Dur Yolcu! Der sevgili şairimiz, Necmettin Halil Onan;
“Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir…”
1915 Çanakkale Harbinde neler yaşandı, yaşandı ki dillere destan oldu bu kutlu mücadele. Destanların kalemle değil kanla yazıldığı bu topraklarda topyekûn Milli Mücadele ruhunun son haddindeki manevi haller neticesinde şehadete sımsıkı sarılmış kahraman on beşlilerin ve nice aziz şehitlerimizin canıyla kanıyla ödediği bedeldir bu topraklardaki hürriyetimiz.
Bu topraklar üzerinde şehitlerimizin kanı olduğu sürece vatan diyerek sahip çıktık çıkacağız ezelden ebede bir olacağımız birlikte olacağımız tarihin tozlu raflarından değil dilden dile dolaşıp genetik olarak hem kanımızda hem hafızalarımızda daima var olacaktır. Şartlar değişse de, zaman değişse de, çağ değişse de düşmanlarımız hiç değişmedi. Birleşen ruhlarımızı ayırmak için kurulan tuzaklar neticesinde on beşlilerimizin zihinleri uyutulması dahi 1915 ruhuna ihtiyacımız olduğunun kanıtıdır.
O dönem şehadet için ant içen gençliğimiz şimdiler de nerede? Ne yapıyor? Ne için mücadele ediyor bunu sorgulamalıyız. Sorgulamaktan kast olarak gençlerimizi kenara çekip sorguya çekmekten bahsetmiyorum. Onları yetiştiren ebeveynler olarak kendimizi hesaba çekmekten bahsediyorum. Çünkü Onların uyanışı, bizlerin uyanışından ve dahi mücadelemizden geçiyor. Düşman uyumuyorken, Milli Mücadele ruhumuzu daima uyanık tutmak zorundayız ki bu ruh bize “Biz” olabilmeyi “Bir” olabilmeyi hatırlatan en önemli ortak geçmişimiz, gerçek tarihimizdir...
Güneş Altuner