Televizyonla aramın iyi olmadığını söylemiştim.
Sinemayı severim ama… İyi filmleri mutlaka seyrederim. Kaçırdıklarımı yıllar sonra da olsa seyrederim.
Bu sıralar Yılmaz Erdoğan’ın "İnci Taneleri" dizisini seyrediyorum. Yılmaz Erdoğan’ın iyi bir senarist olduğunu biliyordum. "Olacak O Kadar"ın kadrosundaydı. Başrolde de kendisi var. Ayrıca Edebiyatçı. Şiir yazıyor, türkü okuyor, bağlama çalıyor vs...
Diziyi sevdim. Diyaloglar, karakterler çok sağlam. Hikâye de gerçek olunca seyrettiriyor. Ağır çekim ilerliyor, ama olsun. Konu iyi olunca katlanıyor insan. Hayatın içinden. Abartısız.. Olay örgüsü basit... Gerçekçi, sıradan... Zengin, fakir, yakışıklı, çirkin, durgun, bilge, öğretici falan... Ne istersen var.
Söylemek istediğim şu:
Şans önemli… Ben inanırım.
Senaryo yazacak var mı deseniz, sadece Adıyaman’da aynı kalitede yazacak en az on isim sayarım size.
Peki, şans değil de ne?
Yılmaz Erdoğan’ın hayatına bakınca daha iyi anlıyorsunuz.
Biraz gayret, biraz sabır, birazcık da inat olacak.
Kendinize inanıyorsanız pes etmeyin.
En önce kendinize inanın. Yaptığınız iş doğru ve size uygun olacak.