Şekip Önder'in Ardından
Geç Kalmış Bir Yazı
2 Şubat 2023 günü toprağa verdiğimiz,İlçemizin değil bölgemiz basınının duayeni Şekip Önder için bu yazıyı onun vefatından hemen sonra yazmayı planlamıştım.
Vefatı için gelen çocukları Eylem ile Fatoş 7. gününe kadar annelerini yalnız bırakmamak adına beklerken
yaşanan 6 Şubat depreminde anneleri Saadet hanım ve kuzenleri Sibel ile birlikte can verdiler.Önder ailesinin acısı katmerleşmişti ve bu acının içinde
kalemler göz yaşından başka hiç bir şey yazamıyordu. Ama Şekip Önder için bir şeyler yazmakta gerekiyordu.Nasip Bugünmüş onun en çok sevdiği mesleği gazetecilik adına her şeyin yazılıp çizildiği
bugün artık Şekip Önder ile ilgili bir yazı yazmam gerektiğini hissettim.
Onunla dostluğumuz Ailemin ben doğmazdan önce yılın yarıdan fazlasını geçirdiği Keysun da
Babası Ormancı Mehmet Önder (Ormancı) ile Babam arasında kurulan dostluğa binaen
Besni orta okulunu okurken dedemlere ait Sarhanda ki evde kalması ile başlamış.
Babamın genç yaşta vefatından sonra bizleri her gördüğünde göz yaşlarına boğulan
Ormancı Mamo dayının Babam ile dostluğunu daha iyi anlardım.
1986 yılında spor yazarlığımla başlayan 1999 yılından itibaren konusu Besni olan yazılarımla beni her zaman birinci sayfanın sol köşesine koyan
ve uzun yıllardır Başyazarımız ifadesi ile ödüllendiren Şekip Önder'den çok öğrendim.
Öncelikle gözü gönlü bol ve sofrası açıktı.İlçe dışına yaptığımız ziyaret ve gezilerde elimizi cebimize attırmaz ve her şeyin en iyisini yedirir ve içirirdi.
Gazete ofisimiz bir anlamda Çakırhüyük meydanıydı her öğlen sofrasından köyden misafiri eksik olmazdı.
Gurbet ile Besni arasında kurduğu köprü ile Besni dışındaki hemşehrilerimizin dört gözle beklediği gazetesinin
baskı kalitesi ve postalama işini sıkı sıkı takip eder en ufak bir aksamaya
tahammül edemezdi.Besni kültürüne birçok yazılı eser bırakan Şekip Önder gazetemiz arşivine özen gösterir ve her yılın başında bir önceki yılın arşivini
Adıyaman'ın renkli simalarından ve 6 Şubat depreminde yitirdiğimiz ''Gominist Zeki'' ustalığı ile yaptırır bir tanesini de bana armağan ederdi.
Onunla güzel anılar biriktim bir kaçını sizlerle paylaşmak istedim
Tüm çalışmalarımı gönüllük esasına dayalı ve maddi hiç bir şey almadan ve beklemeden yaptığım gazetede arada kendisine takılırdım ;
Bu sene hesabı görmedik haa !! dediğimde vallahi sen zarar eder borçlu çıkarsın derdi.
Gazeteye başladığından beri depresyon ilacını bıraktın, seni Türkiye'ye tanıttım istersen hesaba oturak derdi..
- Eşi Saadet hanım,Annemle birlikte 2004 yılında Hac yolculuğuna çıkmışlardı.
Hac dönüşü Annem bir çok kez Saadet abla ile ilgili biz bir hac yaptık
ama Saadet beş hac yaptı derken onun orada yaşlı ve yalnız gelen bayanlara yaptığı hizmetten bahsediyordu
ve laf arasında Şekib'i anası leylayı gadir gecesi doğrumuş ki
Saadet gibi biir hanıma düşmüş derdi. Bir gün gazetede hep birlikte otururken espiri ile
Anamın söylediklerini anlattım ; Şekip Amcanın verdiği cevap aynen şöyleydi.
Kırlangıç ta zararsız bir kuş amma gitte yemene sor bakalım..
Kendi acısına acılar katarak hayata veda eden Şekip Önder bugün yaşasaydı 10 Ocak Çalışan gazeteciler gününün yine Kahramanı olacaktı.
Onun yerine halen koyduğu
kurallar ve çekinceler ışığında bu mesleği sürdüren oğulları Tarık ve Orhan Önder ile gazetemizin neferi Burak Özmercan(Gara Oğlan)'ın bu gününü kutluyorum.