Kader herkese eşit değildir belki! Ancak herkese adil davranır kader..
Herkes namı hesabına düşen müjdelerle sevinir ve acılarla yüzleşir.
Hesaplaşmadır bu! Umursuz bir yaşamın en umarsız yanıdır. İşlenmiş günahların, kusur ve hataların bedeliyle mutlaka yüzleşir kişi.
Kimisi bu dünyada, kimisi ahirette, bazısı ise hem dünya da, hem ahirette yüzleşir günahlarıyla ve korkularıyla..
Dünyaya verilen kıymet kadardır korkunun büyüklüğü! İçimizde büyütüp, biriktirdiğimiz arzuların ağırlığı kadardır genellikle.
Meyil ve muhabbet edilen şeylerin çokluğu, korkuları besleyen ateş gibidir.
Sahip olduklarımız arttıkça, kaybetme korkumuz misli kere artar.
Sahip olma arzusu, kaybetme korkusunu alevlendirir ve hatalar zinciride tam burada başlar.
"İçinden canavar çıktı" tanımlamasına matuf icraatların çoğunun muhatabı, bu sebep-Sonuç ilişkisinin kurbanlarıdır..
Gerek dünyevi mal-Mülk biriktirme arzusu, gerekse insan fıtratının en büyük baş belası olan mevki-Makam ihtirasına ek olarak "Şehevi" arzularda bu hatalar zincirinin birer halkalarıdır.
Herbiri dünya ve ahiret arasındaki imtihanın bir parçası olan "Beşeri" duygular şüphesiz ki, açık bir "Sınama" dan başka birşey değildir.
Her sınavın kaybedenleri ve kazananları olacaktır. Ve her savaşta galipler ve mağluplarda..