bu adam ona bir köprü oluşturuyordu bu köprü kurulduktan sonra adaylar bile paralı olanlardan seçildi.
Yani IYI Parti'ye gönül vermiş kuruluşunda emeği olmuş insanlar dışlanmaya başladı. Ümit Özdağ o süreçte bu adamla ilgili Buğra Kavuncu'nun Fetoya yakınlığı konusunda Meral Akşener'i bilgilendirmiş ancak Akşener oralı bile olmamıştı.
Akşener neden bu tip adamlarda ısrar etti milliyetçileri harcamak pahasında kararından vazgeçmedi burası karanlık bir nokta olarak açıklamaya muhtaç duruyor. Ancak bugün geldiğimiz noktadan bakacak olursak AKŞENER'in de gizli bir ajandası olduğu açıkça ortadadır.
Yanlışların yapıldığı kongre süreçlerinde bile kendisini uyarıcı yazılar yazdım ve istifa edene kadar Parti içerisinde keskin muhalefet yaptım.
Tıpkı MHP'de olduğu gibi demokratik teammüllerin yerini teokratik uygulamalar ve eylemler aldığı için IYI Parti ile yollarımızı ayırdık. Bu son yerel seçimden önce de IYI Parti'nin dibe vuracağını açık açık yazmış ve ve bundan ders çıkarılması gerektiğini söylemiştim.
Sayın AKŞENER de başarısız olduğu takdirde evime dönecek Torun bakacağım demişti. Şimdilik partiyi kongre'ye götürüyor Muhtemelen orada delegeler yine kendi aralarında imza toplayıp kendisini yeniden genel başkan gösterecek ve AKŞENER'de "Töreye karşı boynum kıldan incedir Emir demiri Keser" diyerek genel başkanlığa devam edecektir.
Türk milliyetçilerinin birlik ve beraberliğini dağıtmak onları başarısız kılmak gibi Misyonu olanlar yüzünden CHP'yi kurtuluşu ümidi olarak destekleyen milliyetçilere hiç kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur.
Söylenecek söz varsa milliyetçi partilerin başında bulunan Bahçeli Akşener ve Ümit Özdağ'a söylenmelidir.
