Acı ve tatlı hatıralarıyla bir yıl daha geçti ömrümüzden. Kafkas Kars’ın soğuk ve yoksul bir köyünde başlayan hayat yolculuğum hep mücadele ile geçti. Çocukluğumuzda ve gençlik yıllarımızda yaşadığımız zorluklar belki de bize; azmi, gayreti, sabrı ve şükrü öğretti. Çocukluk yıllarımda büyüklerimden dinlediğim göç hatıralarıyla, hiç görmediğimiz Kafkasya’ya, Azerbaycan’a hep özlem ve sevgiyle büyüdüm. Lise yıllarında öğrendim ki başka Türk yurtları da var. 35 yıldır severek yaptığım gazetecilik mesleğim sırasında, yeni Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarına, gelişmelerine birebir şahitlik etmenin; hiç bilinmeyen soydaş ve akraba toplulukları tv programlarım vasıtasıyla gündeme getirmenin, Türkiye ile bu kardeş yurtlar arasında gönül köprüleri kurmanın gururunu, heyecanını yaşadım. Hayatım boyunca hep ilkeli, onurlu, vicdanlı, adaletli ve dürüst olmaya çalıştım. Zulüm ve haksızlık kimden gelirse gelsin karşısında durmaya , hep mazlumların ve masumların yanında olmaya gayret ettim.
En büyük hayalim ve arzularımdan biri ise Karabağ’ın azadlığıydı. 2020 yılının ve belki de son 100 yılın en güzel hadisesi Karabağ’ın düşman işgalinden kurtarılmasıdır. İşte bu nedenledir ki yeni yaşıma bu sevinç ve gururla giriyorum. Geçen yıl, can dostlarımın hazırladığı ve bana sürpriz yaptığı muhteşem bir organizasyonla ve birbirinden değerli dostlarımın katılımıyla Bakü’de doğum günümü kutlamıştım, unutulmaz bir gün olmuştu benim için. Aradan tam bir yıl geçmiş. Evet, hayat hızla akıp gidiyor. Ömür defterimizden hergün bir yaprak eksiliyor. Geride hoş bir sada bırakabiliyorsak ne mutlu bize. Hepinizi seviyorum, gerçek ve sanal alemdeki tüm dostlarıma en kalbi selamlar sevgiler yolluyorum.