Siyasetin alt yapısı iflas etti

Abone Ol

1 Ocak 2019 itibariyle siyasi partiler yerel seçim startını verdi. Zihnimi “ben olsaydımlar” eşliğinde uykusuz ve huzursuz günler bekliyor yine ya, hadi neyse!


Son süreçte Türkiye, siyaseti ve siyasileri ile öyle kör-sağır-kısır dönemeçlere girdi ki tarifi imkansız!
Uzun lafın kısası siyaseten üretemiyoruz ve altyapıyı besleyemiyoruz vesselam.

İktidar; içte ve dışta verdiği çabanın yoğunluğundan, artılarının ve eksilerinin muhasebesini dahi yapacak fırsatı bulamazken bir yandan da “elmanın içindeki kurtçukların” akıllara zarar saldırılarına maruz kalıyor...

Muhalefet; derin nefesler eşliğinde sabırlar çektiğimiz hamleleri, söylemleri, halleri ile vatandaşın zihni ve kalbi tüm algılarını adeta dumura uğratıyor... 

Türkiye insanı, Türkiye seçmeni, Türkiye aşığı herkes şu an itibariyle tenis turnuvasında bir o yana bir bu yana gidip gelen topu anlamsızca takip ediyor gibi!
Kimin ne dediğini veya kime dediğini seçmen umursamıyor artık biliyor musunuz? 
Çünkü havada çözümler ve telkinler değil sadece suçlamalar uçuşuyor! 

Misal, iktidarı beğenmeyen vatandaş yüzünü muhalefete dönüyor diyelim. Çözüme dair fikirler, projeler işitmek istiyor ama yok! Muhalefetin mahalle kavgasında dahi kullanılmayacak üslubu karşısında vatandaşın yüreği acıyor... 

Veya iktidar partisine gönlünü veren seçmen artık yeni ve güçlü söylemler işitmek istiyor ama ne mümkün! Koltuklar için verilen korkunç koltuk savaşları yaşanıyor...
Son yıllarda AK Parti’yi muhalefet değil tam aksine parti içinde yer alan isimlerin kasti  ve bilinçsiz durumları yıpratıyor!
Halbuki vatandaş;
huzurdan, çözümden, güçlü durmaktan yana cümleler işitmek isterken... 
benimkiler-seninkiler değil “Biz” olmayı arzularken...
öyle-böyle değil “her haliyle” kabul görmek isterken... 
idarecilerin özel hayatlarını sorgulayarak değil zihniyle, üretkenliği, azmi ve insani vasıflarının göz önünde tutulmasını isterken...
......... 

Tüm bu vatandaş yansımaları ışığında düşünüyorum da aslında herkesi kazanmak, ülkeyi güçlü kılmak, içte ve dıştaki tüm sıkıntıları birlikte yok etmek, huzurdan yana bol oksijenli ortamı yaratmak aslında çok kolay! 
Ekranlarda veya ortamlarda denk geldiğimiz bazı siyasilerin vizyonsuz, misyonsuz, duygusuz, mantıksız, tutarsız söylem ve davranışlarına şahit olunca “ben olsaydım” ile başlayan ne çok cümle kullandığımı fark ettim son yıllarda. 

  Laf aramızda siyasilerimizin fazlasıyla şahit olduğumuz öyle halleri var ki ağzımız açık ve gözlerimiz fal taşı modda dehşetle bakıyoruz...