Abdülhamit bir diktatördü.
Mehmet Akif onun için:
“Ah o Yıldız’daki baykuş ölüvermezse eğer” demişti bir şiirinde.
Vay sen misin bunu diyen?..
Bu işin yol olacağını gören kurnaz diktatör “Yıldız"ı yani oturduğu sarayın adını ve "baykuş" sözcüğünü bile yasaklattı.
1889 yılında Tıp Fakültesi’nde bir dernek kuruldu: İttihat ve Terakki. Şartlar zorlaşınca bazı üyeler Paris’e kaçtılar ve orada bir dergi çıkardılar. O dergiler elden ele bütün Osmanlı şehirlerinde en çok da subaylar arasında okunmaya başlandı. Yasağın da getirdiği ilgi patlaması ile dergi “Yıldız Baykuşu”nun tahtını sallamaya başladı.
Tıp Fakültesinde kurulan İttihat Terakki 1906 yılında Selanik’teki subaylar ile birleşti ve gücünü katladı.
1908 yılında II. Meşrutiyet kuruldu.
1909 yılında“Yıldız Baykuşu” tahttan indirildi.
Diktatör’ün ülke dışına kaçırdığı serveti İstanbul’a getirildi ve ordunun modernizasyonunda kullanıldı.
Eğer tarihe bakıp ders alınacaksa Abdülhamit’in sansür yasalarına da göz atılmalıdır.