Yeni yıl denildi mi biz orta yaş ve orta yaş sonrası yüreklerde burukluk yaratsa da çocuklarda, gençlerde farklı bir heyecan, farklı beklentiler ve rengârenk hayalleri çağrıştırır.
Yaşadıklarımızı biliyoruz ama gelecekte bizi bekleyen iyi ya da kötü sürprizleri bilemiyoruz. İnşallah bizi bekleyen 2022 yılı hepimiz için maddi manevi kayıp değil kazanç olur. Birlik beraberlik içinde sağlıklı, mutlu, huzurlu oluruz. Bir an önce bu zorlu günler biter. Üst üste gelen zamlar artık durulur, covit denen hastalık geldiği gibi gider, Atatürk’ün yolunda ve ufkunda yürüyen çalışkan nesil çoğalır ve yol alır. Yeni fabrikalar kurulur, işsizlik yok olur. Cüzdanlar bereketlenir.Açgözlülük biter, şükür çoğalır. Kısmeti kapalı olanların kısmeti açılır. Hayaller gerçek olur. Yediklerimiz şifa olur, beklediklerimiz bir an önce gelir. İç ve dış düşmanlar yok olur. Vatan sevdası en büyük sevda olur, yürekleri doldurur. Devletimiz ve milletimiz için kim ya da kimler hayırlıysa yolu açılır, kısmeti bollaşır, işleri kolaylaşır ve önüne dizilen tüm engeller birden yok olur. Düşman ya da düşmanlarımızsa toz bulutu olur kaybolur…Hainlerin yoluna çığ düşer ve sonları gelir inşallah.
Sonsuza dek bu cennet ülke birlik beraberlik içinde başarılara imza atar ve kardeşlik duyguları artar. Art niyet, kıskançlık kaybolur ve hep ileriye giden devletlerle bilim ve teknikte yarışın galibi biz oluruz. Avrupa’ya özenen gençlerimizin istediği gibi bir ülke oluruz. Dışarıya eğitime giden zeki nesil Japonya’daki gibi eğitim sonrası ülkesine dönmek için gün sayan gençlik bizim de olur. Her alanda Türk’e yakışan tavır, davranış ve başarılara giden yollarda tüm engeller yıkılır ve diğer devletlere yaşam şeklimizle güzel örnek oluruz inşallah. Bunun içinde üstün bir gayret, samimiyet, daha çok çalışmak ve dürüst olmak ve bu vatanı daha çok sevmek ve emek vermek. Çünkü her sevgi emekle beslenir.
Yeni yıla merhaba desek de içimizde bin bir soruya cevap bekleriz. Yaşımız ne olursa olsun bu dünyada sıkıntılar, eksikler bitmez. Her bireyin kendine göre sorunları vardır. Bu dünya bir nevi sınav yeri… Bu sınav bazılarına zor bazılarına da daha da zordur. Güllük gülistanlık görülenler bile çalı, dikenin içinde kurtarılmayı beklerler. Allah’ın en çok sevdiği kulları peygamberler bile yaşam denen bu hayatta bu sınavdan geçmişlerdir. Demek ki sınav yaşamın bir parçası…
Elimizdeyken kıymetini bilmesek de en büyük zenginlik aslında önce sağlık sonra da kurulu bir düzendir. Olgunluğa erişmiş herkes kendine göre bir düzen kurmak ister. Sözde herkes anne babasını çok sevse de bir an önce kendine yeni bir düzen kurmak ister. İşi, eşi, çocukları, evi ve sosyal çevresi… Bunlar büyük bir ihtiyaç. Şanslı olup da düzeni doğru kişiyle zamanında kuran, ileri yaşlarda daha sakin, daha rahat daha da mutlu ve maddi manevi artıları daha çok olur. Bunu beceremeyenler ise yaşıtlarına göre maddi manevi kayıpları olabilir. Huzursuzluk, mutsuzluk ve hastalıklar peşini bırakmaz!
Hayat, bazen çok zor olsa da her şeye rağmen mutlu olmasını bilmeliyiz yoksa ömür denen yolu daha da kötü bitirebiliriz. Şükre sarılmalı, yapıcı olmalıyız. Eleştirdiğimiz şeylerden nefsi korumalı ayrıştırıcı değil birleştirici olmalıyız. Bilgimiz doğrultusunda bencil olmadan çevremize faydalı olmalıyız. Bizi kötü kalpliliğiyle zehirlemek isteyenlerden uzak durmalıyız. Dedikodudan kaçıp kıskançlığı boğmalıyız. Mutsuz olmamızın birçok sebebi olsa da biz en aza indirmeliyiz. Ruh dünyamıza vurduğumuz her darbe bizi daha çok hırpalar, üzer ve ezer bunu bilelim… Mutsuz olmamızın belki de en büyük sebebi şudur:Ayağımızı yorganımıza göre uzatmıyoruz, hep üstekilerle yarışıyoruz. Alttakileri unutup az emekle çok şey bekliyoruz. Bizden iyi olanları hep kıskanıyoruz. Onların ne şartlar altında o seviyeye geldiklerini düşünmüyoruz. Kesemize göre giyinmek, kesemize göre gezmek nefsimize bazen ağır geliyor. Borcumuz varken onu bitirmeden yenisini ekliyoruz, dar zamanda, zor zamanda aile içi birlik beraberliğe sarılmayıp bizden iyi olanları kıskanıp onları konuşuyor eş olarak birbirimizi destekleyeceğimize âdeta birbirimizi acı sözlerle yiyoruz, kalp kırıyoruz. Yüreği karartan huzursuzluğu çoğaltıyoruz.
Bence her giden yılın arkasında derin düşünüp önce kendimizi sorgulamalıyız. Kayıplarımızı, kazançlarımızı bir bir düşünmeliyiz. Yoksa her giden yılı kayıplarla bitiririz ve bizi model alan çocuklarımıza varsa torunlarımıza da kötü örnek olabiliriz. Çünkü çocuklarımız dediklerimizi dikkate almaz, yaptıklarımızı daha çok dikkate alırlar. Yani örnek verme sen tavrın, davranışın, yaşantınla örnek ol. Her birimiz önce kendimiz için, ailemiz için, çevremiz için ve ülkemiz için neler yapmalıyız diye düşünmeliyiz. Bundan kimseye zarar gelmez tam tersi toplum olarak hepimize faydası olur kanısındayım! Bunlardan birkaçını maddeler hâlindeyazmak istiyorum. İsteyen bu maddelere ekleyebilir, onları paylaşabilir.
*1*Sağlığımızın bedenen ve ruhen ne kadar kıymetini bildik, bu yıl neler kaybettik?
*2*Kayıplarımızdan da ders alabildik mi?
3Çocuklarımıza vermemiz gereken sevgi, saygı, inanç, güzel ahlak, güven gibi güzel meziyetlerin ne kadarını verebildik?
*4*Bu vatan için canını gönüllü veren şehitlerimize, gazilerimize ve devlet büyüklerimize ne kadar saygı duyduk, ailelerine ne kadar sahip çıktık ne kadar birlik olduk?O büyük acıyı paylaştık mı?
*5*Evlat olarak biz, yaşıyorlarsa ne kadar sıklıkla anne, babamızı ve kardeşlerimizi aradık, ziyaret ettik. İyi ve kötü anları ne kadar paylaştık?
*6*Komşularımıza ne kadar duyarlı olduk ne kadar verici olduk?
*7*Sağlığımıza zarar veren zararlı alışkanlıklar. İçki, sigara gibi ve zararlı gıdaların hangisini terk ettik?
*8*Ruh dünyamızın ve hayata bakışımızın daha iyi olabilmesi için kaç kitap okuduk ya da yazdık?
*9*Akraba ve dostlarımıza ne kadar zaman ayırdık ne kadar emek verdik?
*10*Kazandığımız paramızın ne kadarını akılıca kullandık ne kadarını boşa savurduk?
*11*Dinî görevlerimizi ne kadar ihmal ettik ne kadar yerine getirebildik?
*12*Küs akraba ve komşularımıza ne kadar aracı olup küskünlüğü yok ettik?
13Ölmüş büyüklerimizin mezarlarını kaç kez ziyaret ettik, onlar için dualar okuduk mu?
14Çevremizde varsa yaşlı, yatalak, özürlü olanları ne kadar görebildik, onlarla ilgilendik, onlara ne kadar yardımcı olduk?
15İş yerimizde üstümüze düşeni hakkıyla ne kadar yerine getirebildik? Ne kadar tembellik yaptık?
*16*Yapmamız gereken işlerimizi ne kadar erteledik…
*17*Akraba ve yakınlarımızda yetim ve öksüze maddi manevi ne kadar yakın olabildik, ne kadar verici olduk?
*18*Parasını versek de kullandığımız elektrik, su, doğal gaz gibi değerlerimizin ne kadar kıymetini bildik ne kadar fuzuli harcadık?
*19*Trafikte, yolda, caddede ne kadar yararlı oldukya da ne kadar zarar verdik?
*20*Markette, pazarda aldıklarımızın ne kadarını tükettik ne kadarını çöpe attık?
21İş yerimizdeki araç gereci ne kadar koruyabildik ya da onlara ne kadar zarar verdik?
*22*Evimizin, apartmanımızın ve iş yerimizin düzeni için ne kadar emek verdik ne kadar sabır gösterdik?
*23*Olurda dar gün zor gün için az da olsa ne kadar para biriktirdik ne kadar boşa harcadık?
24İlmimiz her ne olursa olsun onda ne kadar geriledik ya da onu ne kadar yeniledik?
*25*Bir Türk olarak geçmiş tarihimizden ne kadar okuduk ne kadar ders aldık?
*26*Değişen bilim ve tekniğe ne kadar uyum sağladık ondan ne kadar geri kaldık?
*27*En zor zamanlarda ne kadar birlik beraberliğe sarıldık ne kadar vurduk kırdık gönülleri…
*28*Yaşanan her günün hesabını yapabildik mi her gece yastığa kafayı koyduğumuzda kendimizi olanlardan sorguladık mı?
*29*Maddi manevi büyük kayıpları olan akraba ve dostlarımızın hâlini ne kadar sorduk? Onlarla ne kadar dertleştik. Onlara çıkar yol aradık mı?
*30*Nefsimize ağır gelen ama yanlış tavır davranışımızı ne kadar değiştirebildik?
* *
29.12.2021