Annem 1930 doğumluydu. Doğduğunda Cumhuriyet sadece 7 yaşındaydı. Bir Balkan ailesinin 5 çocuğundan en büyüğü. Ailenin orta direği… Şartlar ağır, hasta bir anne babaya bakım derken kardeşlerinin başında hem anne hem baba… 18 yaşında çalışma hayatında… Babasının izinden giderek Devlet Demiryollarında çalışmaya başlıyor. 24 yaşında babamla tanışıyor ve benim annem oluyor. Size onu kaybedişimin 4. Yılında ondan öğrendiğim en önemli tavrı özetleyeceğim.
O yaştaki birçok Cumhuriyet kadınında olan bir tavırdı bu… Ve çok kıymetli! Onlar birer yol göstericiydiler. Deniz feneri gibiydiler. Yol gösterici olurken yumuşacık, affedici ama asla vazgeçmeyendiler. 15 yaşlarında 15-16 Haziran 1970 büyük işçi yürüyüşü kapımızın önündeydi. Evden kaçıp onlara katılmıştım. Bağdat caddesinden Kadıköy İskelesine kadar onlarla yürüdüm. O gün hayatımda bir milattı. Sanki başka biriydim. Eve döndüğümde beni karşısına aldı. Heyecanımı anladığını, haksızlığa karşı durmak istediğimi bildiğini söyledi. Uzun uzun iyi bir eğitim alırsam haksızlıklarla daha iyi baş edebileceğimi hayatından örneklerle anlattı. Dedim ya o bir deniz feneriydi. O gün söylediklerini çok dikkate almamıştım. Yıllar sonra ‘mutedil’ (ılıman) bakıştan kastını, sertliklerimi törpülersem daha çok insana bir şeyler anlatabileceğim konusundaki konuşmasını çok daha iyi anlamaya başladım.
Gülten Avar annemdi ama o tüm tanıyanlar için çok özel bir insandı.
Ruhu şad olsun!
Banu AVAR, 21 Mart 2023