TÜRKMENLER POTANSİYELLERİNİN GERİSİNDELER! AMA NEDEN?

Abone Ol

Dünya; toplumsal açıdan ve siyaseten çalkalanıyor! Siyasi partiler bir yandan bu tsunamide tutunabilmek için yeni vizyon haritaları çizmeye çalışırken diğer yandan da vatandaşa sundukları söylemlerin geçerliliğini yitirdiğini görerek acı gerçeklerle yüzleşiyor. O halde bu tablo karşısında şu yapılmalı: ‘Mutlaka ve mutlaka herkes kendini geliştirmeli, güncellemeli, yaptığı işe ve bulunduğu ortama aşkını ilan etmeli’...

Teknolojinin hayatımızın baş köşesine yerleşmesi ile dünya mutsuzlaştı. Çünkü neredeyse herkesin ve her durumun perde arkasını gördük, soğuduk, uzaklaştık!
İşte o zaman sokaktaki vatandaş yapılan çalışmaları, söylemleri, davranışları, dünü ve bugünü sorgulayarak hesap sormaya başladı...
Sonra ne mi oldu?
“Beni temsil edenler her açıdan mükemmel olmalı, duruşuyla saygımı kazanmalı, kitlelerin gönlüne taht kurmalı ve vizyonu ile zamana yenik düşmemeli” demeye başladı herkes...
Burada sözü fazla uzatmadan Türkmen dostlarımıza değinmek istiyorum. Ortadoğu’nun etkili gücü Türkmenlerin oranı Irak’ta oldukça yüksek. Daha önce birkaç yazımda değindiğim “Türkmenler nüfus yoğunluğuna ve ekonomik güçlerine rağmen istenen oy potansiyelini bir türlü yakalayamıyor, mecliste yeterince yer alamıyor, sesleri çok kısık kalıyor çünkü birlik olmak yerine ayrışmayı tercih ediyorlar” demiştim...
Bugün bu tespitlerime bir yenisini daha eklemek istiyorum:
“Türkmenler etkileyici iletişim, halkla ilişkiler ve dış vizyon anlamında çağın gerektirdiği hızın çok ama çok gerisindeler” maalesef!

Evet Irak Türkmenleri ellerinde olan imkanları geliştirmek ve kullanmak konusunda Türkiye’nin gerisinde. Ve Ortadoğu insanının ortak özelliği olan ‘tembellik’ Türkmenlerin yaşantılarına da intikal etmiş durumda!

Bir soru daha;
Türklerin tarihine baktığımız zaman etkili ve güçlü duruşları ile kadınları, anaları, bacıları fazlasıyla görürken şimdi neden göremiyoruz? Geçmişten gelen miras genlerimizle Irak’ta çevik, üretken ve aktif Türkmen kadınlarımızı sahada daha fazla görmek isterdim. Ya da ellerinde bulunan basın yayın organlarını daha etkili, daha dolu, daha güncel konular ile kullanmalarını isterdim. Ama yok!

Köklerimizi sağlamlaştırmak, kenetlenmek ve çocuklarımıza tarihimizi aktarmak konusunda en büyük vazife kadınlara düşüyorken lütfen daha etkili olun diyorum Türkmen kadınlarına ve tabi ki erkeklerine!

Depremler eşliğinde “Yeni Dünya Düzeni Taşları” yerini alırken benim Türkmen siyasetine tavsiyem şu olur; kendinizi söylemler konusunda güncelleyin, modernize olun, aktif olun, sahada daha fazla yer alın, doğru çalışmalar ile bölgedeki Türkmenlere ulaşarak güçlü bir ses çıkarın ve gerekiyorsa bu konuda profesyonel destek alın...