Shakespeare övgüler dizmek

İngilizler Shakespeare efsanesi için 200 yıl beklemişler. Dört yüz yıldır da onun hayatı hakkında araştırma yapıyorlar. Bu araştırmalar da bir türlü bitmiyor.

Abone Ol

Shakespeare

İngilizler Shakespeare efsanesi yaratmak için iki yüz yıl beklemişler. Dört yüz kusur yıldır da onun hayatı hakkında araştırma yapıyorlar. Ama nedense bu araştırmalar bir türlü bitmiyor. Arkeolojik kazı gibi her yıl onun hakkında yeni bir bilgi, yeni bir bulgu üretiyorlar. Amerika ve Avrupa’da “Shakespearyanlar” diye sırf Shakespeare’in hayatını araştıran, eserlerini tahlil eden yazar ve araştırmacılar var. Her yıl onunla ilgili mutlaka en az bir biyografik eser, inceleme ve araştırma kitabı yayınlanıyor. Yayınlanan makalelerin haddi hesabı yok. Avrupa’dan Afrika’ya dünyanın her yerinde oyunları sergileniyor. Oyunlarının tekrar tekrar sinemaya uyarlamaları yapılıyor. Bir edebiyat ikonu, bir edebiyat tabusu nasıl yaratılır, öğrenmek isteyenler İngilizlerin Shakespeare’i nasıl büyük bir yazar yaptıklarına baksınlar. Shakespeare Batı dünyası için puttur. Harold Bloom onun için “edebiyatın azizi, peygamberi” diyor. Ancak Batı bu putu hem yüceltip hem eleştirerek canlı tutmaya çalışıyor. Yalnızca övgülere boğsalar bir müddet sonra kutsanıp unutulacağını biliyorlar. Bu yüzden onun hakkında tartışma yaratacak, ilgi çekecek fikirler ortaya atıyorlar. Böylece onu canlı tutmuş oluyorlar. Çünkü bir yazar ne kadar konuşulup tartışılırsa o kadar çok yaşar. Napolyon’un “kahraman putlaştığı zaman ölür” sözünü bildikleri için Shakespeare’i hem yüceltip hem eleştiriyorlar. Bunu yaparken de onun; “dünyanın gelmiş geçmiş en büyük şair ve yazarı” olduğunu bir hakikat olarak bütün dünyaya yutturmuşlar. Bu zokayı bir tek Tolstoy yutmamıştır. Hatta onun hakkında yaptığı eleştiriyi sağken yayınlamaktan korkmuştur. Ancak etrafındakiler yüreklendirdikten sonra Shakespeare eleştirisini yayınlayabilmiştir.