Başta Muhsin Yazıcıoğlu reisim olmak üzere, ilayi kelimetullah aşkına, Vatan ve Bayrak uğruna ergen yaşta hayatları karartılan mücahit ülkücülere gıpta ediyorum

Başta Muhsin Yazıcıoğlu reisim olmak üzere, ilayi kelimetullah aşkına, Vatan ve Bayrak uğruna ergen yaşta hayatları karartılan mücahit ülkücüleri tek kelime ile gıpta ediyorum. 

Çünkü, 

Onlarda zerre miktarda makâm, ikbâl ve hasetlik yoktu. Her bir yiğidimizin evlerinde onlarca çeşit kahvaltı malzemesi, akşama pişecek aşları da yoktu. O yiğitler, şehir meydanlarının müstesna yerlerinde yeralan ocak başları, kafe veya süslü püslü pastane köşelerinde hatunlarla, parfüm kokan pahalı giysilerle gerile gerile oturup "Gidişat iyiye gitmiyor, ne etsek de parayı ve mülkleri korusak" kaygısına düşmediler. Pek çoğu açıktan atama ile hiç bir dünyalık makâmı görmedi, bırakın mebusluğu TBMM'nin önünden dahi geçemedi. Eskortlu, korumalı, çakarlı lüks araçlarla bağrından kopmuş gardaşlarına, yoldaşlarına hava basmadı. Hemen hiçbiri televizyon programlarında endamlarını göstermedi. Sadece gazetelere boyunlarında ilmik ile üç ayaklı sehpada ki beyanatları "VATAN SAĞ OLSUN" ifadeleri gazete manşetlerini süsledi.

Anadolu'nun bağrından yetişip bir ideal uğruna hasbelkader geldikleri metropollerde adeta, Asrı saadet döneminde Rasulullâh Efendimizin sahabesi, Sultan Alparslan'ın neferleri gibi hâlisane mücadele verip sonun da emelleri olan şehitlik mertebesine terfi edenler nasıl rahmetle  yad edilmez ki?

Doğrusu serden ve yardan geçen şehitlerimizin ahirette yüzlerine nasıl bakacağımızın da kaygısını yaşıyorum. Canlarını fedâ eden kahramanlarımızın emanetlerine layık-ı veçhile sahip  çıkmadığımız için hicap duyuyorum. 

Mukaddes dava uğruna ebedî âleme irtihal eden Ülkücü büyüklerimizi, yakınlarımızı, dostlarımızı Rahmet ve minnetle yâd ediyor, onlara ve ailelere her bir şeytani zulmü reva gören ve dahi dar ağacına gönderen  dönemin üniformalı  kriptolarını da nefretle kınıyorum. 

Minarelerinde Ezân ve sâlâlar ile evlerinde Kur'an-ı Kerim tilavet edilen Aziz Vatanımızın, Devletimizin, Hilâl ve Yıldızlı Bayrağımızın  müdâfasında şehit düşen azizanı rahmet ve Duâ'larla yâd ediyoruz.

Mekânları Cennet, ruhları şâd, kabirleri nur olsun.

Mehmet D. Özülker
12 Eylül 2024