Eskiden Hayat Daha Güzeldi. Televizyon karıncalı, insan netti. Dertlinin derdi, dertsize dertti. Evcilik oyunu,

Eskiden Hayat Daha Güzeldi.
Televizyon karıncalı, insan netti. Dertlinin derdi, dertsize dertti. Evcilik oyunu, oyundan ibaretti Herkesin evi, herkesin eviydi Veresiye defteri yoksulun cebiydi. Her semtte yalnız bir kişi deliydi. Eskiden hayat daha güzeldi...
Büyüklere saygı çok büyüktü. Şimdi büyükler boynunu büktü. Köyler, şehirlerden farklıydı. Köylü milletin efendisiydi.  Gelinler utangaç, duvaklıydı. Damlar üzümlü, sokak Kavaklıydı. Her kapıda ikram edilen su vardı. Kapılara kilit vurulmazdı Kavunun, karpuzun kokusu vardı. Çocuklarda bile Allah korkusu vardı. Doyardık, ekmeğe sürülen salçayla Kumaşçı teyzeler gezerdi bohçayla. Yastık altını değişmemiştik bankayla. Eskiden hayat daha güzeldi... 
Eksik olmazdı yatılı misafir Hasta etmezdi ne çamur ne kir Zenginden daha çok gülerdi fakir. Nineler göz nuru kazaklar örerdi Abiler eskitir, kardeşler giyerdi Mahalle dünya kadar bir yerdi. Eskiden hayat daha güzeldi.
 Diziler bile mahalleyi anlatırdı aile bütünlüğünü korumak için filmler vardı. Ailece gidilebilen fuar alanları vardı şimdileri ise kafe adında taş duvarlar sardı eskiden hayat daha güzeldi. Hacının hocanın sözüne itibar edilirdi akrabalar dahi güvenilirdi. Mertti gençlerimiz yalakalık yapılmazdı güvenlik güçlerine gerek kalmazdı Eskiden hayat daha güzeldi.
Bu kadar market yoktu o yıllarda mahallenin amcasıydı bakkallarımız evimizin anahtarını teslim ettiğimiz paramız olmasa da defterimizin olduğu güven kokardı mahallemiz. Pazar yeri fakir fukaranın mekanıydı her evde huzur kaynardı tencerelerde Eskiden hayat daha güzeldi.
Dönmeyen asker mahalleyi ağlatırdı. Jeton sarı sarı, mektuplar satır satır özlem hasret kokardı. Eskiden hayat daha güzeldi…Kavgalar nadir, küslükler günlüktü Ev sobalı, merdiven altı kömürlüktü. Pantolon yamalı, nikahlar ömürlüktü.
Eskiden hayat daha güzeldi. @takipçi @öne çıkar