Öncelikle şunu belirtmemizde fayda bulunmaktadır ki, dinimizce iki hak söz konusu kul hakkı nasıl ödenir olmakta ve bunlardan biri Allah’a ait olan haklardır, örneğin Rabbimize kullak görevlerimizi yerine getirmemiz, emirlerine riayet etmemiz ve yasaklarından kaçınmamız gibi, diğeri ise, kul haklarıdır. Nitekim, Yüce Rabbimiz tarafından da buyurulduğu üzere, Rabbimize ait olan hakların Rabbimiz tarafından bağışlanması söz konusu olabilmektedir. Ancak, kul haklarında bu durum söz konusu olmamaktadır.
Dünyada iken, müslüman veya gayrimüslimin haklarının farkında olarak veya farkında olmayarak haklarının ihlal edilmesi durumunda, mutlak suretle helalleşme durumunun ahirete bırakılmasına müsaade edilmeden dünyada iken, gerekli hakkın verilmesi ve birey veya bireylerden helallik alınması gerekmektedir. Ayrıca, samimi bir kalp ile tövbe istiğfar edilmesi ve Yüce Rabbimizden de ayrıca bağışlanma dilenmelidir.
Hak sahibinin vefat etmesi durumunda varsa yakın varislerine, yakın varislerine ulaşılamaması veya vefat etmesi durumunda ise, ha sahibi adına hayır ve sadakaların verilmesi ve hak sahibi için dua ve istiğfar edilmelidir. Bu sayede, Yüce Rabbimizin takdiri doğrultusunda umut edilir ki mevcut kul hakları ödenmiş olsun.