Tarçının üst notalar kokusu yayıldı burnuma biraz portakal biraz limon kokusu ve ruhumda narenciye cenneti ...
Kokunun dansına uyandım bu sabah, notalar parmak uçlarımda, rengarenk mis gibi hercai bir pazar sabahının sarı, mor, kızıl sabun güncesine kokunun...
Lezzeti dilimin ucunda yüreğimin hücrelerine yayılmış, taa burnumun ucunda tarçın, çilek hele de sandal ağacı amberim.
Kokunun rengi vardır, teni vardır, sarışını, kumralı, esmeri o yüzden tenle koku aşk yaşamalı, sarılmalı bütünleşmeli yoksa koku kirliliği yayılıyor duymak istemeyen kalplere vazgeçilmezim.
Minicik bir çocukken bile iplerdeki çarşafları koklar bulurdum kendimi, örneğin; izleyen varsa arkamı döner koklardım, yanıma geleni fark ettirmeden koklardım, şimdi mi duruşundan anlarım kokunun kimliğini kişiliğini güler gibisiniz kokunun bir şahsiyeti vardır…
Beni tanıyan ailem, arkadaşlarım herkes bilir koklamadan hiç birşeyi almam, katlarken çamaşırları koklaya koklaya ütü yaparken kokusu güzel değilse bir daha yıkanır, kokunun müziği vardır dansı vardır sizi dansa davet eder, ruhunu baştan çıkarır başını döndürür, kokuda yerinde ağırdır karıştırmayalım birbirine her şeyin kendine has kokusu vardır. Örneğin; çocukluğumuzdaki sebze kokuları yok, pazarın kokusu domates, salatalık.
Her yerde koku çirkin boyutuna gelmiyorum kirlenmiş insanlığın pis kokuları vardır çarpar çok fena dünyada ki bütün pis kokular bizden uzak hepimizden yoksa koku doğadan muftağa yastıktan giysiye! Ağır bir kültür, yaşanılası, tapılası, ölesiye kutsal güzel kokulara!
Örneğin; mis gibi bebeğin süt kokusu yayılsın sabahımıza lavantayla roze karışsın gecenin orta yerine, hep güzel koksun gününüz!
Kıymet Şahin
24.Mart.2024 08:01