(Nefsin imtihanı ORUÇ’LA başlar, İNFAKLA sürer,HAMD VE ŞÜKÜRLE biter.)
Şüphesiz ki! Bu İMTİHANIN başarısı da; Yüce Allah’a (TEFEKKÜR-TEDBİR-TEZEKKÜR-TEKBİR-TEVEKKÜL VE TEŞEKKÜR’LE)ihlas ve takva ile İbadet (BİAT Ve İTAAT)etmek gerekir..
ORMAN YANGINLARI?
Cübbeli HOCA..!
Orman Yangınlarını "TEKBİR" getirerek, yüce ALLAH'A yalvarıp/yakararak söndürmenin mümkün olduğunu buyurmuştu-Ancak; "TEKBİR'İN TEDBİR'E" Ve onun da "TEFEKKÜR Ve TEZEKKÜRDEN" beslendiğini, Onun da aslında yüce ALLAH'IN içimizdeki ilmi "GÜÇ VE İRADESİ" olduğunu,ALLAHIN bizzat çıkıp da Kendi eliyle değil, ancak BİZİM gafletten uyanarak-Bize verdiği irade Ve imkan gücüyle YANGINI söndürmemiz gerektiğini ya DOĞRU/DÜRÜST bilmiyor, ya da onu DOS/DOĞRU söylemiyor-Acemi DOKTORLAR gibi..
KAHVE..
...Yok-yok istemem-Kalsın!
-Geleceksen-KENDİNLE gel yeter;
Bir başına-SEVGİNLE-KUTLA- UMUTLA ...
-İstersen CEZVEYİ de al yanına!
Bir içimlik "KAHVE" var-Bende;
O eski YILLARDAN kalma-Şiir tadında..
-Ben Sana "ŞİİRLER" okurken,
Sen 'HÜZNÜME" tutar-Kaynatırsın;
Şöyle bol köpüklü/demli-TELVELİ..
-Sonra içeriz birlikte-İki YÜREK/Bir solukta;
Sen "FAL" bakarken Bana-Maziye ait,
Ben "DİLEK" tutarım Sana-Atiye dair..
....
....Yok-yok İstemem-Kalsın!
-Ben SANA bir şey sormam-DÜNE dair;
-Sen Bana "SENİ" anlatırken-BUGÜNE ait..
Yani!
İllaki geleceksen öyle gel! Yalnız-Sade/ASUDE";
-"KENDİNLE/Nefesinle-HEVESİNLE" gel!
DÜN'Ü geride bırakarak-BU GÜN Bir başına/SENİNLE..
(İHB/Şiir Pazarı Şiirleri-01 Haziran 2021/Datça)
ORMAN YANGININI TEKBİRLE SÖNDURMEK?
(TEDBİR alınmadan TEKBİR olur mu?)
Yaşayacak bir orman, belki emekle/alın teriyle Ve göz nuruyla-sulanıp gövererek boy verir ancak;Acaba yanan/Yakılan bir Orman, İnsanların yakarışıyla "DUA Ve TEKBİRİYLE" gözyaşlarıyla söndürülerek-yeniden boy verir mi?
Elbet boy vermez..
Çünkü!
Gazetelerin yazdığına göre, zamanımızın Dinden beslenen-RİVAYETÇİ Bezirganlarından "CÜBBELIZÂDE KÜÇÜK AHMET EFENDİ; Her ki Nerede bir "ORMAN YANGINI" görürseniz,asla ve kata hiç beklemeden-hemen "TEKBİR" getirdiğinizde o "YANGIN" hiç bir şeye gerek kalmadan derhal "SÖNER" diye buyurmuşmuş.
Ancak!
Sanıyorum ki,Ülkemizin bu çok ve büyük dahi Adamı "ORMANLARİN" önemine binaen aciliyet kespettiğinden olsa gerek-Salavat getirmekten de gafil olarak-ŞEYTANIN acizliğine uğramış olmalı ki;"TEKBİRDEN önce TEDBIR almanın Ve onun da İLMİ VE İMANİ bir “TEFEKKÜR Ve TEZEKKÜR süzgecinden süzülüp/TEST EDİLDİKTEN SONRA huzur ve güvenle “TEVEKKÜLLE” ihlas ve teslimiyetle de yüce ALLAHA havale edilmesinin (ŞART OLDUĞUNU)demeyi,de galiba unutuvermiş-HOCAMIZ..
Halbuki!
Bir Alim için öncelikle “ALLAHLA yatmak,ALLAHLA kalkmak” evladır,ki o da;Elbette ALLLAH gibi ALLAH’ÇA yani(ALLAHIN isteğine uygun olarak)Hesaplı/Kitaplı-Planlı düşünmek ve ama KUL gibi KUL’CA yani(KULUN sınırlı aklı,izanı,vicdani-Gücü kadar) düşündüğü TEDBİRİ hiç bekletmeden DOSDOĞRU uygulamak demektir..
Hanı!
"Boşuna dememişler,acele işe ŞEYTAN karışır, diye ki bu manada-Elbet;ŞEYTANLA yatan, “İLZÂMLA BUHTANLA” beraber eksik ve noksan kalkar..”
Yani!
-Önce Tarlayı "TAŞLARINDAN" ayırıp/ayıklayarak temizleyecek ve o taşlarla çevreleyerek “TARLAYI/BAĞI-BAHÇEYİ” elan ayak altından kurtarıp-KONTROLÜNE alacaksın,
-Sonra derin-derin sürecek "TOHUMUNU" ekecek, zamanında sulayacak,zamanında çapalayacak Ve nihayetinde-eksiksiz olarak;ALLÂH'IN İLÂHİ TAKDİRİNE arz ederek Sana verdiği-NİMETTEN dolayı ALLAHA HAMDEDECEK,sonra da her Nimetinden dolayı ONA minnet duyarak ŞÜKREDİP/Bekleyeceksin..
Elbet!
Bütün bu İŞLERİ yaparken, "TARLAYI" narh koyup;KUŞA KURTA,BÖRTÜ/BÖCEĞE, BULUTA/YAĞMURA KARA/BORANA-RÜZGARA sınırlamayacaksın zira;Onun da tek ve yegane sahibi/MALİKİ ALLAHTIR,SEN ONA BAKICI BIR BEKÇİSİN Ve elbette Onların da o “TARLADA/BAĞDA-BAHÇEDE HAK” sahibi olduğunu,ONLARIN da ALLAHTAN aldıkları ilhamla TARLAYA süreli(RIZIKLAR/Nimetler taşıyarak) katkı sağladığını da Ve yararlanmak hakkına sahip olduklarını da-asla UNUTMAYACAKSIN...
Bu manada!
TAKDİRİN de elbet TEDBİRE tabi olduğunu,zira TEDBİR olmadan TAKDİRİN pek olmayacağını,ki bu nedenle de;Aldığın/alacağın her TEKBİRİN/HAK’A Sesleniş de aslında ALLAH'IN üstünden,Onun Sana (Kendini) bilmen/bulman-anlaman için bahşederek Senin “RUHUNA Ve BEDENİNE” sarıp yerleştirmiş olduğu-SENDE önce var olan cüzi iradene (Akıl,feraset,güç Ve Vicdanına) ve yani Senin aldığın/alacağın TEDBİRİNE seslenerek “Onu Uyandırmak Ve HAYATA Uygulamak” eyleminden ibarettir..
Çünkü!
Yüce ALLÂH,Seni yaratırken-Sana HAYATTA lazım olabilecek her bir şeyi peşin olarak RUHUNA Ve BEDENİNE geçirerek/verdiğine göre,o halde;BAŞIN her sıkıştığında-Sana zor gelecek her Olay Ve olgularla karşılaştığında gaflete düşüp paniklenerek-sanki Sende TEFEKKÜR VE TEDBİR almak iradesi(akil,İzan,güç ve vicdan ) asla hiç yokmuş gibi-Kalkıp da Ondan/ALLAHTAN istemekten de vazgeç artık..
ALLAH!
“Sana ne mi vermiş; Ne vermemiş ki?”
Bak kardeşim!
Mesela;
-ALLAH Sana/RUHUNA cüzi irade(Akıl,izan,Kalp,Vicdan ile Beyin Ve nefsi)vermiş..
Mesela;
-Sana/BEDENİNE güç ve kuvvet(Göz,Kulak,Burun,Dil ve Ten,el,kol)vermiş,ki,Onlarla Görürsün,Duyarsın,Tadarsın Koklarsın,Dokunursun Ve yürürsün-Öyleyse;SENİN kalkıp da Yüce ALLAHTAN sık-sık istediklerin bütün bu SENDEKİ sahip olduğun cüzi iraden ile duyularının genel FONKSIYONLARI değil mi, o halde;Daha ne istiyorsun SEN ALLAHTAN,Senin ONDAN,Onun Sana verdiği bu vazgeçilmez büyük NİMETTEN dolayı minnet duymaktan,Ve şükretmekten başka nasıl bir işin olabilir ki? Üstelik de Sen YOLUNU bulasın diye;SENİ DİNİYLE(KÛR'ÂN/Mesajıyla Ve PEYGAMBERİYLE)İRŞAT ederek YOL göstererek (Adam olman için)desteklemiş, kollayıp/korumuştur-Yaşatmıştır...
Ve yani!
“Yapacağın her işte TEFEKKÜR ederek, gerektiğinde çevrenle TEZEKKÜR de ettirerek (tartışarak) dosdoğru "TEDBİRİNİ alacak, işin TAKDİRİNİ de Tam bir teslimiyetle takva ve ihlasla TEVEKKÜLLE” elbet ŞÜKREDEREK(teşekkürle)ALLAH'A bırakacaksın!"
Hepsi bu kadar..
SON/SÖZ;
“Her HOCA’YI dinleyin ancak, Her HOCA’IN dediğini yapmayın; MÜRŞİT-İ İRŞAT Rehberiniz sadece ALLAHIN/Kitabı KURAN Ve PEYGAMBERİ” olmalı!”
Ramazan ORUCU,bu dünya İmtihanı için önemli bir zamandır;Hayırlara vesile olsun.
Sevgilerimle..