Siyaset, halk için halka hizmet etmek, halka fayda sağlama, halkın yaşamını iyileştirmek için yapılan bir iştir.
Ülkeye hizmet etmek, ülkenin gelişmesini, kalkınmasını ve zenginleşmesini sağlamak için yapılan bir iştir.
Adı üzerinde milletvekili, milleti temsil eden kişidir.
Millet kimin kendisini temsil edeceğini, milletin kendisi bilir.
Bu bağlamda milletvekili adayları, partiye kayıtlı parti üyeleri tarafından önseçimle belirlenirlerse, seçilen milletvekilleri, milletin vekili olurlar.
Milletvekili adayını, millet değil genel başkan belirlerse, o milletvekili, milletin vekili olmaz.
Genel başkanın milletvekili olur.
Genel başkan, kendisine hizmet edecek, emrinde kalkıp oturacak kişiyi ve kişileri milletvekili yapar.
Bu siyaset halka hizmet etmek için yapılan bir siyaset olmaz.
Genel başkana hizmet etmek, milletvekili seçilen kişini kendisine fayda sağlamak için yapılan bir siyaset ve iş olur.
Bu siyaset, ülkeye ve halka faydası sağlamaz.
1980 sonrası Türkiye'de yapılan siyaset bu siyasettir.
O nedenle Türkiye üzerine oturduğu coğrafyasının kendisine sunduğu:
Jeostratejik ve Jeopolitik politik fırsatlarına,
Tarihi ve kültürel zenginliklerine,
Yeraltı ve yerüstü varlıklarına,
Genç ve dinamik insan gücü potansiyeline rağmen gelişemedi ve kalkınamadı.
Aş ve sorunu çözülemedi.
Barış ve huzura kavuşamadı.
Sonunda Türkiye tek adamın aldığı kararlarla yönetilen bir ülke oldu.
Türkiye ve halk yoksullaştı.
Ülkenin geleceği olan gençler işsiz.
Halk mutsuz ve mutsuz.