Başta Amerika, Avrupa ,Rusya olmak üzere birçok ülke, ülkemizdeki seçimlerin sonuçları ile ilgili kendilerince duruşlar gösteriyor

Seçim öncesi ve seçim sonrasının durdugumuz ,baktığımız ve gördüğümüz yerden bir analizini yapalım istedim.
Bu seçimde,yaklaşık 61 milyon seçmen oy kullanabilecek.
Yurt dışında oy kullanabileceklerin yaklaşık  sayısı 3,5 milyon.
Bu toplam seçmen sayısı içinde yaklaşık 
5 milyon kişi ilk kez oy kullanacak.
4 aday Cumhurbaşkanlığı için.
36 parti milletvekilliği için yarışacak.
İttifakları ve adaylarını biliyoruz.
Emek ve özgürlük ittifakı ,Cumhurbaşkanı adayı göstermedi .
Kemal Kılıçdaroğlu’ nu desteleyecekler.

Biz seçime giderken komşu ülkerde ve dünya ülkelerinde hareketlenmeler var.
Dünyada hedeflenen Yeni Dünya düzeni ile alakalı baş döndürücü gelişmeler oluyor .
Bu konuyu bazı önemli hatlarıyla
 (Yeni Dünya düzeni ve Türkiye) başlıklı yazımızda anlatmaya çalışmıştık.
Önemli bir jeopolitik konumda olan ülkemiz dünyadaki bütün stratejik hamlelerin merkez üssü gibi.
Onun için başta Amerika, Avrupa ,Rusya olmak üzere birçok ülkeler,ülkemizdeki seçimlerin sonuçları ile ilgili kendilerince duruşlar gösterip,planlar ve hazırlıklar yaptılar yapıyorlar.
Herkesin bildiği gibi ABD ve AB  millet İttifakı’ı ve diğer muhalefet birleşenlerini  demeçler vererek, önemli gazete ve dergilerin yazarları,makaleler yazarak,gazete ve dergilerde analiz haberler yaparak açık açık Erdoğan karşıtlığı üzerinden muhalefete destek verdiler.
Bu açık destek uzunca bir süre 
Son 15 gün öncesine kadar devam etti.
Gerek Amerika gerekse Avrupa basınında Ak Parti ve Sayın Erdoğan’a karşı “İstenmeyen adam”muamelesi ile karalayıcı dezenformasyon  editöryel haber yorumlar ve köşe yazıları oldukça fazlaydı.
Şimdilerde,gerek,Amerika ,Avrupa basınında artık bu haberlere çok az rastlıyoruz.
Sebebini merak edip araştırma yaptığımda 
Seçimi muhalefetin kaybedeceği sayın Erdoğan”ın kazanacağı yönünde yeni güçlü verilerden dolayı, Erdoğan ile çalışmak mecburiyetleri olduğundan haberler ve yorumları yumuşatmaya karar vermişler.
Amerika ve Avrupa’yı bilirsiniz çıkarlarına işlerine kim gelirse onu tutar destekler yüceltir bir yerlere taşırlar.
İşileri bitince de ortadan kaldırmak dahil her türlü alçaklığı mübah görerek, katlar paketler bir kenara koyarlar.
Seçimi Erdoğan’ın kazanacak olduğunu görümüşler,tenkitler aşağılayıcı haberler dezenformasyon,yalan haberlerin hepsi sanki bir merkezden düğmeye basılarak kesilmeye başladı.
Yağdanlık kıvamında  haberleri görürsek şaşırmayalım .
Seçimler yaklaşırken böyle bir dönüşü bizim medya gruplarında da görebiliriz.
Bilenleriniz vardır başta Amerikan  Büyükelçiliği ve İngiliz büyükelçiliği olmak üzere diğer bazı ülkelerin büyükelçilikleri
Türkiye’de Önemli olaylarla ilgili daha geniş ve kapsamlı bilgi sahibi olmak İçin ihtiyaç duyulan zamanlarda birlikte çalıştıkları,stratejistlerden,stratejik analiz görüş ve değerlendirme alır uygun gördükleri firmalara anket(ler)yaptırırlar.
Yani halkın nabzını tutarlar.
Bunları bir rapor olarak ülkelerine bildirir.
İçerde ise davranış belirlerler.
Genel hedef politikaları değişmez ama davranış stratejilerini daha çok buna göre belirlerler .
Demeçler verirken halkın hassasiyetine dikkat eden bir dil kullanırlar.(Diplomasi).
Bizim ise seçimler ile ilgili sağlıklı analiz yapmamız İçin;
Geçmişten,günümüze seçim sonuçları ve
Bölgesel seçmen eğilimleri konusunda elimizde geçmişe dair bilgileri de dikkate alarak tahmin yapmamız lazım.
Fakat bu seçim “olmayacak”birliktelik ve beraberliklerle kurgulanınca seçmen eylimi ve seçmen davranışlarını sağlıklı tahmin etmemiz zorlaşıyor.
Çünkü ilk defa yüzde yüz farklı bildiklerimizi(Öyle değillermiş)bir arada geniş blok içinde görüyoruz.
Değişik ,enteresan farklı yapılar içinde seçime gidiyoruz.
Bu manzara alışılmışın dışında bir manzara.
Seçimde bütün uyuyan farklı hücreler açık edilip devreye sokuldu.
Anlıyoruz ki her açıdan bu seçim çok önemli.
Ciddi gayretler,ciddi hamleler var.
Oyun kurucular bu seçime,
“Dünyanın en önemli seçimi”diyor.
Dünyanın en önemli seçimi ise bu seçim bizimde bu bilinç içinde oyumuzu kullanmamız gerekiyor,
Bütün değerlendirmeleri sağlıklı ve objektif yapmamız gerekiyor.
Biz de baktığımız yerden bir değerlendirme yapalım istedim.
Bunu iki şekilde analiz etmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.
1:SEÇİM ÖNCESİ 
2:SEÇİM SONRASI 
1:SEÇİM ÖNCESİ :

İttifakların Cumhurbaşkanlığı adaylarının  vaadleri ile siyasi partilerin halka vaadlerini görüyor,duyuyor ve okuyoruz.
Seçmen,kimlerin daha gerçekçi vaadleri, olduğu ,ülkenin içerde ve dışarda 
hangi kadrolar ve hangi hedef politikalar ile daha iyi yönetileceği konusunda,karar verip buna göre oy kullanacak.
Sahadaki çalışmalardan gördüğümüz 
Karşı propaganda,taktikleri,stratejik hamleler,reklam filimleri var.
Bizim Tespitlerimize göre bu seçimin belirginleşen üç ana hedefi var.
BİRİNCİSİ:Her ne olusa olsun “ERDOĞAN GİTSİN.”
İKİNCİSİ:Elinde çocuk kanı dahil hertürlü pislik ve kan bulaşmış 40 yıllık bir terör örgütünü,”Kürt’ler ve Kürtleri temsil ediyorlar “ifadesi üzerinden “Meşru”duruma getirme gayretileri var . 
ÜÇÜNCÜSÜ:Seçim sonrası yaşanabilecek bir mağlubiyetten sonra Kaos ve kargaşa iç çatışma (Allah korusun)çıkarmak için “SEÇİM GÜVENLİĞİ”sağlanamadığı,hile yapıldığı,bahanesi ile yapılacak her kanunsuzluğu her karşı davranışı meşru hale sokmak.gayretlerini görüyorum.
Diğer vaadler ekonomi vurguları, falan filan ama onlarındı gerçekçi elle tutulur yanının olup olmadığı konusunda seçmen düşünerek aklıyla karar verecek.
Olması gereken ise,demokratik,mücadele, içinde,mevcut yönetim açısından memnuniyet içinde olanlar ile memnuniyetsizlik içinde olanların mücadelesi şeklinde olmasıdır.
Ülkemizde bugüne kadar neler yapıldı
Yapılanlar hayatımıza neler kattı.
Geldiğimiz noktada ülke ne durumda 
Bunulara bakarak genel değerlendirmelerimizi yaparak oy kullanacağız.
Önemli ve dikkat etmemiz gereken çok konularımız var.
Ülkemizde bir bölücülük ve terör sorunu var.
Ülke topraklarının bir kısmını kendi anlayışlarına göre ayırıp özerk bir devlet kurma hedefinde olan bu hedeflerle ilgili de emperyal ülkelerle birlikte iş tutan Türkiye,kandil,Suriye,Irak hatta İran lokasyonlarında birlikte hareket eden çeşitli yapılanmalar var.
Terösitlerin ajanslara akıl almaz demeçleri yönetime geliyorlarmış gibi yapacaklarıyla ilgili ifadeleri vaadleri var.
Bu perspektifle ülkemizde canlı tutulan terör ve ayrımcılık hareketlerinin geldiğimiz noktada ne olduğunu ve gelecekte neler olacağı konusunda da karar vereceğiz.
Bir başka açıdan ülkemiz için dolayısıyla İstikbal ve İstiklalimiz ülke bağımsızlığımız İçin önemli kararlar alacağız.
Yine çok önemli olan dış politik duruşumuza ,durumumuza bakarak da oy kullanacağız.
Elbette İçerde ekonomik durumuzu sorgulayacağız.
Deprem bölgesindeki durumu yapılanları vaadleri,dikkatlice takip edeceğiz kararlarımızda bunlarda etkili olacak.
Dışarda ise,Rusya Ukrayna savaşı konusunda politik duruşumuzun yanı sıra Suriye,Irak,Kıbrıs,Libya Ege, Akdeniz AB ,ABD ,Çin ve Afrika gibi ülkelerdeki iliskilerimizin ülke menfaatlerimiz açısından hangi politikaların daha doğru olduğu konusunda da oylarımızla karar vereceğiz.
Gördüğünüz gibi ,hiçte az olmayan karar vermemizde etkili olacak ciddiye almamız gereken konularımız var.
2:SEÇİM SONRASI :
Seçim sonrasında ise:

Seçimi kazananlarla seçimi kaybedenlerin durumu,elbette farklı olacaktır .
Bu görünen iki farklı durum,bize geniş tahlil yapma İmkanı sağlıyor.
İki farklı durum olmakla birlikte seçim sonuçlarına göre bu iki farklı yapının
Seçim sonrası,ortak kullanacakları dil ve argümanları :”BEN DEMİŞTİM”olacaktır.
A)Muhalefet açısından:
Seçim sonrası yaşanacak,mağlubiyet ile seçime gölge düşürecek söz ve demeçler davranışlar çok çeşitli bahaneler.
Delili,delilsiz ifadeler,hile vs gibi suçlamalar. (Başladılar)
Sıkca dillendirilen”SEÇİM GÜVENLİĞİ”
diye bir kavram halkın kafasına sokulmaya ve inandırılmaya çalışılıyor.
Seçim sonuçları istedikleri gibi olmadığı takdirde  taşkınlıklar ve kaos çıkarmak girişimleri için karşı propaganda teknikleri kullanılarak altyapı oluşturmaya çalışılıyor.
(Bu duruma özellikle dikkat çekmek istiyorum.)
Muhalefet dolayısıyla Kılıçdaroğlu seçimi kaybederse Kılıçdaroğlu’nun adaylığını önceden istemeyen ancak seçim sürecinde bir şekilde destekleyenlerin büyük bir çoğunluğu.!Başta Meral Akşener, İYİ partililer ve Ekrem İmamoğlu olmak üzere ,birçok tv yorumcusu,gazeteci vs “BEN DEMİŞTİM “
Korosunda icracı olacaklarını garanti edebiliriz.
Seçim kazanıldığı takdirde ise Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için destek verenler karşı çıkanlanlarla mücadele içine girmiş olanlar. ve CHP içinde ciddi bir kesim
“BEN DEMİŞTİM “diyerek çılgınca eğlenebilirler.
Yer kapma ve nemalanma yarışını çok belirgin görebiliriz.
Açıkça ifade etmeliyim ki Sayın Kılıçdaroğlu seçilsin yada seçilmesin 
fark etmez CHP içinde bir kesim CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturmak İçin partiyi ele geçirmek için kıyasıya bir mücadele içine girecektir. 
CHP de,seçim sonuçları ne olursa olsun 
İç mücadele ve tartışmalar hiç eksik olmayacaktır.
Seçim sonrası en çok karışıklık ve kargaşa yaşayacak partilerin başında İYİ Parti’nin olacağını da düşünüyor ve görüyorum.
Meral Akşener seçim sonrası parti içerisinde ciddi manada sorgulanacak belki de bu sorgulanmalara dayanamayıp istifa edecektir.
Bir çok siyasi parti bu seçim sonrasında kayıtlarda sadece ismleri kalmak üzere unutulmuş ve kapanmış olacaklardır.
B)İktidar açısından:
Sayın Erdoğan kazanır mecliste de cumhur İttifakı’nın güçlü bir sayı çoğunluğuyla parlamento şekillenir ise büyük bir zafer elde edilmiş olacak.
Bu cenahtaki bazıları da”BEN DEMİŞTİM”
İfadelerini “ben çok çalıştım “ifadesi ile birleştirip yer kapma ön safta olma gayreti içinde olacaktır.
Seçim sonrası çok keskin dönüşler göreceksiniz en çok basın sektöründe olacak.(Bana göre başladılar bile)
Şayet seçimi sayın Erdoğan kazanır ise 
Cumhurbaşkanlığı başkanlık sistemi yeniden revize edilecek görev dağılımı ve güç paylaşımları yapılacak kuvvetler ayrılığıı ilkesi  sağlam bir yapıya kavuşsun diye çalışmalar yapılacaktır diye düşünüyorum.(çünkü vaadleri bu yönde)
Şayet seçimi Erdoğan ve cumhur İttifakı kaybeder ise iktidar nimetlerinden faydalanmak İçin Ak parti merkezlerini 
ve devlet kadrolarını menfaat amaçlı ziyaret edenler,birden ortadan kaybolacaklar.
Ateşli partili taraftar gibi görünen bilinen 
Ekranda gördüklerimizi seçim mağlubiyeti
Sonrası bahaneler sıralıyarak hareketli tenkitler yapan “BEN DEMİŞTİM “muhalifi olduklarını görebilirsiniz.
Yani her iki durumda da “Fırıldaklıkları”
Görebilirsiniz.
Evet önemli bir seçim yapacağız.
Vatanımız milletimiz ülkemiz devletimiz için çocuklarımız ,torunlarımızın geleceği için önemli bir kararın arafesindeyiz .
Her zaman karşılaştığı zorlukları aşmış hep başı dik kalmış bir milletin mensuplarıyız.
Ülkemiz için hepimiz için ne hayırlı olacak ise o olacaktır şüphesiz.
Bana gelince:
Merak edenler varmı bilmiyorum ama benim kararım imam-ı Şafi’nin “Düşman okunu takip edin o sizi hak ehline götürür”istikametindeyim.
                              MTT