Akkuyu Nükleer Santralinin Büyükeceli’de yapımına başlanmasının ardından bölgemize özellikle de Silifke’de yoğun bir nüfus artışı yaşanıyor.
5-6 yıl içerisinde Silifke’nin nüfusu 400 binlere ulaşırsa şaşırmayın ve Silifke bu süreç içerisinde il olursa da paniklemeyin!
Silifke merkez ve özellikle de Taşucu ve Yeşilovacık’ta inşaatlar adeta mantar gibi yapılıyor.
Sadece Akkuyu’da Rus şirketlerinde çalışan Ruslar değil, bu şirketlerde ve taşeron şirketlerde çalışan binlerce insanın yerleşim yeri Silifke olacak.
Birkaç yıldır Taşucu’nda başlayan kira artışları Silifke merkezde de ciddi boyutlara ulaştı. Arz talep dengesi burada ev sahiplerine yaradı ancak Akkuyu’da parasını şirketlerin ödemediği evlerde kalan ve özellikle de memur, işçi ve öğrenciler bu durumda ne yapacaklar-ne yapıyorlar?
Akkuyu NGS’nin bölgemize yapılacağı bu kadar aşikar iken niye hiçbir iş insanı, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, bugünkü yaşananları öngöremediler? Öngörmek mi istemediler? Çok para kazanmak isteyen müteahhitlerimiz yok muydu kentimizde?
Eğer bir yerlere geliyorsanız ve bu yeri hazmetmek istiyorsanız geniş bir öngörü kapasiteniz olacak ya da gelecek konusunda planları olan insanlarla yolculuk yapacaksınız, yola çıktıklarınızın sizi kullanmasına izin vermeyeceksiniz!
Akkuyu’da çalışmaya gelenler hala var ve bu daha birkaç yıl sürecek gibi görünüyor.
İçtaş, Silifke Devlet Hastanesinin arka tarafından 4 bin konutluk inşaata başladı ve kısa sürede bitirmeyi planlıyor ancak, Rus şirketinin bu bölgeye gelip gelmeyeceği de soru işareti! Yapılacak olan 4 bin konut ne olacak?
Öte yandan yanan orman arazilerinin bazı bölgelerinde Akkuyu için arazilerin tahsis edileceği yönündeki duyumlar, iddialar havada uçuşuyor. Eğer böyle bir şey olursa gerçekten, Akkuyu’da değil NGS, insanların çalışmaları bile mümkün olmayabilir.
İnsanların kullandıkları ve yıllardır ecri misil ödedikleri arazileri gasp edercesine bir plan uygulayarak almaya kalkışılması halinde, bölgemiz insanın da bunun karşılığını farklı bir şekilde ortaya koyacağı unutulmamalı!..
Dağlı gelip bağlıyı kovmamalı memleketinden, bu kadar anlayışla ve samimi duygularla yardım eden bölge insanına böyle bir planlı girişimin yapılması durumunda, Akkuyu’da ciddi engellemelerle karşılaşılabileceği göz ardı edilmemelidir. Hiç kimse ekmeğini bir başkasına vermez, vermemelidir de zaten! Hele bu şekilde!..
Tüm bu olumsuzlukların yaşanmaması için öngörü sahibi yöneticilerimizin, idarecilerimizin, sivil toplum kuruluşu temsilcilerimizin olması gerekiyordu. Böyle bir öngörü olmayınca bir tarafta para kazanarak gülen, adeta göbek atan insanlar, öbür tarafta ise, canını dişine takarak üç beş kuruşu evine götürmeye, çocukları ile paylaşmaya çalışan insanların, öğrencilerin tek maaşlı memur ve işçilerin, yüzlerce dolarla ifade edilen ev kiralarını nasıl ödeyeceklerini düşünen, üzülen binlerce insan!..
Silifke’de faal olan bankalarda milyarlarca lira paranın faize yattığı düşünüldüğünde, iş insanlarının öngörülerinin düşük seviyede olmasının da etkisi ile Akkuyu bünyesini (Ana merkezde) düşünmeyi kenara bırakalım, taşeron firma olarak da olsa, neden bizim iş insanlarımız burada iş yapmıyor-yapamıyor?
Minibüsçülerimiz var, onlar da taşeronun taşeronundan iş alabiliyorlar. Yaptıkları ancak marabalık! Taşeronları bakıyorsunuz, Karadenizli, Güneydoğulu, İç Anadolu ve Ege’den çoğunluğu. Hiç mi iş yapacak kapasitesi olan iş insanımız yoktu memlekette?!
Bu memleket bizim diyoruz ama hakikaten bizim mi diye sormadan etmemek mümkün değil!
Kentimiz Ruslarla dolup taşmış, kira gelirlerini kat ve kat artıranların dışında kaç kişi bu hayatından memnun. Doğrudur esnafların işinde hareketlilik var ama yarın ne olacak?
Eteğimizdekileri dökelim, şapkamızı da önümüze alıp düşünelim! Biz nerede hata yaptık sorusunu kendimize sorarak, sorunun da cevabını bularak, daha sağlıklı ve kararlı adımların atılmasına yönelik çalışmalara destekler verelim.
Konuşalım, planlayalım ama uygulamayı mutlaka gerçekleştirelim. Çünkü lafla peynir gemisi yürümüyor.
Güçlü bir Silifke için güçlü STK’lar gerekir. Güçlü STK’lar için ise analizi kuvvetli, önünü görme kabiliyeti olan insanları seçmek veya seçilen insanlara önderlik edebilecek danışmanlar gerekiyor.
Ben yaptım oldu ile maalesef hiçbir şey olmuyor.
Yarın kendi topraklarımızda yabancı olmamak için geç de olsa şimdiden önlemler almalıyız.
Sevgi Işığınız Olsun.