Şanlıurfa ve Şanlıurfa’lı için yeni bir dönem ve yeni bir şans olan belediye seçimleri öncesinde vatandaşta karşılığı kalmayan mevcut başkanları, gözlerini Ankara’dan gelecek talimata diktirmiş beklemekteler.
Hal böyleyken kısmen belediyenin görevlerinden bahsetmek istiyorum. Sayacağım bu asli görevler nedenıyle sürekli gazetemiz istihbarat servisine şikâyet geldiğini belirtmeden geçemeyeceğim ve büyükşehir başta olmak üzere ilçelerimizin tümü için geçerlidir.
Kent yapısı, kent düzeni ve estetiği, imar, sosyal belediyecilik, toplumun sosyo kültürel ihtiyaçları, ulaşım - iletişim, su, temizlik, alt yapı - üst yapı, gibi saymış olduğum bu hizmetleri sağlamak vatandaşa hizmet etmek için oy isteyen, vekâlet isteyen başkanın ve personellerinin, en başta en önde gelen görevidir. Bunu yaparken başkan yaptıklarını fotoğrafıyla ismiyle afişe ederek vatandaştan teşekkür beklemesi abesle iştigalin ta kendisidir! Lakin; kendi cebinden şahsi gayret ve çabalarıyla memlekete, memleket insanına fayda sağlayan girişimde bulunmuşsa mesela bir okul, bir kütüphane, bir hastane, bir sanat merkezi yaptırmışsa toplum başkanını takdir etmekte abes görmez. Aksi taktir de yolu asfaltlayıp “siz daha iyilerine layıksınız” pankartı asmakla belediye başkanlığı yapılmaz.
Uzun lafın kısası, Şanssız Urfa’da trafiğin yoğun saatinde çöpleri toplayarak trafiğin akışını engellemenin de belediyelerimizce büyük bir projeden sayıldığı bir zihniyetin sonucu olan yaşanamaz Şanlıurfa, son 4 yılda 50 yıl geriye gitmiş kentin sistemi çökmüş durumda.
Bunların da neler olduğunu tekrardan yazarak siz kıymetli okurlarımı her gün yaşayarak ve karşılaşarak strese girip kahrolduğunuz sorunları bir de okutarak üzmek istemiyorum.
Son çeyrek asırda ki belediye başkanlarımızdan Ahmet BAHÇIVAN’ın memleketin su ihtiyacına kalıcı katkı sunarak dönemin alt yapı sorununu ise büyük oranda çözdüğü gerçeği unutulmamakla birlikte, akabinde Ahmet Eşref FAKIBABA’ nın sadece ilk döneminde ki üst yapı, şehircilik ve modern bir kent adına katkıları Şanlıurfa’ yı o günün penceresinden bakarsak çağ atlatmıştır.
O günlerden bu günlere siyasi hırs ve çekişmeler uğruna memleketin geleceği harcanarak gelip geçici yetersiz, etkisiz, göstermelik söz de proje ve faaliyetlerle sadece gün geçiştirilmiştir.
Ne acıdır ki ekonomik anlamda güçlü bir iktidarın temsilcisi ve yetkilisi olan dönemin Şanlıurfa Milletvekili ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK’in övünerek yapacağını beyan ettiği 400projenin de siyasi çekişme ve rant uğruna gerçekleşmediği, yine dönemin büyükşehir belediye başkanı Celalettin GÜVENÇ’ in beraberinde kadrosuna sızan soysuz fetöcü ağırlıklı kadrosunun, eski kadroyla anlaşamaması yüzünden Milletvekilliği seçimini bahane ederek girdiği çıkmazdan kaçarak kurtuldu. Yine olan Urfa’ya oldu.
GÜVENÇ’ten boşalan Büyükşehir Belediye Başkanı koltuğuna Karaköprü Belediye Başkanı Nihat ÇİFTÇİ oturdu. ÇİFTÇİ’ nin ise en büyük katkısı bir tek, memleketin faydasına ve kendi içinde düğümlenen yapısını kırarak genişlemesine vesile olacağına inandığımız “uydu kent niteliğinde ki Şanlıurfa kuzey şehir” projesine attığı ilk imzadır. Dolayısıyla bu proje de 7.sınıf tarım arazisine verilen imar izniyle de bir ilk olmuştur. Bu güne kadar hep 1. Sınıf verimli tarım arazilerine verilen imar izniyle memlekete ihanet edildiği için bu da bizleri milli ekonominin temeli olan verimli arazilerin korunması adına ümitlendirmişti.
Evet, az da olsa geçmişi hatırlayalım ki geleceğimize yön verelim, başta belirttiğim gibi mevcut ve eski başkanların şansı da yok toplumda karşılığı da yok artık…
Bu saatten sonra seçmen düzenli, disiplinli, misyonlu, vizyonlu, Üniversitesi ile koordineli, milletvekilleri ile barışık, sivil toplum kuruluşlarını dinleyen, gazetecileri dikkate alan, seçimden sonra da vatandaşın başkana ulaşabildiği, 1. Sınıf tarım arazilerinin korunarak yandaşlara peşkeş çekilmediği tarafsız herkese, her yere eşit hizmetin verildiği, şehrin öz dokusunun ve ruhunun korunabileceği, kaliteli bir belediyecilik anlayışıyla kentin yönetilmesini istiyor. Vesselam…