8 ay önce geldiğim Elazığ'da babamın vefatı dolayısıyla görevimi yerine getirmenin huzuru ile Ankara'ya dönüyorum.
rahatsızlığının en şiddetli dönemini onun bakım ile ilgilenen dünyanın en iyi insanlarından ve mazlumlarından 1982'de Hama katliamı'nda babasını, nişanlısını kaybetmiş, birçok yakını ölmüş, son Suriye iç Savaşı'nda yakınlarını kaybetmiş ailesi dağılmış, Fatma hanım ve kız kardeşlerim yanında benim katkım bir alzaymır hastasının dönüp dolaşıp tekrar tekrar sorduğu aynı sorulara cevap vermekti.
Bazen şuuru tam yerine geldiğinde "eyvah!' diyordu, bu eyvah ı sık sık söyledi ilk içten gelen eyvah ı 1 Mart 2003 tezkeresine Evet diyenleri gördüğünde ifade etmişti, ondan önce de hayal kırıklığı yaşıyordu, birçok konuda bendenizi uyarmıştı misal 28 Şubat döneminde Türkiye'nin en popüler siyaset vaizcisi için şunu söylüyordu "bu adam belediye başkanı oldu milletvekili oldu hemşerisi bir türkücü İslam'ın mareşali diye onunla ilgili bir türkü söyledi, Halbuki o Almanya'da konferansa geldiğinde imamlık yaptığım caminin misafirhanesinde kaldı sabah namazında üzerine dozer gönderseydin kalkmazdı, bunları ciddiye almayın" Almanya ile Türkiye'den gelen iktidara talip bu adamları kıyaslıyorum, bunlar iktidara talipler ama devlet idaresinden anlamazlar. Bir adam ne kadar güzel konuşursa konusu iş başına geldiğinde yönetmeyi bilmiyorsa o bütün konuşmaları havada kalır"