Nureddin Mahmud Zengi'nin üç hedefinden biri olan, Kudüs'ün fethini, onun yanında yetişen ve sahip olduğu fetih ve gaza ruhunu aynen devam ettiren halefi, Selahaddin Eyyubi gerçekleştirdi.
Fetihle birlikte, sadakat ve vefasının gereğini, Nureddin Mahmud Zengi’nin Mescid-i Aksa'ya konulmak üzere devrin en maharetli ustalarına bizzat yaptırmış olduğu muhteşem ‘minberi’ Mescid-i Aksa'ya koydurtmak olmuştu.
Mert, adil ve merhametli olduğu için düşmanları tarafından “İslam'ın en saf kahramanı" diye anılan Selahaddin Eyyubi; Mirac mucizesinin yıl dönümüne rastlayan 2 Ekim 1187 günü, Hazreti Adem Aleyhisselam’ın ayak izinin olduğu, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallâhu aleyhi ve sellemin, Burak ile Miraca yükseldiği ve bütün peygamberlere Serdar’lık yaptığı, İslam’ın ilk kıblesi olan Altın Mekan Kudüs’ü, Derebeyi ve Sömürge Medeniyetinin 100 yıllık işgalinden kurtarmıştı.
Allah ondan razı olsun. Ruhu şad, mekânı cennet olsun inşallah.
Üç semavi dine mensup insanlığın kalbi olan Kudüs-ü Şerif; Hadimü'l-Haremeyn Yavuz Sultan Selim Han Hazretlerinin Mercidabık meydan savaşını kazanması neticesinde 1516 yılının Aralık ayında, Devlet-i Aliyye’nin Nizam ve Merhamet Medeniyeti ile buluştu.
Bu kutlu buluşma sayesinde Kudüs, tam 401 yıl, barışın, refahın, adalet ve hoşgörünün hâkim olduğu esenlik devrini yaşadı.
Aralık 1917 de İngiliz mandasının hakimiyeti ile birlikte, Kudüs-ü Şerif’deki esenlik ikliminin yerini, günümüzde de hâkim olan vahşet ve zulmün iklimi aldı.
İsrail yönetimlerinin eliyle Siyonist vahşetin bütün uygulamalarını dünyanın gözü önünde en şiddetli bir şekilde yaşayan, insanlığın ortak değerlerini temsil eden Mukaddes Şehir Kudüs-ü Şerif, kendine yapılan bu zulmün karşısında, İnsanlık vicdanının ayağa kalkacağını umut ederek yeniden Nizam ve Merhamet Medeniyeti ile buluşacağı kutlu günleri bekliyor.
Tevhid dininin beşiği Kudüs-ü Şerif’teki bütün insanlar için geçmişte, adaleti, barışı, hoşgörü ve esenliği hâkim kılmış bütün Türk-İslam büyüklerini ve onların kahraman askerlerini, rahmet, minnet ve şükranla anıyor, onların geçmişte yaptığını bu gün, yarın veya yarından daha yakın zamanda ama mutlaka gerçekleştirecek olan komutanı ve kahraman askerlerini de şimdiden minnet, şükran, saygı ve dualarımızla selamlıyoruz.