Depremlerde yaşanmadan özel gereksinimli bireylerin ve yakınlarının mutlaka hızlı bir şekilde eğitilmesi zorunludur.
DEPREM gerçeğimizi bilip de rizkleri azaltmak için,,projeler,uygulamalar yapmadan beklemek ,hem devleti yönetenlerin, hemde yerel yönetimlerin topluma ihanettir...
Depremlerde yaşanmadan özel gereksinimli bireylerin ve yakınlarının mutlaka hızlı bir şekilde eğitilmesi zorunludur. Özel gereksinimli bireylerin ayrı onlara bakmakla yükümlü olanların ayrı egitilmesi daha uygundur.Bu eğitimleri deprem öncesi hazırlıklar , deprem anı ve deprem sonrası olarak planlayaniliriz...
Kendimde Özel gereksinimli bir bireye sahip olduğumdan ,böylesi durumların ne kadar zor ve çaresizlik içinde yaşandığını görüyorum.6 şubat da yaşadığımız asrın felaketinde yaşadığımız apartmanın yakılmamasına rağmen ölüme teslimiyeti bekledik.Tüm vefat eden her bireyimize ALLAH 'tan rahmetler diliyorum.Ailelerine Sabrı celiller temenisindeyim.Ve tekrarından İnsanlığın muhafaza edilmesi duasındayım..
Bu tüm yaşananlara rağmen hala kaldığımız yerdeyiz...En son Malatya 5.2 depreminde Adıyaman a.v.m de büyük bir sarsıntıyla yakalandık.Özel gereksinimli Serabral palsili engelli ve on yaşındaki iki kuzeni sinemada çocuklara yönelik film seyretmek için basamaklı salonda bulunurken sarsıntı başlıyor.Ne yazık salonda çocuklar var ve yetişkin kimse yok.Bende yemek bölümünde zaman harcarken deprem hisseldiğinde panikle koşuşturmalara ve izdihama şahit oldum.Çocukların bulunduğu salona gittiğimde .Kapıda bekleyen iki kuzen ve solunda karanlıklar içerisinde tek başına kalan Serabral palsili engelli birey.Ruh durumumuz sizler tasaruv ediniz.Ki ben yıllardır engelli bireylerimiz için mücadele verirken,durumlarını bilirken düştüğüm hatta da ne kadar eksik yanımız olduğunu tekrardan bana ders olarak yansındı...
Değerli dostlar buradan çıkan ders, kesinlikle çocukların yanında mutlaka yetişkin bir birey olmalıdır.Sinema yönetimi bilinçli ,gönüllü birilerini eğitmeli ve görevlendirmelidir.tahliye planlamaları yapılmalıdır...
Bunlara bağlı olarak özel gereksinimli bireylerin için doğal afetler programı geniştir.Engelliler,Yaşlılar,hastalar,bebekli aileler, yalnız yaşayanlar ve evlerinde hayvan besleyenler olarak belirtebilirim.
Türkiye nüfusunun %12.50 ni oluşturan engelli grupları ve aileleri 12 milyon.% 4..75 yaş üstü 4 milyon.yılda 1 milyon yeni doğan bebek ve aileleri ve toplamında 30 milyon birey doğrudan etkilenmektedir...
Yaşadığımız şehirlerde tüm bu gruplar risk altında olduğuna göre, önceden bunlar için veri tavanı oluşturulmalı ,engel gruplarına göre gerek iş yerleri,gerek konutlarda duruş yerleri saptanmalı.pozisyonlar anlatılmalıdır.İşitme engellilere düdük verilmeli,zihinsel engellilere tanıtım kartı.serabral palsili ve yatalaklar için kullanılan ilaç ve Dr bilgileri bulundurmalı,ortopedik engellilere yedek tekerlekler sağlanmalı kısacası öncelikli kurtarma iletişimi koordinasyonu sağlanmalıdır.Tüm toplumun toplanma merkezlerinde de bu doğrultuda hareket edilmesini ihtiyaç ve zorunlu buluyorum....
Bilhassa depremi yaşayan illerimizin Belediye yöneticileri yeni oluşumlarında erişebilirlik ve ulaşabilirlik bakımında çok duyarlı ve titizlikle uygulamalara başlamalıdırlar...
Gönüllü ve AFAD ekiplerinin bu konuda eğitim almaları ve tatbikatlar düzenleyerek toplumun tüm fertleri bilinçlendirilmelidir.Bu duygularla deprem ve afetlerden uzak , ENGELSİZ şehirlerde güvenli,huzurlu,mutlu,sağlıklı yaşamlar diliyorum...
BÜLENT BUĞDAY