BİR YANLIŞI DÜZELTELİM
SİLİFKE REŞADİYE CAMİİ
Silifke Reşadiye Camii hakkında farklı bilgiler var. Söz gelimi; belediyemizin sayfasında “Padişah Sultan Mehmet Reşat Zamanında, Nüzhet Paşa tarafından 1912 yılında yaptırılan caminin doğu ve batısında bulunan sundurmaları, başlık ve tabanlıkları Korint tarzında sütunlarla desteklenmiştir. Mermer ve kireç taşından yontulmuş bu sütunlar Silifke yöresindeki eski kalıntılardan devşirilmiştir” şeklinde bir açıklama var.
Bu konuda tarihçi hemşerimiz Ayhan Yalçın (2021). “Silifke’de Sosyo Ekonomik ve Kentsel Gelişme (16. Yüzyıldan 19. Yüzyıla)”. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisinde yayınlanan makalesinde “Saray mahallesinde H 1316 – (M. 1898) yılı Adana Vilayet Salnamesi’ne göre Hamidiye Camii inşa edilmiştir. Kitabesine göre H. 1312 (M.1894/1895) tarihinde inşa edilen cami, önceden Hamidiye adıyla anılıyor ise de H 1328 (M. 1911/1912)’de Reşadiye olarak adlandırılmıştır” bilgisini vermektedir.
Mehmet Nüzhet Paşa zamanında yaptırılması mümkün değildir. Çünkü Mehmet Nüzhet Paşa Silifke Sancağında 1905-1908 yılları arasında görev yapmıştır.
Hâlbuki Cami İnşaatı 1890'lı yılların başın da Padişah İkinci Abdülhamit’in gönderdiği 45.000 Kuruş ile başlamıştır. Bu tarihlerde Silifke Mutasarrıfı Mehmet Halis Paşa’dır. (1893-1902) Daha sonrada 1903-1905 yıllarında Mutasarrıf Salim Efendi görev yapmıştır. Mehmet Nüzhet Paşa ise 1905-1908 yıllarında görev yapmıştır.
Ayrıca elimizde (02 Mayıs 1894 BAO. HH. İ. 91 / 65) İçel sancağı merkezi olan Silifke’de padişah ismi ile inşasına başlanılan cami-i şerife Hazine-i Hassa’dan gönderilen 45 bin kuruşun yetmediği ifade edilmesi üzerine 43 bin 750 kuruşun daha gönderilmesi hakkında padişah Sultan II. Abdülhamit’in iradesi ile ilgili bir belge bulunmaktadır.
Bu durumda Camii inşaatına yukarıdaki gönderilen paradan önce 45.000 kuruş daha gönderildiğini de bildiğimizden 1890’lı yılların başında başlandığı anlaşılmaktadır. 1894 tarihinde 43 bin 750 kuruş daha gönderildiği düşünülürse Adana Vilayet Salnamesinde belirtilen 1895 yılında Camii inşaatının bitirildiği, ibadete açıldığı doğrudur. Dikkat edilirse camii inşaatının başlayış ve bitiş tarihlerinde Mehmet Halis Paşa ve Salim Efendi vardır. Mehmet Nüzhet Paşa camiinin açılış töreninde bulunmuş olabilir.
Kitabesinde Rumi takvime göre 1312’de (Miladi 1897-1897) inşa edildiği, 1328’de (Miladi 1912-1913) isminin verildiği yazmaktadır. Müftülüğün yerleştirdiği isimlikte ise 1914 tarihi yazılması ise farklı kaynaklardan edinilen bilgiler yüzünden olmalıdır.
1912 tarihinde Güneydoğu istikametindeki sundurma yapılmış ve tamir görmüş olmalıdır. Ayrıca on beş yıl boyunca parayı gönderen padişah ikinci Abdülhamit ismine binaen Hamidiye Camii adı verilen caminin Abdülhamit tahttan indirilip 1909 yılında yerine Sultan Reşat’ın padişah olması, Abdülhamit hakkında oluşan olumsuz algı sebebiyle 1912 yılından itibaren Reşadiye Camii adı verilmiş olmalıdır.
Reşadiye (Hamidiye) Camii hakkında bir önemli ayrıntı ise, buranın arsasını Hacı Halil Ağa bağışlamış olup yıllarca yapım ve bakımını takip etmiş olmasıdır. Hacı Halil Ağa hem çiftçilik hem de ticaret (bakkallık) yapmaktadır. Ayrıca şehrin ileri gelenlerinden olması dolayısıyla tespit ettiğim kayıtlarda; 1873 yılında Menafi Komisyonu Başkanlığı ve Belediye Meclisi Üyeliği; 1876 yılında Menafi Komisyonu Reisliği ve Belediye Azalığı;1877 yılında Belediye Meclisi Azalığı; 1880 yılında Menafi Komisyonu Üyeliği ve Ticaret Mahkemesi Daimi Üyeliği; 1882 yılında Ticaret Mahkemesi Geçici Azalığı ve Menafi Sandığı Üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Hacı Halil Ağa bugün soyadı Karaduman olan ailelerin büyük dedesi olup benim de büyük dedemin kardeşidir. Mezarı Caminin bahçesinde Limon ağaçlarının içinde bulunmaktadır. Çünkü vakfa bağış yapıp, hizmet eden büyükler vakfiyenin arazisi içine defnedilirdi.
Hacı Halil (Karaduman) Ağa'nın mezarının Vakıflar Genel Müdürlüğünce yaptırılması yerinde olacaktır.