Geçen yıl dövizdeki yükselme meydana gelince Fehmi Koru, "Ali Babacan olsaydı bunlar olmazdı" dedi. Neden olarakta "o uluslararası çevrelerde güven telkin eden bir insan" diye yazmıştı.
Üretmeyen, saman'dan en gelişmiş aletlere kadar herşeyi ithal eden bu ülke sadece liderini küresel çevreler beğeniyor diye nasıl ayağa kalkabilir?
Ali Babacan'ın şahsıyla meselemiz yok.Ancak oy kullanmaya başladığımdan beri sürekli % 10'nun altında kalan partilere oy verdim.(1991 Refah Partisi önderliğindeki ittifak hariç o barajı aşmıştı)
Eğer İstanbul'da olsaydım oyumu götürüp Saadet Partisinin 50 bin oy alan adayına verecektim. Çünkü İstanbul belediye seçimlerinin öyle yaman bir kurgu olduğu belliydi ki.Anlamak için alim olmaya bile gerek yoktu.
Eğer Ali Babacan yukarıda anlatılanlardan dolayı beğenilecekse, lider olacaksa 45 yıldır arkadaşlarımın kendi ve çocuklarının rızıklarından keserek harcama yaptıkları yerli milli siyaset çalışması ne olacak.Onlar diyor ki Türkiye, Türkiye insanın aklıyla fikriyle zekasıyla yükselir.
Bir güç Türkiye'de lider belirliyor veya lider imajını yerle bir ediyor.
Ali Babacan için emekli generallerin bazıları toplantı yapıyor."İşte PKK bitti, Güvenlik sorunu kalmadı. şimdi ekonomiyi düzeltme devri başladı.Bunu da ancak başarsa Ali Babacan başarır. " Aynen böyle diyorlar. İşte burada kaybediyoruz bu ülke kalkınmasını fert veya bireylerle değil kurumlarla yapmalıdfır Türkiyede ekonomi bilginleri akademsiyenler, işletmeler, iktisat fakülteleriü burada ders veren hocalar etkisiz elaman sadece Ali Babacan gelip ekonomiyi düzeltecek öyle mi?
Eğer bir ülke kalkınmasını kurumları birikimlerine değil de şahıslara indirgiyorsa o ülke iflah olmaz. Yabancı ülkelerin Türkiye'de mallarını satan ithalatçı ve kendilerine iş adamı denilen asla milli yerli olmayan iş çevreleri de Ali Babacan'ı destekliyor. Bu ülke adına buna karşı çıkılması lazım Ali Babacan'ın dışarıdaki itibarından dolayı Türkiye'yi kalkındıracağı görüşü tarihi bir yanlıştır.
Ali Babacan'ın dış destekten dolayı beğenilmesi bir Tanzimat hastalığıdır. Bu durum Mustafa Reşit Paşa'dan itibaren başlamıştır. Osmanlı ayakta kalacaksa İngilizlerin adamı bir sadrazam gelmeli veya Rusyanın şerrinden emin olmak için Rus yanlısı Mahmut Nedim Paşa sadrazam olması lazım görüşü geçerliydi. Bu anlayış Osmanlıyı batırmadı mı?
Ali Babacan'ın AKP'de ekonomiden sorumlu olduğu dönemde bu ülke borca batmıştır. Cumhuriyet döneminin en büyük dış borçlanması onun döneminde yapılmıştır. Buna bir itirazını duydunuz mu? Hayır.
Deha geçen aylarda Binali Yıldırım "ha bire borçlanmış bu borcun nasıl ödeneceğini hiç düşünmemiş ha bire almışız demedi mi?
Ali Babacan'ın Ak Partide iken demokratik bir kuruluş olan siyasi partilerde olmazsa olmaz olan tenkit eleştiri makanizmasını AKP içinde hiç çalıştırdı mı? Neye itiraz etti. Sırf kibar nazik, zarif görünüşünden dolayı ona oy mu vermek lazım?