Yani ”Tahkiki” İman mı, ”Taklidi” iman mı-Hangisi? Ve de elbet bunun ikinci merhalesi de-Nasıl bir din; Yani ”Tahkiki” din mi, yoksa “Taklidi” din mi-Hangisi?

CUMA HUTBESİ/KALMAMIŞ

KALMAMIŞ!

ŞU ALEMİ İNŞA ETMİŞ MAHARETLİ BİR USTA;
Lâkin "ONU" okuyacak "ÂLİM-İ HÂK" kalmamış,
DİN SADECE AHIRETE BİLET KESEN VASITA;
MÜMİNLERDE ihlâs/takva,ihsan/İNFÂK kalmamış..

HİKMET vermiş, RAHMET vermiş-ZAHMET vermiş-O dosta;

GAYRET-İBRET-HAYRET vermiş-Her insana-MAMOSTA,

ANCAK KİMİ PÜR HASRETTE, KİMİ HİCRANDA YASTA;

İMANLARDA hak/adalet-Nurlu/AFAK kalmamış..

BEYHUDE Mİ SEN YARATTIN KAİNATI EY SANİ;

Beyhude mi Hayat verdin-Nimet verdin Sen BANİ?,

HANİ NERDE MAHLUKATIN-KUL’U EŞREFİN HANİ;

İNSANLARDA akıl/izan Vicdan-ı/PAK kalmamış..

Taş olsaydı dayanmazdı! “FERYAT EDİP” çatlardı;

İNSAN KALBİ KEDERİNDEN VOLKAN OLUR PATLARDI,

Ancak öylesine muhkem “YARATMIŞSIN” ki kaldı;

MİZANLARDA aşk-u sevda Gam/İNFİLAK kalmamış..

Artık “SANA/Aşkla” dönen “SALİHLERDEN” bir CAN yok;

ARŞ-U FERŞTE YANKILANAN EZANLARI DUYAN YOK!

CAMİLER boş, MİHRAPLAR loş “BİR CEM-İ CEMAAT” yok;

İZANLARDA pür/nur olan ŞAVK-I/ŞAFAK kalmamış..

 

ALİMLER küt, ARİFLER (PUT!),ki İLMİNDE yok tema;

İLİM ile İRFANLARI KÖR/SAĞIR-KIT bir NEMA,

AHLAK VE AMELLERİYLE ÇÖZÜMSÜZ BİR MUAMMA;

LİSANLARDA ne İNFİRAK,ne İŞTİRAK kalmamış..

 

Bu ne GAFLET, bu ne İŞRET, bu ne ZULÜM YA RABBİ;

HİKMETİNDEN sual olmaz-Af eyle “BEN” garibi,

Bilirim ki GÖNDERMEZSİN “BİZE” yeni bir NEBİ;

VİCDANLARDA hikmet/İbret,şevk-ı/MERAK kalmamış..

İHB/Şiir Pazarı Şiirleri-15 Eylül 2020/Datça)

DİN-İMAN-MÜMİNLER VE ALİMLER?

Evet!

İman ama-Nasıl bir iman; Yani ”Tahkiki” İman mı,Taklidi” iman mı-Hangisi? Ve de elbet bunun ikinci merhalesi de-Nasıl bir din; Yani ”Tahkiki” din mi,yoksa “Taklidi” din mi-Hangisi? şeklinde olacaktır,,

Şüphesiz ki!

 Yüce ALLAH;”Siz düşünmez misiniz,idrak etmez misiniz,hiç anlamaz mısınız?”diyerek, bizi bizzat kendi-ezeli ve ebedi-Varlığının,Dininin,Kitabı/KUR’AN’IN yani(Emir Ve Yasaklarının) üstünde düşünmeye,okumaya,anlamaya ve yani “TAHKİKİ İMANA” davet ediyor,ancak kimi insanlar(Alim/Ulemalar)da Babadan/Atadan gelen geleneksel yerleşik(Batıl)Örf adetlerden beslenen(sözde) ahlaki “DİN” neyimize yetmiyor ki diyerek,içinde yaşadıkları Sosyal Çevreye (TOPLUMA) bu yerleşik,geleneksel (HAK RIZASINA)da aykırı “TAKLİDİ DİN Ve İMANI” tavsiye ederek-Delil olarak da-sevgili Peygamberimiz-Hz. Muhammed’in(ass),Vefatından uzun yıllar (200/300) sonra kimi ALİM/ULEMA-ARİF/MÜÇTEHİT Rivayetçiler tarafından kulaktan duyma “Zanla” derlenip toplanarak(Peygambere de isnat edilerek-Onun SÖZÜ denilerek) yazılmış olan “HADİS Ve SÜNNETİNİ” yani “Özel Sosyal Hayat tarzını” referans gösteriyorlar..

Eyvallah!

Keşke öyle olsaydı, çünkü biz-Sevgili PEYGAMBERİMİZİN(ass)-Ahlak Ve Amelinin “KUR’AN” olduğunu HADİS VE SÜNNETİNİN” de “KUR’ANA” uygun Ve onun açıklayıcı,anlaşılır ve de hayatı kolaylaştırıcı mütemmim cüz’ünün bir teberrüz ve tezahür biçimi olduğuna inanır ve elbet onuHAYATIMIZAirşat ederek-Uyararak AHLAK VE AMELİMİZİ tamamlayarak-Onu KADERİMİZE rehber ederek yaşarız/yaşatırız Ve yaşatıyoruz da ancak-Acaba Hangi Hadis Ve Sünnetler-ÇÜNKÜ;Piyasada (Peygamberin Sözü diye) UYDURULMUŞ)  Ve Yüce ALLAH’IN da HAK Dinine/KUR’AN Ahkamına Ve de sevgili PEYGAMBERİMİZİN (ass) AHLAK VE ADABINA  pek  UYMAYAN o kadar çok “HADİS Ve SÜNNET” var ki DOĞRUSUNU bulmak için illaki çok büyük bir “BİLGE” Muhakkik/Müçtehit ALİM/ULEMA yani (AGAH Ve ARİF) olmak gerekir..

O halde!

“Bence, Sevgili ALİM/ULEMAMIZ” önce buna bir çözüm bulsun-Tabi eğer; Gerçekten HAK Ve HAKİKAT dostu “ALİMLERSE”,biraz olsun İNSANLARA karşı eğer SOSYAL SORUMLULUK hissederek (ÜMMETİN)içine düştüğü-bu asla kabul edilmez derin  “İMANSIZLIK EDEPSİZLİK” açmazından üzülüp acıyor Ve de biraz olsun “ALLAHTAN” utanıyor/korkuyorlarsa-Elbet!”

Yani!

“Bu iş öylesine oturduğu yerden ahkam kesmekle,FETVA falan vermekle olmuyor;KUR’ANI açacak “ADAM” gibi okuyarak “DOĞRUYU” bulup şu gariban-Yolunu şaşırmış,sizin gibi Alim Ve Ulema geçinenlerin TV’lerdeki afaki sözlerinden,kavgalarından bıkmış/usanmış-çaresiz İNSANLARIN ufkunu açacak,şüphesini giderecek,gönlünü ferahlatacak,ruhunu ve hayatını da mesrur,mutlu ve makbul etmekle mümkün olabilir..

Yahu!

ALLAH AŞKINA lütfen-Nedir bu haliniz;Sevgili ALİMLER!?

Siz hiç sosyal medyayı takip etmiyor musunuz; Sevgili PEYGAMBERİMİZİN VARİSLERİ olarak Yüce ALLAHIN DİNİNİ tebliğ ve tebellüğ ettirmek en çok SİZ ALİMLERE düşmez mi? Makam ve mevkilerinizi bir tarafa bırakarak-Ne zaman üstünüzdeki şu uyuşukluğu, neme lazımcılık illetini atarak halkın içine çıkacak; SİZDEN beklenen asil “GÖREV VE SORUMLUĞUNUZUN” rol ve misyonunu da “ADAM GİBİ” üstlenerek HAYATA geçirmek üzere ifa edeceksiniz?

Bakın ne diyor!

Lafa gelince yere/göğe sığdıramadığınız ve güya bağlı olduğunuz şu koca İMAM/İmamınız yani “İMAM-I AZAM Ebu HANİFE Hazretleri;”SULTANLARIN SOFRASINDA OTURAN ALİMİN FETVASINA İTİBAR EDİLMEZ!”diyor..

Bu veciz doğru sözün ne anlama geldiğini-Elbet; Benden iyi bilirsiniz,ancak bir kerecik olsun deneyemez misiniz? Sonra,kimin sofrasına isterseniz gidin oturun,lakin eğer bu onurlu işi denerseniz;Bir daha da-GARİBANLAR hariç,asla SULTANLARIN SOFRASINA oturabileceğinizi de pek sanmam Ve elbet sanmıyorum da..

Yani!

“Hiç olmazsa bir kere olsun-Şu koca İmamın;İMAM-I AZAM Hazretlerinin sözüne bir kulak verin be-Sevgili ALİM Ve ULEMALAR lütfen-Kalkın bir araya gelin,toplanın,tartışın-gerekirse Kavga da edin-Ancak “DİNİN DOĞRULARINI” bulun,sonra da-CESARETLE ortaya çıkarak;Şu İSLAM DİNİN ilmine hasret,doğrularına müptela-MİLLETE güzelce DOSDOĞRU bir anlatın hele..

Olmaz mı?

“Alimler Peygamberlerin varisleridir;Elbette (Hak adına ilmiyle amel eden)Alimler..

Sonra demedi-DEMEYESİNİZ;Biz diyeceklerimizi diyelim de..

ÖKÜZ!?
(Öküz'ün din'i bir tutam ot'tur..)

Bir kardeşimiz!
Alt alta yüzlerce cemaat ve tarikat adı dizmiş, çok bilmiş biri de, "Bu işte bir tuhaflık yok mu?" deyip-yine topu "Dış Güçlere" atmak istemiş;Elbet kendi içinde,başında,yanında, yöresinde ha bire devinip durarak-Aklını,Vicdanı kemiren İNSAN maskeli İBLİSLERI de asla hiç fark etmeden..

Hani!
"Üzüm üzüme baka-baka kararır" misali bizde de şimdi adeta "MODA",Devlet Ricalinin başı sıkıştığında yaptığı gibi-hemen;Topu dış güçlere atmak Ve gündemi saptırmaktır,ki bu Akil kardeşimiz de bunu yapmak istemiş..

Şüphesiz ki!
Belki bir ülkenin gerçek gündemini,bir müddet sanal/suni gündemlerle saptırarak-kendinizi de rahatlatmış sanabilirsiniz fakat;Dinin hakikatini aslından koparıp-Asla saptıramazsınız çünkü, sonunda ancak-Sadece Kendinizi "DİNDEN" kandırıp saptırmış olabilirsiniz..

Ve çünkü!
DİN,kitabıyla "KÛR'ÂN'I,AHKAMI Ve MESAJİYLA" beraber yüce ALLÂH'IN mücmel mükemmel değişmez(Artmaz/Eksilmez)KELAM-I KADİMİ olan medeni/evrensel İLÂHİ mesajıdır,insanlık için her iki dünyanın da KURTULUŞ reçetesidir Ve  elbet KIYAMETE kadar-Ancak sadece;Yüce ALLAHIN koruması(hüküm ve tasarrufu)altındadır, bu nedenle de hiç kimse "ONU" asla değiştiremez, hiç bir şey ekleyemez ve hiç bir eksiltemez..

Bu manada!
Belki,Peygamberinden sonra(EMEVİLERLE)başlayarak HÂK DOSTLARI diye taktir ve taltif edilerek (ŞEYH,DERVİŞ,GAVS,KUTUP,,VELİ,MÜRŞİT gibi) çeşitli ad /unvanlarla tanımlanarak-HALK tarafından kutsanan kişilerle ilgili olarak-şüphesiz ki acaba bu zatların, "HÂK DİNİNDEKİ" yeri nedir, var mıdır, varsa nasıl olmalıdır Ve önemlisi de,acaba yüce ALLAH 'DİNİNDE" bu kişilere "ÖZEL" görevler ve sorumlulukla,farklı roller/ misyonlar atfederek vermiş midir,ki-bu Zatlar;CEMAATLER,TARIKAT Ve MEZHEPLER şeklinde ÖRGÜTLENEREK-gariban İNSANLARI ETRAFLARINA TOPLUYORLAR gibi tuhaf sorular da akla gelebilir elbet.

.
Elbette!
Hiç şüphe yok ki ALLAH, kitabı KÛR'ÂN'İ mesajıyla- PEYGAMBERLERLE beraber bütün MÜMİNLERİ de DİNİNİN tebliğ ve tebellüğüyle görevli ve sorumlu tutmuştur,ki bu manada irat etmiş olduğu;"ALİMLER PEYGAMBERLERİN VARİSİDİR!fermanı da bunu teyit eder,ki alim ve ulemanın da yegane görevi de ancak, din ile peygamberlerin kesin ahkamının ahlak ve amelinin asla/kata dışına çıkmamak ve de ancak onunla amel etmek şeklindedir ve ayrıca elbet bu görev ve sorumluluk bütün müminleri de kapsar, yani bütün (MÜMİN) inananlar da (HAK)peygamberlerin varisidir.

O halde!
Bu Cemaatler,Tarikatlar,Meslek Ve Meşrepler de ne anlama geliyor;Peygamberimiz Hz. MUHAMMED(ass) böyle bir şey kurmuş mudur,kurun demiş midir,Hiç bir kimseyi kurmak için telkin,tevsik ve teşvik etmiş midir? ki; Kurdunuz, hala da kuruyorsunuz Ve de bunca toplumsal ahlakı yozlaşma,bozulma,çökme ve çözülme ve kokuşmuşluğa rağmen-hala onları pervasızca –sanki hiçbir şey olmamış gibi-kollayıp koruyorsunuz-NEDEN?

Efendim!
Bunlar,ALLÂH rızası için kurulmuş Ve HİZMET amaçlı saf ve güzel kuruluşlardır-Ancak yüce DİNİMİZE hizmet etmekten,DİNİ bütün,saf ve masum MÜSLÜMAN kardeşlerimize imani Ve insani şevk vermekten;Yüce ALLÂH'IN rızasını kazanmaktan gayrı bir amaçları yoktur-NEDEN yardım etmeyelim ki!? Ve hem de biz LÂİK bir Ülkede yaşamıyor muyuz Ve HERKES; Dinini,imanını istediği gibi ÖZGÜRCE yaşamak hakkına sahip değil mi-yani LÂIKLİK de bunu gerektirmez mi?

Bravo-Ne güzel;Tam da FETÖ/ÇETÖ Ya da EMEVİ/ABBASİ ağzı!
Ve aynen "EMEVİ/ABBASİ" kafası,çünkü Onlar da (aynen böyle düşünmüş,böyle kabul etmiş ve de böyle) demişlerdi ki-Tersini yapmak için;Bu yapılara hemen kucak açtılar-Ve de ASLINDA zaten kucaklarındaydı ki cevaz vererek-önce kendi ÜLKELERİNDE kurdular sonra-onu DÜNYANIN dört bir yanına İHRAÇ ettiler..Ve işte her şey de ondan sonra tersine döndü;ALLAHIN DİNİNİ bir tarafa bırakarak, ONUN YERİNE-kendi geleneksel ahlak ve amelinden-derleyip UYDURDUKLARI SAHTE DİNLERİNİ ikame ve idame ederek  onunla insanlara HÜKMETMEYE başladılar;Geri de ne ALLÂH'IN DİNİ kaldı Ve ne de ALLAH'A ahdeden saf ve temiz HAK DOSTLARI-Hepsini tamamen silip süpürdüler..


Yani!
ÜLKELERİNİ,geride derdest ederek akıl/ izanlarını körelttikleri,iman ve insanlıklarını yakıp çökerterek domura uğrattıkları,DİLLERİNİ/DİNLERİNİ-VİCDANLARINI da bağlayarak fikirsiz,düşüncesiz eylemsiz bıraktıkları-KOYUN MİSALİ KOLELEŞTİRİLMİŞ ya da sessiz Ve hissiz/hevessiz ERDEMSİZ Bir yığın ROBOT/İNSANLA; Ve yani adeta  hadım edilmiş “ÖKÜZLER SÜRÜSÜ HALKLA” beraber DEVLETİ yönetmeye başladılar..

Hani!

“Şimdi artık doğru/dürüst ekilebilir-Öküzlük Araziler de kalmadı ki; Bari ÖKÜZLERİ orada kullanalım..”

Ancak!
Bunu yapmak hiç de kolay olmadı elbet,önce HÂK Ve HAKİKAT DOSTU büyük İSLÂM mütefekkiri Ve de "HÂNEFİ MEZHEBİNİN YEGANE BANİSI" olan İmamımız-büyük İmam, İMAM-I AZAM Ebu HANİFE HAZRETLERİNİ(önce EMEVİLER büyük zulüm Ve işkencelere maruz bırakarak,sonra da ABBASİLER derisini yüzerek katlederek)ortadan kaldırdılar,elbet sonra da Büyük IMAMIN;Hain(Parayla,makam ve mevkilerle aldanıp-kandırılmış/küçültülmüş-Alçak ) TALEBELERINİ yanlarına alarak Ve ÖĞRETİLERİNİ de tahrif,tahrip ve değiştirerek-yeni Sistemlerine uygun FETVALAR irat ettirerek insanları devletlerine 'KUL/KÖLE haline getirdiler..


Peki!
İflah oldular mı?
Elbette oldular; Aynen İBLİS FETÖ/ÇETÖLER gibi!
Bize, UYDURDUKLARI sanal/sahte  DİNLERİYLE yetiştirdikleri ipe/sapa gelmez bir yığın Aç/açık ve de asla gözü/gönlü doymaz "ÖKÜZLERİ MIRAS BIRAKTILAR;Yani daha "NE" olsun ne yapsınlar ki!?

SON/SÖZ;
“Kurtuluş ÂLLAHIN ipine/DİNİNE sarılmakla mümkündür,bu manada CUMA’LAR da buluşup “CEM” olmanın,bunu düşünüp “TEFEKKÜR” etmenin,İnsanlığın kurtuluş “HAKİKATİNE” çare aramanın,konuşup İSTİŞARE etmenin,Yüce ALLAHIN İPİNE sarılmanın, Halleşip/HELALEŞMENİN vaktidir ; Herkesi ALLÂH'IN İPİNE sımsıkı sarılmaya ve de onu asla bırakmamaya davet ediyorum,başta sevgili DOSTLARIMIZI elbet..

Dileriz ki!

CUMANIZ hayırlara,HAK Ve HAKİKATLE buluşmaya;BARIŞ VE KARDEŞLİK içinde yaşamaya Ve yaşatmaya vesile olsun..
Sevgilerimle..