Türk çocukları fakirlikten ya uzman çavuş, ya da polis olarak toprağa düşerken, Suriyeli kaçkınlar vergiden muaf tutuluyor
Bizim çocuklar şehit olurken sinsi istila devam ediyor.
Kirli algı toplumu zehirliyor:
Sınırlarımızı yol gecen hanına dönüştürenler utanmadan şehit ailelerimize başsağlığı diliyor. Uzun namlulu silahlarla İstanbul’un göbeğinde polislerimiz şehit ediliyor. Esad’ın askerlerinin önünden kancık itler gibi kaçan soysuzlar İstanbul’un semtlerinde kahvehane basıp esnafları öldürüyor.
Kendi vatanlarını terk eden bu soysuzlar büyük şehirlerimizde “Kurtarılmış Bölgeler” oluşturuyor…
Her türlü kahpeliğe her türlü iş birliğine rağmen; Türkiye’yi imha etme operasyonuna izin vermeyeceğiz. Günü geldiğinde: Kinimizin şiddetiyle gebereceksin!..
Bütün bunlar olurken İktidar ve Muhalefet ne yapar?
Yıllardır Ege denizi üzerinde Türk ve Yunan jetleri “it dalaşı” yaparlar ama bir savaş çıkmaz. Son yıllarda, ülkemizde lağım suyundan beslenen Kirli Siyaset! “Ağız dalaşı” üzerinden sanal gündem oluşturarak toplumu ayrıştırıyor. Fakat! Kendi çıkarları söz konusu olduğunda efendilerine biat etmiş altıyüz parmak iş birliği yapmaktan kaçınmıyor…
Biz Türkler! Siyasetteki gizli/kirli ilişkiler ağını çözemezsek daha çok çocuklarımız ölecek…
Emperyal beslemeli BOP tüm hızıyla devam ederken; Türk çocukları kırkbeş yıldır içeride ve dışarıda şehit oluyor. Kerpiçli evlerden yükselen Anaların ağıtları bulutları insafa getirip ağlatıyor da Ankara Türk anaların ağıtlarına kulaklarını tıkıyor…
Türk çocukları fakirlikten ya uzman çavuş, ya da polis olarak toprağa düşerken, Suriyeli kaçkınlar vergiden muaf tutularak iş adamı oluyor. Böyle SİYASETİN !...
Anadolu’nun sahipsiz evlatları; zafer haftasında zaferi kutlamadan, teskere alıp düğününe yetişemeden, anasının elini son kez öpemeden toprağa düşüyor. Eli kınalı gelinler dul, iki aylık bebekler yetim, dağ gibi babaların boynu bükük kalıyor.
Bizim çocuklar ölürken: Bin yıllık Türk yurdunda; Hırsız, arsız, uğursuz, dinci, bedevi, kaba yobaz, yağcı, yandaş sefa sürüyor, Böyle ADALETİN !…
Mehmetler ölecek ki soysuzların dölü yürüsün. Fakir ölecek ki zenginin namı duyulsun. Milletin düzeni yerine milleti düzenler yaşasın… Böyle DÜZENİN !…
Yan gelip yatanlar yatlarda gezecek, sözde ülkeyi yönetecek! Kavruk yüzlü bizim fakir Mehmetler yüzü kıbleye dönük ŞEHİT düşecek! Mehmet'in kaderidir düşmek öyle mi?!
Sarıkamış da Çanakkale de Sakarya da toprağa düştük, lakin! Düştükçe toprağı vatan yaptık. Mehmetler! Bayrak yüksekte olsun, millet özgür yaşasın diye düştü…
Ya bugün:
İster kabul edelim ister etmeyelim.
Ciğerimizi delecek hançer, canımızı yakacak ateş içimizde.
Göç adı altında bir vatan sessiz sedasız işgal ediliyor!
Biz! Her şehidin ardından şuursuzca;
“Şehitler ölmez – Vatan bölünmez” sloganı atarken
Aslında bir MİLLET ÖLÜYOR!
Farkında bile değiliz…. (29 – 08 – 2023)