Rengine, inancına, gelir seviyesine ve benzeri farklılıklara bakmadan mutlu olmak, sağlıklı ve güvenilir bir ortamda saygı ve sevgi içinde yaşamak her insanın en doğal hakkıdır.
Şu iyi bilinmelidir ki, yaşadığımız ortamı oluşturan bizleriz. Ortamın oluşmasında, az veya çok katkımız var.
Toplumun büyük kısmı sıkıntı içindedir. Ortamdan şikayetçidir. Ama sıkıntı çekenler, ortamdan şikayetçi olanlar, sıkıntılarının çözümüne yönelik sorumluluk almaktan kaçınıyorlar. Sıkıntılarının çözümünü başkalarından bekliyorlar.
Sorunları çözmeleri için seçtikleri siyasetçileri, sorunları çözmemekle suçluyorlar, sürekli eleştiriyorlar. Ama şikayetçi oldukları ve eleştirdikleri siyasetçileri kendilerinin seçtiklerini dile getirmiyorlar.
Siyasetçilerin yardımına ihtiyaçları olduğunda, şikayetçi oldukları o siyasetçilerin önünde ceketlerini ilikleyerek iki büklüm oluyorlar.
Şikayetçi olduğumuz ortamın düzelmesini başkasından beklemeden, öncelikle işe kendimize değiştirerek başlamalıyız. Göreceksiniz ki, sendeki bu değişiklik önce çevreni etkileyecektir. Değişenler arttıkça ortam değişmeye başlayacaktır.
Sürekli sorundan söz ediyor, soruna çözüm üretmek yerine şikayetçi olmaya devam ediyorsan, sende sorunun bir parçasısın.