Murat Soydan'la 1991 yılında İsviçre'de tanışmıstım.
Glarus Kantonunda, halen dostluğumuzun devam ettigi sevgili Necip Sevinç'in işlettiği bir Türk restoranının pansiyon olarak kullanılan üst katında kalıyorduk ikimizde. Kendisi bir dizi konser vermek için gelmişti İsviçre'ye. Ben de o sıralarda İsviçre'de yaşıyor ve müzikle iştigal ediyordum.
Murat abi ile tanıştırdılar beni ve kendisine konserleri süresince müzik yaparak eşlik etmem konusunda anlaştık.
Sanat müziği okuyordu.
Film sektöründe arabesk rüzgarları estiği yıllardı. Yeşilçam kaliteli filmler üretmiyordu, zira alıcısı yoktu.
Uzun yıllar seks filmleri furyası ile toplum ahlakını zehirleyen Yesilçam film sektörü, bu sefer Arabesk bir yaşam tarzına sahip olan halkın duygularını sömüren filmler yapıyordu.
Arabesk sanatçılarının yürek yakan şarkılarının bolca yer aldığı "Zengin kız fakir oğlan" konulu filmlere akın ediyordu halk.
İşte o sıkıntılı yıllarında menajeri merhum Aras Alkan'ın tavsiyesiyle çeşitli Avrupa ülkelerinde, Gurbetçilerin yogun yaşadığı şehirlerde konserler vererek yaşamını sürdürüyordu Murat ağabey.
Yaklaşık 3 ay birlikte çalıştık. Aynı otelde, bitişik odalarda kaldık kendisiyle.
Çok nazik ve dürüst bir kişiydi. 3 aylık süre zarfında ağzından kötü bir cümle çıktığına şahit olmadım.
Akşam geç saatlere kadar sohbet ederdik. Yeşilçam'ın usta jönü Murat Soydan, Yeşilçam'da başlayan ahlaksız filmler furyasından sonra film sektörüne küsmüştü. Öyle söylerdi. Bazen kızarak ve sitem ederek "Bana bile böyle ahlaksızca terbiyesiz film teklif edenler oldu. Elimde kalacaktı namussuzlar" derdi.
Yıllar sonra TGRT TV'ye birkaç film cevirmişti. İslami kişilikleri canlandırdığı filmleri seyrederken çocuklarıma "Bakın bu oyuncu benim arkadaşımdı" derdim.
Bugün rahmeti rahmana kavuştuğunu yazdı gazeteler.
Müteessir oldum ve geçmiş yıllar gözümde canlandı.
Mevla taksiratını affetsin. Allah rahmet eylesin...
Fani dünya bu kadarcık birşey işte. Her gelen göçüyor...