MATEMATİK DE AŞK ASLINDA! AMA...

Bazen aşk, ters orantıya dönüşebilir. Biri arttıkça diğeri azalır. Ama belki de en güzeli, birbirine eşit iki vektör gibi aynı yöne bakmak, aynı büyüklükte yürümektir.

Abone Ol

MATEMATİK DE AŞK ASLINDA! AMA...

En güzeli, iki vektör gibi bakmalı; aynı yön ve yolda yürümeli...

Buradan, rahmetle matematik öğretmenimi anıyorum. Kafama tebeşir atıp, "Es!" dedi, biliyor musun? Müzikte "es" nedir? Sen matematik kafasına sahipsin, kaçma, dedi. Oysa ruhum hiçbir şeyi ciddiye almayıp kaçar... Buyum işte.

Sonra, hocaların hocası matematik öğretim görevlisi Selahattin Hocam ile kesişti yolumuz. Matematik dehası, dostum, matematik sohbetlerinden aldığım aklımda kalan bilgilerle anlatmaya çalıştım hocamın bu arada matematik bilinci enstitüsü fahri üyesiyim

"Sevgili Kıymet, sen matematikte iyisin"( ama ben neden bilmiyorum? berbatım!) "Senin sosyal zekân çok yüksek ve bu konuda çok iyisin."

Hocamın bu konuda herkesin okuyabileceği kitapları da var. "Oku," dedi. Hocam, iyi öğrenmiş miyim? Biliyorum, çok şey bilmediğimi...

MATEMATİK VE AŞK

İlk bakışta birbirine zıt gibi görünen iki kavram... Matematik kesinlik ister; aşk ise belirsizlikle beslenir. Matematik net sonuçlar sunar; aşk ise sonsuz ihtimaller... Ama işin ironik yanı şu ki, aşk da aslında bir matematik problemidir.

Düşünelim… Aşk, iki bilinmeyenli bir denklem gibidir. X ve Y birbirini anlamaya çalışırken, yanlış bir işlem her şeyi altüst edebilir. Belki de asıl sorun, her zaman sonucu bulmaya çalışmamızdır. Kim bilir, belki bazı denklemler çözümsüz bırakılmalı, terk edilmelidir...

Aşkın en tehlikeli matematiksel işlemi ise kesinlikle bölme işlemidir. Çünkü iki kişi birbirine bölündüğünde, genellikle payda sıfır olur. Ve malum, matematikte bir sayıyı sıfıra bölmek tanımsızdır. O yüzden aşkı bölmek yerine çarpmak gerekirse taraflardan biri sıfır kalır...

Bazıları aşkı logaritmik bir fonksiyon gibi görür; başta hızlı yükselir, sonra...

Kimileri ise sinüs dalgası der; bir iniş, bir çıkış... Ama gerçek şu ki, aşk geometride ki gibi düz bir çizgi değildir. Daha çok, karmaşık bir fraktal gibidir; içine girdikçe sonsuz detay sunan ama hiçbir zaman tam olarak çözülemeyen bir yapı...

Belki de en büyük ironi şudur: Matematik kesin doğrular üzerine kurulu olsa da, aşk çoğu zaman irrasyoneldir. Tıpkı π (pi) sayısı gibi… Başlangıcı bellidir ama sonu asla bulunamaz.

Ve işin en dramatik yanı… Bazen aşk, ters orantıya dönüşebilir. Biri arttıkça diğeri azalır. Ama belki de en güzeli, birbirine eşit iki vektör gibi aynı yöne bakmak, aynı büyüklükte yürümektir.

Sonuç mu?

Aşk bir matematik problemiyse, belki de en iyi çözüm, yanlış hesaplardan kaçınıp, doğru işlemlerle ilerlemektir.

Ama unutma… Bazı denklemler çözülmek için değil, sadece yaşanmak için vardır.

Kıymet Şahin

28 Şubat 2025