Urfa’da özelikle köylerde çıkan arazi tartışmaların sebebine baktığınızda, hepsinin altında genelde Hazine arazilerinin, mera alanların olduğu çok net görülmekte.
Şehir ve kırsal kesimlere son 10 yıla baktığınızda, Hazine arazilerine karşı bir talanın olduğu görüyoruz.
Köylerde güçlü olan Aileler, sırtına siyasi erke dayayan şahıslar tarafından, birçok yerde Devlette ait olan binlerce dönüm Hazine arazinin bu kişiler tarafından işgal edildiğini çok sık görmekteyiz.
Bütün ilçelerde, köylerde maalesef durum böyle…
Şehir merkezinde de durum farklı değil, Akabe tarafındaki arazilerine bakın, yine Karaköprü Orman yanı, dağ eteğinde binlerce dönüm ya çete yada siyasi gücü olan kişiler tarafında işgal edilmiş durumda... Sabıkalı ola bu şahıslar Kamu kurumlarını kendi oyunlarına alet ediyor, onlar üzerinde nemalanıyorlar...
Buda ortaya çıkan ölümlü vakaların başka düşündürücü tarafı…
Aslında hazine alanlarını izinsiz kaldırmak suçtur, gaspttır. Bu suçun ağır para hatta hapis cezası bile var. Uygulama sorun yaşanıyor, nedeni ise siyasilerdir zannımca...
İşgalcilere bakıyorsunuz, binlerce, yüzlerce dönüm hazine alanlarına ya bir ev veya Birkaç ağaç dikerek kendini oranın sahibi olarak görmeye başlıyor.
Keyfine göre Devletin alanının bedavadan konuyor, işletiyor.
Başta Tarım İl müdürlüğü olmak üzere, Çevre ve Şehircilik il müdürlüğü, Milli Emlak, İlçe Belediyeleri, Kaymakamlıkları, Büyükşehir Belediyesi ve Valilik burada çok sessiz ve kayıtsız kalıyor. Cezai işlem yapılmıyor
Köy Muhtarları bir şekilde susturuluyor yada nemalandırılıyor…
Devletin ivedi olarak köylerde ve İlçelerde yaşanan Hazine ve Mera işgalcilerine karşı harekete geçmesi gerekmektedir.
Devletin malı kimseye rant kapısı olamaz!.
Başka İl’lere (Ankara, İstanbul, İzmir, Malatya, Mardin, Konya, mersin Adana ,Gaziantep v.s) baktığımızda, Urfa’daki gibi örneklerin olmadığını, Kuralın, nizamın, ve resmiyettin olduğunu açıkça görüyoruz.
Gayri nizamlık ve resmiyetsizlik Urfa’ya özgü gibi duruyor ortada…
Urfada vatandaş işgal ettiği hazine arazinin ecrimisilini bile ödemeden kendini hak sahibi olarak görüyor, ona göre sürüm görüyor.
Son yaşanan ölümlü vaka olayına baktığımızda buda böyle.
Remzi köyündeki hazine arazi anlaşmazlığı sonucuna baktığımızda 6 vatandaşımız hiç yere öldü.
Canları geri getirmeye kimsenin gücü yetermi? Elbetteki yetmez!...
Mekanları cennet olsun...
Peki birkaç dönüm olan araziler bundan böyle kime huzur, umut ve bereket verir sizce!...
Böyle gelmiş, böyle gider diye bir anlayışımız olamaz.
Kırsalda çıkan kavgaların hepsine bakın temelinde hazine arazileri vardır.
Urfada birçok yerdeki kavga ölümle sonuçlanıyor. Birileri mezara, birileri hapise, geride kalanlar için ise karamsarlık kalıyor
Yılda buna benzer yüzden fazla ölümlü hadise oluyor Şehrin genelinde
Bu işi düzeltecek, işgalcileri bertaraf edecek olan Devlettir.
Resmi Kurumlar mutlaka harekete geçmelidir. Umarım Urfa Başka Remzi Köyü vakalarını yaşamaz.
Devlet bu işi Vatandaşa bırakırsa sonuçlar her zaman ölümlü olarak devam edecektir.
Çünkü dayanışma kültürümüz yok, Uzlaşma kültürümüz yok. Dayanışma kültürümüz yok.Paylaşma ahlakımız hiç yok.
Hak hukuk güçlü olan için geçerli oluyor...
Tablo bu olunca; işte böyle nahoş hadiseler yaşanmaya başlıyor.
Toprak koruma kanunu mutlaka devreye girmelidir. Kanun koyucu bunu zorlu hale getirmelidir.
Şehir ibrahimi, lakin çoğu yerde işlem işlev, girişim ve davranış biçimi nemrudi oluyor.
Umarım 2021 umut yılı olur bu alanda…
Mehmet Canbeyli
Yeniurfa Gazetesi