Uzun zamandır yazmayayım diyorum ancak bu çifte standart ve ikiyüzlülük dayanılır gibi değil.
Anladık dünyadan, etrafınızda olan bitenlerden haberiniz yok. Dünyanın Sarayönünden ibaret olduğunu sanıyorsunuz. Cebinize giren para ve kebap yapma sıklığınız "yönetim başarısı"nın ölçüsü. İyi de siz demiyor musunuz Türkiye'yle olan ilişkiler iki ayrı devlet çerçevesinde yürüsün diye. Siz bilmiyor musunuz sistemin çöktüğünü, değişmesi gerektiğini. İşte Fuat Oktay da bunu söylüyor, "bundan böyle kurumsal yapı ve ilişkiler var" diyor, neye bozuluyorsunuz? Kabul etseniz de etmeseniz de DENİZ BİTTİ. Bundan böyle herkes kemer sıkmak, 5-6 saatlik çalışma süresini 8'e çıkarmak zorunda. Üretmeden, oturarak müreffeh yaşam sürme dönemi (LALE DEVRİ) sona erdi. Hadi "dünyayı takip edin, okuyun, öğrenin" diyerek sizi zorlamayayım ben söyleyeyim; Dünyada dengeler değişiyor ve tüm ülkeler başta enerji olmak üzere tasarruf tedbirlerini artırmış durumda. Bir akıl tutulması, bir statükodur gider. Lakin isteseniz de istemeseniz de ter ter tepinseniz de reform kaçınılmaz. Ki sistemsizliğin, yasalardaki boşlukların, sendikal terörün arkasına sığınıp muhalefet yapanlar da bunu iyi biliyor. Hadi bir soruyla bitireyim: "Ona elletmem, buna dokundurmam" kafasıyla kırılanı, bozulanı düzelttirmemenin, eksikleri tamamlattırmamanın, tüm dünya onu konuşuyorken yenilenebilir enerjiye geçmemek için ayak diremenin amacı ne sizce?