şu fani hayatta karşılaştığım en renkli en ilgi çekici şahıslardan biri de Kazım Yardımcı abiydi. Adıyaman'da kendisini tanımıştım, emekli tapu müdürüydü.ciltler dolusu yazdığı Tasavuf külliyatına sahipti. Eski Ticaret Bankasının arkasında arkadaşı Abidin Çalış Beyin çay ocağına gelir sohbet ederdi. O, bilgisine rağmen çok mütevaziydi. İlk gördüğün şekliyle hakkında hüküm verirseniz yanılabilrdiniz. Konuştuğunda bir derya olduğu aanlaşılırdı. Namık Kemal Zeybek Beyin onun hakkında bir yazısını burada paylaşalım:
"IŞIĞA DOĞRU'
Kazım Yardımcı ve kitapları
29.08.2003
NAMIK KEMAL ZEYBEK
tercuman
ILGAZ Kaymakamlığı'mdan sonra o zaman ki adıyla mahrumiyet hizmetine gitmem gerekiyordu. Nasibimde Kahta vardı. 1974 yılının Aralık ayında, kışın en yoğun günlerini yaşayan Erzurum'dan Adıyaman'a geldiğimde yağmurlu bir gündü ve her yer yemyeşildi.
İlk 'hoşgeldiniz' ziyaretlerinde sohbetler de başladı. Söz, maneviyat konusuna gelince İlçe Jandarma Komutanı Üsteğmen, sonradan Albay olarak Mardin İl Jandarma Komutanı iken şehit edilen Rıdvan Özden dedi ki:
- Sizin anlattığınız bu konuları bilen bir kişi daha var burada, tapu sicil memuru Kazım Yardımcı..
Tapucuyu çağırdım ve kendisine sordum, 'Hayır efendim benim bir şey bildiğim yok' dedi. Üsteğmen üsteledi:
- Efendim alçakgönüllülük yapıyor, kitabı var.
Kitabı istedim ve bir gecede bitirdim. 'Su gibi içtim' desem daha doğru olacak. Adı: Varlık...
İlçelerde az çok okuyan kişinin en çok yoksunluğunu çektiği, bildiklerini tartışacağı okuyanları bulmaktır. Ben birisini bulmuştum.
Ertesi gün 'Kazım bey, akşamları iş saatlerinden sonra sizinle bu işleri söyleşelim olur mu?' dedim. 'Tahrirat katibiniz de bu işlerden
anlar efendim, o da gelsin mi' dedi.
Bütün bir 1975 yılı akşamları, köylerde değilsem ve işim yoksa Kazım Yardımcı ve Halit Özdüzen ile tasavvuf sohbetleri yapmakla geçti. Tapucu aynı zamanda toplumcuydu. Siyaset de konuşuyorduk.
Başbuğ'un buyruğu
DOĞRUYU söylemek gerek. Onlara yetişebilmek ve söyleşileri tadında sürdürebilmek için tasavvufla ilgili çok kitap okudum. Kendi çapımda bir uzman olmuştum.
Zaman zaman 'Benim ne işim var tasavvufla. Ben yöneticiyim, benim ne işime yarar...' diye kendime takılıyordum. Kazım Bey'in cevabı 'Hiçbiri boşuna değildir. Günü gelince anlayacaksınız' derdi.
Günü geldi, 1977 yılında Rahmetli Başbuğ ülkücülerin eğitimi işini bana verdiğinde ana konu 'Ahmet Yesevi ve Alperenler' olacak dedi. Tasavvuf bilinmeden Pir-i Türkistan nasıl anlatılacaktı...
Tasavvufu bilmek isteyene
KAZIM Yardımcı, bugün yetmiş yaşında. Şimdi iyice olmuş ve değerli kitaplar yazıp yayınlıyor. Biliyorum ki işi sadece kitaplardan değil, Varlık kitabını da okuyarak öğreniyor.
Tasavvuf konusunda bilgili olmak isteyenlere Yardımcı'nın kitapları çok yardım edecektir.
Açık seçik ve anlaşılması kolay bir anlatım var. Dili arı duru.
Varlık, İslam'da Mezhepler ve Yükseliş, Günahsızlar, İnsanda Yükselme ve en son kitabı İslam'da Şeriat ve Tarikat.
Kitabın arka kapağından alınmış bazı sözler:
'Cumhuriyet ve özgürlük olmayan yerde gerçek dine, dindarlığa, gerçek Müslümanlığa yer yoktur.'
Son söz Yunus Emre'den:
- Şeriat, Tarikat yoldur bilene / Marifet, Hakikat onda içeri
IŞIĞA DOĞRU
Kazım Yardımcı ve kitapları
29.08.2003
NAMIK KEMAL ZEYBEK