Vicdanı hür, fikri hür gazeteciler olarak Kahramanmaraş Başkonuş yaylasında bir araya gelerek istişare GAP gazeteciler birliği istişari toplantısını gerçekleştirdik.
Bizleri bir araya getiren, bizlerin birbirimizle kaynaşmasını sağlayan, birbirimizi yakından tanımamıza fırsat sunan:
GAP gazeteciler birliği genel başkanı Sn.Zeynel Abidin Kıymaz ile genel başkan vekili .Sn.Hamit Özpolat’a saygı değer tüm yönetim kurulu üyelerine ayrı ayrı teşekkür ederim.
Bu iştişare toplantısı ile birbirimizi daha yakından tanımanın yanı sıra, mesleki sorunları konuşma tartışma imkanı da bizlere fırsatı sunmuş oldu, Özellikle yeni üye oldugumdan.
Tabi bu toplantıda işletmiş olduğu mekanı bizlere açarak görülmeye değer özlemini çektiğimiz misafir ağırlama usullerini yerine getiren BAŞKONUŞ yaylası işletmecisi değerli ve saygılı Sn SERDAR beye ve kıymetli eşi hanım efendiye de candan teşekkür etmezsek olmazdı.
Teşekkürler Sn SERDAR. bey ve Muhterem hanımefendileri.
Yapılan bu toplantıda GAP Gazeteciler birliğinin en yeni üyesi olarak bu kadar değerli meslektaşlarımı bir çatı altında bir araya getirip böyle nezih bir topluluğu bir araya getirmek kolay iş olmasa gerek. Her düşünceden bu renkleri bir araya getirmek adeta gök kuşağı güzelliği bir araya getirilmiş, bu cemiyete üye olmak bu duyarlı ve donanımlı kimselerle birlikte olmak gerçekten çok keyifliydi.
Bu iklimin oluşmasını sağlayan emek verenlere Sn. Kıymaz Başkanıma ve Sn.Hamit beye kendi adıma ayriyeten teşekkür ederim.
Gelelim yapılan bu toplantının bende bıraktığı düşünce ve hislere.
Yapılan istişare toplantısındaki katılımcı tüm arkadaşları dinleyince gerçekten her biri bilgi birikim ve duyarlılık konusunda birbirlerinden değerli bir o kadarda kıymetli arkadaşlardı. Bu birikimli arkadaşları görünce:
Kendi kendime şu soruyu sormak istedim:
Bu kadar birikimli insanların oluşturduğu bu güzide cemiyet niye dar bir bölgede kalmış diye düşünmedim de değil.
Ülkemizdeki diğer cemiyetlere(basın anlamında) bakıyorum bizim cemiyetteki gibi donanımlı kadroları olmamasına rağmen bakıyorum ilgisiz konularla medyada hep gündemdeler.
Neden acaba diye şöyle araştırdım.
Hepisi ANKARA'dalar da ondan.
Ülke gündeminin oluştuğu ve ülke siyasetide Ankara'da. Yani Ankara ile iç içeler.
Akılıma Anadolu da söylenen bir söz geldi.
BOGULURSAN BÜYÜK DENİZDE BOGUL sözü.
Tabi ben kimsenin boğulmasını istediğim anlamında değil bu söz.
Kısacası Ankara'ya gitmenin zamanı geldi artık diyorum. Bu kadar donanımlı kadrolar olunca.
Bizler GAP Gazetecileri olarak bir siyasi parti değiliz. bizler bir cemaat mensubu da değiliz.
Her bir üye inanıyorum ki gazetecilik konusunda .
Vicdanları hür, kalemleri bağımsız ve bir yerlere bağlı olmadan özgürce halka gerçekleri anlatacak kadar yürekli insanlar.
Bu kadar birikimi Ankara'ya taşır aynı çizgide yürürsek inanıyorum ki hem ülkemize hem de halkımıza büyük hizmet etmiş oluruz.
Bunu bizlere sağlamak için Sn Başkanımıza ve yönetim kuruluna büyük görevler düşüyor.
Bugüne kadar bu görevi her türlü zorluklara rağmen başarı ile yürüten. Sn.Başkan ve yönetimi mutlaka bunu da başaracaktır.
Tüm bunları söyleme yazma gayem.
Her şeyin merkezi ANKARA
Merkezin dışında kalmak olaylara yaşananlara uzak kalmaktır.
Gazetecinin ana görevi: Halka doğru bilgi vermek konulara vakıf olup doğru haber yapmaktır.
Ben mektepli gazeteci değilim, Alaylıyım.
Bugüne kadar kendi siyasi görüşümü asla yazılarımda öne çıkarmadım. Asla ve asla kendi iç dünyamın esiri olmadım
Bu yaşamımda sadece şunu iyi öğrendim. Bizim bizden başka dostumuz yok ülke olarak.
İşte bu yüzden diyorum merkezde olalım. Olalım ki her konuya daha vakıf olalım.
Tüm arkadaşlarımın da aynı düşünceleri taşıdığına yürekten inanarak. Daima söylediğim bir söz vardır.
BİR OLALIM BİRLİKTE OLALIM HEP BERABER TÜRKİYE OLALIM.
Sn. Başkanım bu istişare toplantısından sonra sorumluğunuz sanırım bir kat daha atmıştır sanırım.
Saygılarımla.