Daha önce benzer bir konu için bu konuyu yazmıştım, şimdi de milletvekili aday başvuruları sürecinde bu konuyu gündeme taşıma gereği duydum.
Biliyorsunuz İstanbul’da Ayasofya Caminin yanında, yine aynı düzeyde sayılacak Süleymaniye camii de turistlerin İstanbul’da en çok ziyaret ettiği yerler arasındadır
Osmanlı döneminde bu camide çeşitli görevlerde bulunmak üzere 250 civarında görevli bulunuyordu.
Süleymaniye Vakfiyesinde bulun belgeye göre, Kanuni Sultan Süleyman, 16.Yüzyılda Süleymaniye Camii’ne görevlendirilmek üzere imam arıyor. Arşivde saklanan belgeye göre de şartları şunlar
*Yüksek ilimleri ve alet ilimlerini bilecektir.
*Arapçayı ve Farsçayı bilecektir.
*Ayrıca Latinceyi de bilecektir.
*Kefere dini (Müslüman olmayanların dini) ile dinimiz İslam’ı mukayeseli olarak bilecektir.
*Ata binecek, spor yapacak, güzel görünüşlü olacak ve güzel giyinecektir.
*Evlenmiş olacak, karısı bir tane olacak ve güzel bir kadın olacaktır. (Harama bakmaması için)
*İlm-i Teşrihi (insan yapısı ilmi) bilecektir.
Süleymaniye camiinde bilemedin 1000 kişiden oluşabilecek cemaatin önüne geçerek günde yarım saatten bilemedin toplamda günde 5-6 saat hizmet edecek birinde bu şartları arıyor.
Bu imam görevi sırasında sessiz kıraat olan ikindi ve öğle namazlarında yanlış ayet okusa dahi cemaate bir şey olmaz, cemaatin namazı kabul olur imamın namazı tartışmalı olur.
1000 kişiye azami namaz kıldıracak bir imamda bu kadar şart aranıyor da,
650 bin nüfuslu Adıyaman’ı
2 milyon nüfuslu Gaziantep’i
2 milyon nüfuslu Şanlıurfa’yı
1.800.000 nüfuslu Diyarbakır’ı
800.000 nüfuslu Malatya’yı
1.600.000 nüfuslu Hatay’ı Mecliste temsil edecek veya burada siyasi sorumluluk alacaklarda bu şartlar aranıyor mu?
Bunca deprem sel felaketinden sonra, bu kentlerin brikmiş sorunlarının çözümü için halktan ilgi ve destek isteyenler, milletvekilliğine adaylığı için müracaat edenler oluyor(Sözümüz ehil olanlar ve yakışanlar için değil)
Demokratik hak vs bunlara saygım var fakat; her 20-30 bin lira para yatıranın bu işe soyunması, atılması doğrumu? Bunu bir sorgulayalım istedim.
Adamda ki özgüvene ve cesarete bak!
Şimdi bunlara seslenerek, yani kabiliyetsiz yetersizlere sözüm..
Milleti gidip parlamento ve uluslararası arenada temsil etmek kim, sen kimsin?
Sen nerede nasıl bir eğitim aldın?
Bu kadar bir kitleyi temsili kendine ne cesaretle hak görüyorsun? bu şehirler, bu ülke, bu görevler bu kadar ele ayağa düştü mü?
Aldığın görev ve işlerde hangi kabiliyetinle, ne başarılar gösterdin de bu işe soyundun?
Bırak yabancı dil bilmeyi doğru dürüst öz dilini doğru konuşmaktan acizsin.
Tekrar seni lise bitirme sınavına alsalar lise diploması alamazsın.
Bırak şunu bunu yürümeyi bilmiyorsun, giyinmeyi bilmiyorsun zübük.
Aynaya gidip iyice kendinize bir bakın ( bizim sabrettiğimize bakmayın) müzakere için bir yabancı heyet sizinle masaya oturmaz mezar kaçkınları.
Yalaka, omurgasız, sünepe, paspal, pejmürde küstah cesur cahiller .
Birde bununla kalmıyorsunuz (sistem ehliyetli liyakatli için meşakkatli) totodan aday gösterilip bir yerlere partinin gücü liderin hatırıyla has bel kader belediye başkanı oluyorsunuz (Sözümüz ehil olana değil)
Bulunduğunuz beldenin, ilçenin, şehrin ve büyükşehrin giriş ve çıkışlarına dev posterler billboardlarda resimlerle millete dalga geçercesine tebessüm ediyorsunuz.
Bu millet sizi afişler astırıp resminizi basıp artistlik yapmanız için seçmedi, boy boy resim asmak neyin nesi ?
Siz belediye başkanımısınız artist misiniz?
Belediye başkanları hizmetleriyle milletin önünde olurlar, hizmetleriniz, eserleriniz bilboardlarda olsun. Ya artist olun ya da milletin hadimi hizmetkârı olun.
Millet sizin yüzünüze suratınıza meraklı değil.
Çok tabela meraklısıysanız gidin yeşil çama artist olun.
Kıyamet alametlerinden olsa, hiç bir başarı ve yeteneği olmayan bu kadar zübükün ortalığı istila etmesi sosyal tarafımızı da 7.7 le sarsıyor yıkıyor.
Bu milletin aklıyla adeta alay etmeye çalışanlarla, aynı atmosfer altında görev alan aklı başında siyasetçi ve idarecilere ayrıca dua ediyorum ne sabır varmış sizlerde.
Bu serzenişimi herhangi birini işaret etmeden yaptım, ben Türkiye’yi dünyayı gezen dolaşan biriyim. Türkiye’de bu işin çivisi ve cılkı çıktı.
Bu durum bölgemizde değil ülke genelinde de bu durum maalesef böyle.
Lütfen demokrasimizin ve çocuklarımızın geleceği için etrafınızda bizleri mecliste temsil edebilecek, başımıza yönetici idareci olmasında yarar olacak kabiliyetli yakınlarınızı, komşunuzu arkadaşınızı teşvik edin aday olmaya zorlayın.
Kentlerimizi ve ülkemizi çapsız bizim aklımızla alay eden cahillere bırakmayın.
Taşın altına elinizi koyun.