Aşağıda sunduğumuz yazının tamamı, Mehmet Faraç'ın Yeniçağ Gazetesi'nin 21 Mart 2020 tarihli nüshasındaki köşesinde yayınlanmıştır. Yazı yanılgılar ve yanlışlarla dolu olduğunu üzülerek de olsa belirtmek isterim. Bu yanlışların yazının ilham kaynağı ve konusu olan Muhterem Nur'un ilerleyen yaşından ötürü hafıza karışıklığı ve unutkanlıktan kaynaklandığı kesindir. Keşke: Sayın Faraç da haber kaynağının anlattıklarını yazılı kaynaklardan ve olayın tanıklarından teyid ettirdikten sonra yazmış ve yayınlamış olsaydı.
..............................

Muhterem Nur'un gizemli telgrafı...
Çekimin yapılacağı mekana yardımcısının desteğiyle gelebilmişti...Yürümekte zorluk çekiyordu...Siyah beyaz filmlerin gizemli dünyasından renkli yaşama geçişe kadar zihinlerde kalmaya çalışmıştı o güzel kadın...Yeşilçam'ın o ünlü yıldızı, mesleğinin zirvesinde olduğu dönemin heyecanını zihninde ve bedeninde tutmak istercesine, kızıl saçları, havalı gözlükleri, makyajı ve bakımlı haliyle oturmuştu kameranın karşısına...Türk halkının önemli bir bölümünün Müslüm Gürses'le olan yaşamı nedeniyle tanıdığı, eskilerin ise siyah beyaz Yeşilçam filmlerinden aşina olduğu Muhterem Nur'u ilk kez o gün canlı olarak görmüştüm...Hüseyin Peyda'nın yaşamını anlattığımız "Abdo Bey" adlı belgeselde Muhterem Nur'un olması kaçınılmazdı...Peyda'nın Doğu melodramlarıyla Yeşilçam'ı kasıp kavurduğu dönemde, ona bir çok filmde eşlik eden Muhterem Nur da şöhretin zirvesine çıkmıştı...Yeşilçam'ın değerli jönü Murat Soydan ve sevgili eşi Gül'ü kırmayarak belgesel için kamera karşısına geçen Muhterem Nur, 2018 yılında yapılan çekim sırasında 60 yıl öncesinin yaşanmış olaylarını dün gibi, taptaze hafızasıyla anlatırken beni çok şaşırtmıştı...Henüz genç bir kızken; Yeşilçam'ın salon filmlerinden Doğu melodramlarına geçişi sırasında ilk kez Güneydoğu'ya gitmeye onu Hüseyin Peyda ikna etmiş...Çok ilginç anılarla dönmüş Muhterem Nur Urfa'dan... Hele biri var ki, tebessüm ederek anlatırken adeta o günlere gitmişti..."Kaderim Böyleymiş" filminin çekimleri için 1950'lerin başında Urfa'ya giden Muhterem Nur, o küçük Anadolu kentindeki yokluk ve yoksulluğun şaşkınlığıyla, biraz da korkuyla karışık üzüntü de yaşamış... Ünlü sanatçı oradan kurtulmak için de ilginç bir yönteme başvurmuş...Filmin henüz çekimlerinin başında postaneye giderek annesine bir telgraf göndermiş;"Bana hemen, 'annen çok hasta, çabuk gel' diye bir telgraf gönderin..."Bu yöntemi Urfa'dan kurtulmak için kullanan Muhterem Nur'a akşam saatlerinde, "annen ağır hasta, acele gel" yazılı telgraf gelince, Kaderim Böyleymiş filminin seti de zora girmiş.Filmin başrol oyuncusu Hüseyin Peyda çaresiz kalınca, Muhterem Nur'un oynadığı sahneleri ardı ardına çekmiş ve onu bir otomobille Adana'ya, oradan da uçakla İstanbul'a göndermiş...Muhterem Nur bu ilginç anısını hem gülerek hem de üzülerek anlatırken, "Görmediğim bir coğrafya, görmediğim bir kültür ve tanımadığım bir çevrede kendimi yalnız hissetmiş, korkuya kapılmıştım. Bir an önce kurtulmak istemiştim oradan. Keşke yapmasaydım ama gençlik işte" demişti...Muhterem Nur, birlikte şöhret olduğu Hüseyin Peyda'nın yaşamını anlattığımız "Abdo Bey" belgesine büyük katkı sundu...İlerlemiş yaşına ve evinden çıkmamasına rağmen kameranın önüne geçmiş ve hem Peyda'yı, hem de ilginç anılarını anlatmıştı...Muhterem Nur hepimizin zihninde büyük yeri olan Yeşilçam'ın siyah beyaz filmlerinin yaşayan en kıdemli son yıldızıydı...Urfalı sanatçı Müslüm Gürses'in 7 yıl önce yaşamını yitirmesinin ardından büyük sarsıntı geçiren Muhterem Nur, dün yaşamını yitirdi ve sevdiğine kavuştu...Siyah-beyaz filmlerinin görkemli sahnelerinde, sapsarı saçlarıyla dalgalanmaya devam edecek Muhterem Nur...Toprağı bol olsun, ışıklar içinde uyusun...
Kaynak Yeniçağ: İnsan, eylem ve dehşet!.. - Mehmet FARAÇ
Link: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/insan-eylem-ve-dehset-55…

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, yakın çekim