İran ve Irak sınırları olan Türkiye’nin güvenlik anahtar şehiri.7228 km yüzölçümü, denizden yüksekliği ortalama 1720 m ve 4000 metreyi bulan yüksek dağların bulunduğu kadim şehir Hakkari.
Bugün yazımıza konu olan şehir! Hakkâri
Coğrafyasının engebeli ve dağlık olması, Hakkâri ’linin narin ve yufka yüreğinin derinliklerine Mordağ’dan esen Sümbül dağından türlü çiçeklerin kokusunu bırakarak, sert ama bir o kadarda mert insanların yaşadığı, Nakşibendilerin manevi dünyasını aydınlatan Sâdât-ı Nehr’iye ev sahipliği yapan gönüllerin şehri Hakkari.
Hakkari; zor coğrafyanın insanlarının, kendi kendine yetinmeyi öğrettiği, yaşamın kıymetinin en iyi bilindiği, kendine özgü yaşamını gelenekselliği dünden bugüne korumuş bugünün modern şehri.
1980’li yıllardan, yakın zamana kadar terör yüzünden en fazla bedel ödeyen, en fazla can kaybı şehit ve veren şehir.
Hakkari, bugünlerde tarihinde hiç olmadığı kadar huzurlu ve mutlu insanların yaşadığı bir şehir havası yansıtmakta sakinlerine.
Evet yıllarca terör ile anılan şehir, bugünlerde adeta” Huzurun Başkenti” Elbette bu huzur ve güven ortamını sağlayan devletin şefkatli elleri oldu.
Hakkari’ye o coğrafyayı ve bölge insanını yakından tanıyan, halkın içinden vatandaşla Devlet arasında bütünleşmeyi ve kucaklaşmayı sağlayacak, geçmişin kötü izlerini silecek devlet adamları atanmalıydı o şehre…
O şehir asi, sürgün, problemli memurların son durağı olmamalıydı hizmet için. Geçmişte merkezi hükümetler bu tür sorunlu memurların tayinleriyle vatandaşını devletine küstürdüler.
Oysa bu insanlar, on yıllardır bu ülke için yurdun her bir karış toprağını vatan bilip askerliğini yapıp, vergisini verip tüm vatandaşlık görevlerini en iyi şekilde ifa etmişlerdir. Üstelik o zor coğrafyada kalarak ülkemizin güvenlik anahtarı olan serhat şehrimizde sınır bekçiliğimizi yaparak bedel ödemekteler.
Tabi ki huzura ve güvene giden yola kolay gelinmedi.
Devleti yönetenler, vatandaşa yaşam tarzı, gelenek, görenek dini rütüelleri ve diline göre davranmalı buda sorunların çözümünü beraberinde getirdi elbette.
Huzura ve güvene giden bu yolda 5 Kasım 2018’de Hakkâri valiliğine atanan sayın vali İdris Akbıyık’ın rolü büyüktü. Kendisini 2009 yılında Kayseri Develi kaymakamlığından itibaren tanırım. Sayın Vali tam bir halk çocuğudur. Halkın sorunlarını ve sıkıntılarını çok iyi bilen, onların dilinden anlayan gerçek bir devlet adamıdır. Ben gazetecilik geçmişimde nice Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürleri ve hatta Belediye Başkanlığı yapıp ta eşini ve çocuklarını görev yaptığı şehre götürmeyenleri çok gördüm.
Bu tür durumlarda ister istemez bürokratın o şehre ve insanlarıyla bütünleşmesine engel olmaktaydı.
Sayın vali İdris AKBIYIK Hakkâri’de ;
Bir Kitap Bir İnsan
Her Ev Bir Okul
Neyi; Niçin Nasıl Okumalı
Bir Umut, Bir Fidan ve İnsan Gibi İnsan Projeleri ile Pandemi dönemini fırsata çevirerek çocuklarımıza ve gençlerimizin eğitimine önem vererek ilin eğitim çıtasını yükseltmiştir. Eğitim gönüllüsü sayın vali görev yapmış oldukları diğer yerlerde de eğitimi ön plana alarak hizmetlerini eğitimle taçlandırmıştır.
Hakkâri’de kaldığımız birkaç günde; vatandaşla, meslektaşlarımla, Üniversitesiyle, şehrin siyasetçileri, bürokratları, Kanaat Önderleri, İş İnsanları ve Sanatçıları ile de görüşme imkânı buldum.
Sayın Valinin bu kişi ve kurumlarla diyalog içerisinde olması, şehri ortak akıl ile yönetmesi başarı güven ve huzur ortamını sağlamasının en büyük nişanıdır.
Bir yerde huzur ve güven varsa, beraberinde çözümsüzlükler çözüme, zorluklar kolaya dönüşür.
Sayın Vali yapacak çok işimiz var der. Özellikle gençlere iş imkânı sağlayacak istihdam alanları yaratıp gençlerin çevre illere gitmesini engellemek onların geleceklerini beraber inşa etmek, tarım ve hayvancılıkta hazırlanan projeler ile devlet vatandaş iş birliği sayesinde insanları doğduğu yerde mutlu kılmak iyi bir hayat sürmelerini sağlamak olduğunu bunun için tüm kurumların teyakkuzda olduğunu, Projelerin bir bir hayata geçirildiğini ifade ettiler.
“Evet Hakkâri’de Hayat Var”… Sloganını gerçekten iyi tutum.
Yüreğinize emeklerinize sağlık sayın Valim.
Ve ben de diyorum ki;
“Hakkâri’de Yapılacak Çok iş Var” !.. Üstelik özel sektöre ve yeni müteşebbislere düşecek çok iş var! Buyurun Hakkâri’ye…
Yeraltı zenginliklerin özel işletmecileri beklediği bir Hakkâri
Yeni İş Merkezi, AVM’lerin beklediği bir Hakkâri kısacası yaşamın her alanında yatırımcıya inanılmaz imkânlar ve ihtiyaç var. Üstelik Esendere ve Üzümlü sınır kapılarıyla dünya yanı başınızda olacak. Sizleri çay kahve içmeye Hakkari’ye bekleriz efendim…
Şehirin yeniden inşası için kollarını sıvazlayan Hakkari Valisi sayın İdris AKBIYIK , Alt yapı, Üst yapı, Park ve Bahçeler, Turizm, Fuarlar, Festivaller, Sosyal donatılar, Spor Tesisleri, Kayak Merkezi, Yayla Turizmi bir çok projeninde hayata geçtiğini belirtip, tüm vatandaşlarımızı Hakkâri’ye beklediğini dile getirdiler.
Geçtiğimiz günlerde sayın Valimizin davetlisi olarak bulunduğumuz Hakkâri’de bölge gazetecilerinin de iştirak ettiği “Silifke’den Hakkâri’ye Dostluk Köprüsü” kapsamında GAP Gazeteciler Birliği onuruna düzenlen “RENG-İ HAKKARİ” Müzik ve Dans Grubunun sahne performansları gösteriyi izleyenler tarafından tam not alarak izleyicilerine unutulmaz bir gece yaşattı.
Ve misafiri olarak kaldığımız süre içinde bize iyi bir ev sahipliği yapan, bizi değerli eşleri Sevim Akbıyık hanım efendi ile yalnız bırakmayan Hakkari[FÖ1] Valimiz sayın İdris Akbıyık beye şahsım ve arkadaşlarım adına sonsuz şükranlarımı sunarım. Kendilerini Devlet-i Aliyye’nin daha güzel makamlarında görmek dileğiyle. Sağlık ve esenlikler diliyorum.
Not: Hakkâri ziyaretimiz esnasında bizlere yüreğini ve evinin kapılarını açan değerli dostum, sanatçı kardeşim Aydın Aydın’a Hoş sohbetleri ve engin bilgilerinden istifade ettiğim iş insanı Teoman Zeydan’a, gezilerimiz de bizi yalnız bırakmayan AK Parti İl Bşk. Abdulmuttalip Özbek beye, Kendisini ziyaretlerimiz esnasında zora soktuğumuz ve kendisinde Hakkâri ile ilgili tarihi ve Kültürel bilgileri aldığımız İl Kültür Md.İdris Ağacanoğlu beye, Geylani Geylani beye bizimle seyahatlerimiz esnasında tedbir amaçlı güvenliğimizden sorumlu kahraman Güvenlik Güçlerimize teşekkürlerimizi borç biliriz.