Birden fazla akar getiren iş yeri olan Urfalı Vedat MELİK, iş yerinde çalışan elemanlarından birisi,
TAM ERDEMLİK, VEDAT MELİK ..!
Birden fazla akar getiren iş yeri olan Urfalı Vedat MELİK, iş yerinde çalışan elemanlarından birisi, iş yerindeki hesaptan alıntı yapmakta olduğu çalışan personel arkadaşlarınca fark edilir.
Üç, dört, kişilik çalışan personel arkadaşları bir gurup halinde bu konuyu Vedat MELİK’ e açarlar. Kendileri de zarar görmesin düşüncesiyle, bu personelin biran evvel işten çıkarılmasını isterler.
Vedat MELİK: Hepiniz hiç bir şey olmamış gibi işinize bakın. Herkes bu konuyu da yok saysın. bir daha da bu meseleyi hiç kimse Konu edip açmasın, ağzına alıp ta konuşmasın. Bu olay olmamış gibi işinize bakın.! Çalışan Personel Gurup Başkanı ; Vedat abi bu açık veren personelin işine son verip işten çıkarmayacak mısın ?
Vedat MELİK ; Hayır bırakın giden benim malımdan gidiyor size ne? . bu personelin işine son vermeyeceğim. ben şimdi bu personelin işine son verirsem, niçin çıktı diye sorana ,hırsızlık etti dersek artık bundan sonra kim bu personeli yanına işe alır? Bu personel Nerden iş bulacak ? kim bunu yanında çalıştırır? Yarın kim bunun oğluna kız verir ? kim bunun kızını oğluna alır? Çocuklarına hırsızın oğlu hırsızın kızı demeyecekleri mi? Bu şartlar içinde insanın yaşaması mümkün mü? Bir aile yok olmaz mı? Usulen sorup öğrenin, bu çocuğun ciddi bir borç sıkıntısı varsa da hemen den açığını kapatalım der..!
Vedat MELİK’İN bu tutum sonrasında, söz konusu personel emin, güvenilir, biri olarak bu güne kadar düzgünce işine devam eden en başarılı personellerden biri olur. Bu tip ve benzeri hadiseler bununla da kalmaz. Vedat MELİK ’in bu tevazu hoş görüsü insani erdemlik akışı bu kez köy odasında farklı bir şekilde baş gösterir.
Vedat MELİK akşam köy odasında mevsimlik işçisi Mustafa ile otururken, Vedat beyin yanına araçlı bir misafir gelir. araç sahibi içeriye girip selamlaşarak oturur. Mevsimlik işçiye takılarak ; Bu arabamı satıyorum alıyor musun? Diye seslenir. Mevsimlik İşçi ; Yok sağ ol der. Satıcı: Kardeşim sana bir araba lazım değil mi? gel al işte.! mevsimlik İşçi : Allaha Çok şükür bir mobilet motorum var bana yetiyor. Satıcı : Sen zaten bu arabayı alacak, Binecek bir adam değilsin deyince, Vedat MELİK : Satıcıya bu arabayı kaça satıyorsun? diye sorar. Satıcı: Bin Beş Yüz liraya deyince , Vedat bey elini yastığın altına atar. pazarlık yapmadan satıcıya Bin Beş Yüz lirayı öder.
Ödeme sorası Vedat bey Araba satıcısına, arabanın Kontak Anahtarını kardeşim Mustafa’ya verir misin der. Arabanın anahtarını alan mevsimlik işçisi Mustafa’ya dönerek, yarın arabanın satış ruhsatını kendi adına al. Artık bundan sonra bu araba senindir. araban sana hayırlı uğurlu olsun, kimselere verecek tek kuruş borcunda yoktur, Allah kazadan esirgesin güle güle kulan der.
( Vali BABO..! ) Sayın Valimiz Hasan ŞILDAK Vilayet nezdinde Vedat MELİK gibi ” Erdem Şahsiyetler” Adı altında böyle değerleri kayıt altına alıp yaşatmak emsalinde lüzum görülen yerlere isimleri Nakşedilirse, bizler içinde Zikirden sayılan nafile ibadet olsa gerek.! Urfa Büyük şehir Belediye Başkanlığı da bu düzenleme çizgisine yer verirse, BALIK AYAĞI, BİRİNCİ OTUZ BEŞ , İKİNCİ OTUZ BEŞ İsimi ayıbından ucuza kurtulmuş olur .BİZLER İÇİNDE EMSALLER EFSANE OLMAKTANDA ÇIKAR..!
Başta Dedik ya….!
TAM ERDEMLİK ,VEDAT MELİK …!