GAP olay gazetesinde bundan böyle yöremiz, bölgemiz ,ülkemiz gündemiyle ilgili fikirlerimi, düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Bu hafta konu olarak Adıyaman Bölgesi turizminin kalkınması için neler yapılması gerektiği ile ilgili önerilerimi sizlerle paylaşacağım.
Turizm tek başına bir tarihi alanın bir eğlence merkezinin ya da çok güzel bir manzaraya sahip mesire bölgesinin varlığını pazarlamaktan öte bir şey. Turizmin bölgesel olarak ele alınması, bölgesel olarak destinasyonların artırılması ve tüm bölgede turizm entegrasyonunun sağlanması gerekmektedir.
Halihazırda var olan zenginliklerin yeni ve modern zenginliklerle desteklenerek, insanların daha çok gezi noktası barındıran bölgelere seyahat etme arzusunu kullanmaktan geçiyor. Örneğin Adıyaman denildiğinde en önemli turizm varlığımızın Komagene krallığı'na ait yapılar olduğunu söyleyebiliriz. Gerek Nemrut Dağı, gerek Arsemia, Eski Kahta, gerekse Cendere Köprüsü çok önemli tarihi zenginlikler barındırıyor. Komagene ile aynı derecede öneme sahip, inanç turizmi açısından çok önemli bir merkez olan Safvan Bin Muattal Makamı içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz. Bunların bulundukları yerdeki tek başına varlıkları turizmi güçlendirmek için yeterli olamayabiliyor. Bu değerlere yeni, çağdaş, ilgi çekici diğer noktaların eklenmesi ve bölge değerlerine entegrasyonu, bölgenin turizm çekiciliğinin artması açısından büyük önem barındırıyor.
Örneğin Gaziantep’e bir göz atalım. Tek başına Zeugma Müzesi veya Zeugma kalıntıları ya da tek başına gastronomi turizmi bu kadar çok turist akışını sağlayamayabilirdi. Gaziantep örneğin de şunu gördük ki çok modern bir hayvanat bahçesi, gelişmiş bir bilim müzesi ile desteklenen bol destinasyon bölgeye seyahat planlayan turistleri daha çok cezbedebiliyor. Bu bakışa Halfeti de çok önemli bir gösterge. Halfeti'de başarılan suyun içinde kalmış kalıntıları sergilemekten öte bir şey.
Belki sadece bu kalıntılar bu kadar çok turist çekmeye bilirdi. Halfetililer bu kalıntıları dizi film sektörüne yaptıkları katkılar ile domine ettiler. Aynı zamanda tesisleşmeye önem verdiler. Fırat Nehrini çok iyi kullandılar. Önemli ölçüde tekne yatırımları yaptılar. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından Fırat Nehri kıyılarında yerli ve yabancı turistlere hizmet vermesi için 2020 yılında 34 gezinti teknesine daha lisans verildi. Bu örenklerde gördüğümüz şu; Ziyaretçilerin dolu dolu bir gün geçirmesini sağlamak.
Bizde Adıyaman genelinde turizm gelirlerini ve ziyaretçi sayısını artırmak için rota zenginliği üretmek zorundayız. Bir örenekte kendimizden verelim. Biz Samsat Belediyesi olarak Samsat'ta inanç turizmi açısından zengin bir kaynağa sahip görünüyoruz. Sevgili Sahabimiz Safvan Bin Muattal’ın Makamı Samsat’ta. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde külliye inşaatımız hızla devam etmekte. Şu an bile bölgeye aylık yüksek miktarda araç ve ziyaretçi girişi var. Ama biz şunu gördük; Samsat’tan yaklaşık 10 kilometre daha önce olan bu makama gelen turistleri eğer biz Samsat'a çekemez isek bu turizm gelirlerinin ilçemize yönlendirilmesini sağlayamayacağız. Bu bakışla rotasyonu zenginleştirmek adına Atatürk Barajı kenarında bir macera parkı planladık. Şu an Baraj Samsat dediğimiz bölgemizde “Zipline”mız, gezi teknemiz, dev salıncağımız, kafeteryalarımız ve çeşitli su aktivitelerimiz var. Bu yatırımımız sayesinde 2021 yılında daha önce hiç Samsat İlçe merkezine uğramamış olan yaklaşık 50.000 kişiyi ilçe merkezine getirmeyi başardık.
Aslında deprem bölgesiyiz çok acil çok fazla eksiğimiz var. Bu yatırımı yapmak yerine o hizmetleri de sunabilirdik. Ama biz görüyoruz ki bir ilçenin, bir bölgenin katma değerini arttırmadığınız sürece “Sürdürülebilir” bir gelişmeyi de tesis edemezsiniz. İlçe merkezimize 2021 yılı itibariyle gelen
50.000 kişi ilçe ticaretine ciddi katkı sunmuş durumdadır. Bir turizm yatırımını değerli kılan aynı zamanda istihdama yaptığı etkidir. Biz bu kurduğumuz tesis sayesinde olanakları çok kısıtlı olan ilçemizde ciddi bir istihdam da yaratmış bulunmaktayız. Yine bu tesis sayesinde Adıyaman'daki Rota zenginliğine de katkı sunduğumuzu düşünüyoruz.
Tabiki de durmuyoruz. Hem macera parkımızı geliştirmek hem de ilçeye bir ruh katmak üzere çalışmalarımız da devam ediyor. Örneğin; bölgemizde asırlardır anlatılan bir efsane olan, ve hazin bir sonla neticelenen “Aze ile Zeze”nin aşkı konusunda önemli çalışmalarımız nevcut. Bu efsane aşkı su yüzüne çıkartmak için öncelikle bölgedeki yaşlı, “Dengbej” sayılabilecek insanlarımızdan efsane ile ilgili sesli kayıtlarına dayalı bilgi topladık. Daha sonra bu kayıtlar deşifre edildi. Tarih danışmanları sayesinde dönem tespiti yapıldı. Şu an öyküleştirilme aşamasında. Bizce Adıyaman İli’nin de Halfeti örneğindeki gibi bir TV yapımına sahip olması gerekiyor. Dikkat ederseniz; Kapadokya, Mardin gibi yörelerdeki turizm artışlarında ekranın katkısı çok fazla. Nihai hedefimiz öyküleştireceğimiz “Aze ve Zeze” hikayesinin böyle bir senaryoya ve yapıma temel olması. Hatta Adıyaman nezdinde böyle bir girişime şiddetle ihtiyacımız var. Bunun için devlet ve sivil toplum örgütleri birlikteliği ile acilen bir platform kurulmalı ve böyle bir yapım için yapımcı firmalar veya televizyonlar ile girişimlerde bulunup çaba gösterilmelidir. Kuracağımız platformun yapım firmalarına gerekli desteği sağlaması durumunda istediğimiz ve bölgemize “PR” sağlayacak böyle bir dizimiz neden olmasın?
Son olarak tanıtım ile ilgili önerilerde bulunmak isterim. Bir uçak yolculuğumda Sabiha Gökçen Havaalanı’na indim. Valizlerimizi almak üzere geçtiğim yolda gördüğüm bir reklam panosu beni çok düşündürdü. Reklamı veren Gaziantep İli idi. İnsanları Gaziantep’e çağıran bu reklam çok ilgimi çekmişti. Oysa Adıyaman olarak biz hiç bir iletişim çabası içinde değiliz. “Nemrut Dağı’nı herkes biliyor ne gerek var reklama” diyemeyiz. Bizce yine aynı platform Adıyaman Bölgesi’nin tanıtım ve PR’ı için çaba göstermeli. Düzenli aralıklar ile gücümüzün yeteceği her mecrada Adıyaman’ı tanıtıp, insanları davet etmeliyiz.
Bu anlatılanlar üzerinde bir özet oluşturursak; halihazırda var olan tarihi, kültürel ve inanç zenginliklerini yeni ve modern ama ilgi çekici başka turistik yatırımlarla zenginleştirdiğimizde, tüm bölgeyi “Total” bir yapı olarak düşünüp iyi bir entegrasyon sağladığımızda, tesisleşmeyi teşvik ederek turistlere dolu dolu bir bölge vaat ettiğimizde, ilimizin tanıtımına katkı sunacak TV dünyası yapımlarının üretilmesini sağladığımızda, reklam tanıtım ve iletişim kanallarını etkin kullandığımızda...
Neden olmasın?
Halil Fırat
Samsat Belediye Başkanı