Milliyetçiler Ülkücüler genelde beni sever ama bir gün bana hak etmediğim yapamayacağım bir görev tevdi edildiği zaman ben o görevi kabul edersem kişiliğim de bir sorun var demektir.
Eğer bir görevi ifa ederken şahsıma yapılan eleştirilere karşı öfkelenip kızarsam gene kişiliğim de bir sorun var demektir.
Ben kendimi iyi tanıyan ne yapacağımı yapamayacağımı gayet iyi bilen kendimi kontrol edebilen bir insanım..
Yanlışlara ve hatalara karşı Sükut etmem. Çünkü haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır denilmiştir' susmam..
Ancak siyasi partiler de görüyorum ki hak etmediği göreve talip olan ve o görevi yürütürken etrafına karşı gözünü karartan sadece kendini düşünen bazı insanlar var.
Liyakat ve ehliyete sahip İnsanlara hiç bir sözümüz yok elbette; onları her zaman her şartta desteklerim. Ancak televizyona çıkıp iki kelime edemeyecek hitabeti zayıf insanlarada makam ve koltuk verilmesine şiddete karşıyım..
Mesele o koltukta oturmak değil halk içerisinde gezerken halka partinizin propagandasını anlatabilmek ve televizyona çıkınca aslanlar gibi konuşabilmek..
Işte Parti genel başkanları da böyle adamlara görev vermek yerine kullanıp çöpe atabileceği adamları koltuğa oturtuyorlar..
Tabii ben bunları yazınca da bana kızıyorlar. Bana kızmak yerine keşke hak eden Liyakat sahibi insanları göreve getirebilseler.
Elhak şu ana kadar gönlümü Şad edecek bir siyasi parti henüz yok ortada..