Bugün yazıma Osmanlı döneminde Bursa'da yaşandığı anlatılan bir hikaye ile devam etmek istiyorum.
Burada hikayenin özetini yazacağım.
Bursa'da zamanında bir zat bir çeşme yaptırır. Çeşmenin başına da bir kitabe ekler.
HER KULA HELAL. MÜSLÜMAN'a HARAM.
Bu haber Sultan'a gider. Adam yaka paça saraya getirilir. Padişah adamı azarlar boynunu vurun der.
Adam başı önünde delilim var. Lakin ispat ister diye söylenir.
Padişah eeee söyle bakalım nedir delilin der.
Adam
Padişahım herhangi bir havradan(sinegog) bir hahamı tutuklayın der. Haham tutuklanır.
Tüm azınlıklar ayaklanır. Bu ne zulüm diye Padişah'a dünyanın dört bir yanından baskılar gelir. Haham bırakılır. Sonra bir kiliseden bir papaz tutuklanır. Yine aynı ayaklanmalar aynı baskılar olur. Papazda bırakılır.
Padişah eee sonra der. Adam bu seferde Bursa'nın en sevilen imam'ını tutuklayın der.
Ulu caminin en sevilen imamı tutuklanır.
Bir Allah'ın kulu bir söz kelam etmedikleri gibi. Kim bilir ne halt etti ki tutuklandı. Vah vah acırım bunun arkasında kıldığım namazlara diye halk söylenir durur.
Adam Padişaha döner gördünüz mü devletlum şimdi söyleyin helal mıdır der.
Padişah… Hava bile haram hava
Burada sözüm tüm siyasi partileredir.
Ülkeyi yönetmek için siyasi çalışmalar yapar. meydanlarda birbirilerinizi ala bildiğinizce eleştirir. birbirilerinizle yarışırsınız.
Yarışmayacağınız tek konu. VATAN.ÜLKE dir.
Milli davalarda tek yürek tek ses olmalısınız.
Devletlerin birbirleri ile dostluğu asla olmaz. sadece karşılıklı çıkarları menfaatleri olur. İlişkileri hep bu düzeydedir.
İşte bu yüzden diyorum ki:
Türk askerinin başına çuval geçirilirken. Terör örgütü PYD ye 5000 tır silah verilirken. Bakanlarımıza. bürokratlarımıza yaptırım uygulanırken:
İç çekişmeleri bir kenara bırakmaz. Tek yürek Tek vücut. tek ses olmazsanız evet. tek yürek tek ses olmazsanız.
Aldığınız her nefes. içtiğiniz su HARAMDIR.
Bizim başka gidecek yerimizde Vatanımızda yok. UNUTMAYIN.