Türkiye, toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel sorunlar yaşıyor. Bu sorunların çözümsüzlüğünün altında eziliyor. Sorunların çözümsüzlüğünden şikayetçi olmayan kimse yoktur.
Sorunların çözümü yurttaşlar olarak doğrunun yanında yanlışın karşısında alacağımız tavırla mümkündür.
“Yurttaş,” bir devletin sınırları içinde kamusal ve özel alanda hak ve yükümlülükleri yasalarla belirlenmiş o ülke vatandaşı bireylerdir. Yurttaşın vergi verme, askere gitme, anayasa ile belirlenmiş olan kurallara uyma yükümlülüğü olan kişidir. Eğitim, sağlık, adalet hizmetlerinden yararlanma, düşüncesini özgürce ifa etme, iş bulma temiz bir çevrede güven içinde yaşama hakkı vardır.
Yurttaşların sahip oldukları hak ve yükümlülüklerle ilgili davranış ve tutumları ülkeyi yönetenlerin görevlerini yaparken uyarıcı ve yol gösterici olacaktır. Her yurttaşın kendisiyle ve ülke ile ilgili olumsuzluklara yönelik her konuda bana ne demeden bilgi edinerek duruş ortaya koyması gerekir.
“Etkin yurttaşlık” yurttaşların hak ve yükümlülükleriyle ilgili olarak bilgi sahibi olan, hak ve sorumluluklarını kendi iradeleriyle bilinçli olarak kullanma halidir.
Türkiye’nin üzerine oturduğu coğrafyasının kendine sunduğu “jeopolitik ve jeostratejik fırsatlarının, tarihi ve kültürel zenginliklerinin, yer altı ve üstü varlıklarının, genç ve dinamik insan gücü potansiyelinin,” ülkenin kalkınmasına, gelişmesine, zenginleşmesine, aş ve iş sorunun çözümüne katkıda bulunması, toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel sorunlarının çözülebilmesi, barış ve huzura kavuşabilmesi için; yurttaşların “etkin yurttaş” olmaları, yurttaşlık bilgi ve bilincine sahip olmaları, her konuda birey olarak veya örgütlü olarak davranış ve görüşlerini yurttaşlık sorumluluk ve bilinciyle anlayışla hareket etmeleri ve davranmaları gerekiyor. Ancak o zaman Türkiye iyi yönetilebilir. Sorunları çözülebilir. Barış ve huzura kavuşur.