ÖNCELİKLİ SORUN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİMİ?

Sırf belli bir grubun siyasi bir amacı için yapılan mı ? Türk Milleti yararına yapılan yasal düzenlemeler mi daha ahlakidir veya daha doğrudur?

Abone Ol

Bugün kendimle dertleştim. Bazı dostlara kızdım içimden.

Bir soru sormak lazım önce.

Sırf belli bir grubun siyasi bir amacı için yapılan mı ? Türk Milleti yararına yapılan yasal düzenlemeler mi daha ahlakidir veya daha doğrudur?

Ayrıca siyasi iktidarların elde ettikleri siyasi gücü nasıl ve öncelikle kimler için kullandıkları da ahlaki düzlemde sorgulanması gereken konuların başında gelir.

Muktedirler Anayasal düzenlemeleri veya çıkardıkları yasalarla kendi iktidar gücünü korumak sebebiyle mi, Devleti ve milleti korumak için mi hareket ediyorlar. Bu nüans dikkatlerden kaçmamalıdır.

Bir siyasi iktidar oy kaybı yaşadığı bir dönemde durup dururken filanca devlet bize saldıracak diyorsa;

Ülkede ekonomik ve sosyal içerikli yüzlerce problem varken, sayıları milyonları bulan yabancılar beka sorunu haline gelmek potansiyeli taşırken Anayasanın 3. maddesini değiştirelim demenin bir arka plan anlamı da vardır herhalde..

Çıkarılan veya planlanan yasalar vatandaştan daha çok muktedirleri korumak niyetiyle yapılıyorsa orada biraz düşünmek şart olmuştur.

Bugün bir anda Anayasa değişikliğine dair girişimler ve söylemler herkesin aklını karıştıran bir sürece dönüştü.

Algı ile bazı gerçekler gizlenerek oynanan bir oyun var sanki.

Çünkü var olanı değiştirmek çabasının sebepleri millet menfaati açısından pek uygun görünmüyor. Bir cümle içinde iki kelimenin yerini değiştirmek! Ondan sonrası gri bir alan...

Yani kafamı karıştıran soru şudur:

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 3. maddesinde bir kaç kelime ile oynamak Türkiye'nin devasa problemlerine nasıl bir olumlu katkısı olacak.

Bu değişiklik üretime, ihracata, milli gelire, işsizliğe, beyin göçüne vs vs nasıl bir olumlu etki yapacak?

Öncelik Anayasa değişikliğimi dir yani.

Dinci gericilik ile bölücü Kürtçülüğün işbirliği yaparak Devletimizin ve ülkemizin üniter yapısına kast etmek niyetlerini öteden beri biliyoruz.

Zavallı milliyetçiler şu gerçeği anlayamadılar.

Uzun zamandır devam eden iktidar dönemlerinde nihai hedeflerine ulaşamayan şu anki muktedirler, bölgemizde bunca karışıklık varken Türkiye'nin tek ve en acil sorunu Anayasanın 3. maddesiymiş gibi bir algı ile nihai hedeflerini gerçekleştirmek istiyorlar.

Gerici dinciler, siyasal İslam tayfası ve bölücü Kürtçülerin nihai hedeflerini gerçekleştirip gerçekleştirmeme konusu elbette kendileriyle sınırlı değil.

BOP ile direkt ilgili olduğunu da hesaba katalım.

Condoleezza Rice isimli ABD eski Dış işleri bakanının; Ortadoğu da 22 ülkenin sınırları değişecek şeklindeki ifadesini hatırlamak gerekir.

Anayasa tartışmaları Türkiye de yeniden bir gündem olarak toplumun önüne kondu.

Yani durup dururken kendilerine gündem yaratmak için mi bu tür başlıkları açıyorlar. Yoksa Türkiye üzerinde emelleri olanlarında böyle bir derdi var mı?

Ak Parti döneminde 17 kere Anayasa değişikliği girişimi var. Bunların 12’si yürürlüğe girdi. Bu hafife alınmayacak bir tablodur.

Peki sormak lazım 12 kere değişiklik yapılan Anayasa da 3. maddeyi neden o zamanlar değiştirmediler? Değiştiremediler?

Belli aşamaların kat edilmesi ve zamanlama çok manidar.

Çünkü değiştiriyorlar ama yerine tam olarak istediklerini koyamıyorlardı. Direnç noktaları ayakta idi zira.

Bunalımları arttıkça, enerjileri bittikçe, halk desteği azaldıkça yeni yollar arayan dinci gericiler ve bölücü Kürtçüler 1982 Anayasasından kurtulmayı romantik başlık yaparak yeni bir anayasayı gündeme getirmeyi safları sıklaştırmak adına bir siyasi yol gibi gördüler. 1982 Anayasasında ilk dört madde dışında değişmeyen ne var?

İktidarını sağlamlaştırmayı hedefleyenler çareyi Anayasa değişikliğinde buluyorlar.

Veya yeniden seçilebilmek için, şu veya bu şekilde iktidarda kalmak için Anayasayı meze yapmak arzusu da diyebilir miyiz.

Oysa, istikrarı sağlamlaştırmak hedef olmalı bugün.

Geçmiş dönemlerde Ak Parti Anayasa değişikliği yaparken liberal çevrelerin desteğini de almıştı. Bugün de farklı bir çevrenin desteği söz konusu..

2010 Anayasa Referandumu onaylanmasında kimlerin kimi ne için desteklediğini lütfen hatırlayalım veya araştıralım.

Bugün de kimler Anayasa değişsin diyor bir mukayese yapalım.

Konu ile alakalı değil ama bir ricam var.

Google'la " Devlet ihale kanunu kaç kere değişti" şeklinde bir cümle yazın.

Ortaya çıkacak sonuç, kendi menfaatleri için kanunları nasıl iğdiş ettikleri gerçeğidir.

Son söz: Türkiye'nin öncelikleri arasında Anayasanın ilk dört maddesini değiştirmek yoktur. Hal böyle iken bu gayretin arka planında ki asıl gaye nedir.

Türk Aydınları bu sorunun cevabını TÜRK MİLETİ' ne iyi anlatmakla mükelleftir.