Değerli dostum İskender Korkut'a: saygıyla ve rahmetle- *
Yeni Valimiz Osman Varol bir aksilik olmasa birkaç gün içinde Adıyaman’da görevine başlayacak. Daha önce de bir çok valimizi ağırlamış, bir çok valimizi uğurlamıştık.
2000 ve 2004 yıllarında yeni gelen valilerimizle ilgili “YENİ VALİ GELMİŞ KOŞUN” ve “KOŞUN KOŞUN VALİ GELMİŞ” başlıklı yazılar kaleme almıştım. Bu yazıların içeriğini değilse bile başlığını hatırlayan çok sayıda okurumuz olacaktır.
Gelenek olduğu üzere her yeni Vali gelişinde bu yazılardan birini yayınlarım. Bugün de öyle yapacağım ve 2004 yılında yazmış olduğum yazıyı sizlerle paylaşacağım. İşte yazı:
“Geçmiş izlenimlerime dayanarak Valilik kurumunun ilgili ilgisiz ziyaretçi akınına uğrayacağını ve bu ziyaretlerin aylarca belki de Sn. Valinin tayini çıkıncaya kadar devam edeceğini biliyorum. Tabii sonra iade-i ziyaretler, tekrar ziyaretler ve iade-i ziyaretler...
Böyle devam edip gidecek.
Sonra ufaktan ufaktan maksat hâsıl olacak. Bir şeyler talep edilecek, menfaatler çarpışacak ihaleler takip edilecek, valiye hatırlatmada bulunulacak ” Hani size o çiçeği gönderen, en derin saygılarımla hürmetler sunar, emirlerinizi bekler, hoş geldiniz diyorum” diyen benim denilecek, başka insanların kirli çamaşırları ortaya dökülecek, vali bazen çok iyi bazen iş bilmezin teki olacak aynı adamların gözünde. Önce bunlara çok şaşıracak sn. vali, ama zamanla alışacak. Hatta Adıyaman’a neden geldiğini, ne yapması gerektiğini dahi belki unutacak. Zamanla bir şeylerin farkına varacak ama iş işten geçmiş, atı alan Üsküdar’ı geçmiş olacak. Bu bir.
İkincisi gelen ağam, giden paşam olduğu için, ilimize atanan Valiyi karşılamak, tanışmak ve kaynaşmak için günlerdir plan kuranlara söyleyeceklerim var;
Yeni valimizi karşılamaya giderken, ne olur hız sınırını aşmayın, hatalı sollamaya girmeyin, alkollü araç kullanmayın ve birbirinizle yarışmayın. Kısacası trafik kurallarına uyun, uymayanları uyarın. Adab-ı muaşeret kurallarını da unutmayın tabii. Sabrederseniz, sayın valimiz hepinizle görüşecek, elinizi sıkacak, bazılarınızın yanaklarından busedecektir.
Üçüncüsü, alışkanlık olduğu üzere, şimdiden çiçek siparişi verip, çiçeğinizden beş dakika sonra sayın valimizi makamında ziyaret etmeyi düşünenlere söyleyeceklerim var;
Lütfen ziyaretlerinizi kısa tutunuz. Biliyorum, sohbetinize doyum olmaz. Hepinizi çok güzel ve bu memleket için çok kıymetli insanlarsınız. Eğer ziyaretlerinizi 6 ay gibi kısa bir sürede bitirirseniz çok makbule geçer. Malumunuz üzere sayın valimizin de dinlenmesi ve başka bir ile yayini gitmeden önce kısmet olursa Adıyaman’ımızı görmesi, tanıması, hiç değilse şöyle ufaktan etrafı bir kolaçan etmesi gerekiyor.
Dördüncü husus basın mensuplarına;
Değerli basın mensubu arkadaşlarım, kıymetli meslektaşlarım, biliyorum ki yeni gelen valimizle bir haber yapabilmek, demecini ilk alanlardan olabilmek için günlerdir tetikte bekliyorsunuz. Tetikte beklemenize, ilk demeci alacak olmanıza bir şey demiyorum. Bu sizin en tabi hakkınız. Ama ne olur kaşları, gözleri, sözleri hoşunuza gitmedi ya da ne bileyim herhangi birinizin isteğini geri çevirdi, ilk günden randevu vermedi ya da randevu verdi ama sizinle gereği gibi ilgilenmedi diye elinizdeki kitle iletişim araçlarını tetiklemeyin. Ve ne olur koltuğuna henüz oturmamış bir vali için “Bu vali çok büyük adam, daha önce de çok vali gördük ama bunun gibisini ilk kez görüyoruz” deme bahtsızlığında bulunmayın ve ne olur makam odasının önünde, üzerinde "İleride yapacağınız başarılı hizmetlerden dolayı şimdiden tebrik ederiz" yazılı plaketlerle beklemeyin. Henüz ilimize atanmış ve makam odasının yerini bulmakta şaşıran valimizi yapmayı düşündüğü başarılı hizmetlerden dolayı tebrik etmeyin. Kaldı ki sizler basın mensuplarısınız, Bu memleketin eli, gözü, kulağısınız. Bu halkın vicdanısınız. Göreviniz gereği kim her ne yaparsa yapsın hiçbir şekilde plaketle ödüllendiremezsiniz. Mesleğiniz gereği yapmış olduğunuz haberlerle ödüle layık görülürseniz. Ama unutmayın ki günümüz Türkiye'sinde resmi makamlardan alacağınız her ödül yaptığınız değil, yapmadığınız gazeteciliğin karşılığı olacaktır. Her zaman komik olunmaz biliyorum, bazan da gülünç olunur, lütfen gülünç duruma düşmeyiniz.
Şüphesiz ki Sayın Valimizi tebrik ve takdir kuyruğuna girecek daha birçok kurum ve kuruluş var ama her hususta benzer şeyler yazmaya gerek yok. Yazılacak hususlar yazmakla bitmez çünkü. Bu satırların yazarı olarak kendim de sayın valimize buradan birkaç kelam etmek isterim;
Sayın valimiz, ilimize geldiniz. Geldiğiniz ilin Adıyaman olduğunu bildiğinizi düşünüyorum. Biz çok hürmetkâr, itaatkâr bir o kadar da devletçi ve kaderci bir toplumuz. Giden her valimizi gözyaşıyla uğurlar, gelen her valimizi davul zurnayla karşılarız. Valimizin bizden bir tanede olur diye gün 24 saat tetikte el pençe divan bekleriz. Bunun içindir ki bu güne kadar valilerimizi ziyaret etmekten ve onların bizi ziyaret etmesini ve vereceği talimatları yerine getirmekten başka bir şey yapmayı düşünmemişiz.
Ama unutmayın ki burası Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vilayeti. Bütün komşu illere ulaşımımızı minibüslerle sağlıyoruz. Ve bu il ÖYS’de 78. olmuşuz. Ve bu ilin 114 köyü 32 mahallesi var. Ve köylerimiz yolsuz ve sussuz ve köylerimiz okulsuz sayın valim.
Ve okullarımız bakımsız, dersliklerimiz yetersiz, her bakımdan geri kalmış, komşu illerle kendini kıyaslamaktan bitap düşmüş bir ile vali olarak atandınız. Eğer ziyaretlerden ve iade-i ziyaretlerden vakit bulursanız tebdili kıyafet edip halkın arasına karışın. Esnaflarımızı dinleyin. Köylerimize gidin, vatandaşlarla hasbıhal edin. Hiç değilse köylerimiz bir vali görsün sayın valim. Bir vali nasıl biriymiş görsünler ki gözleri açık gitmesinler.”
(Yazım tarihi 2004)
***
* Ne zaman Adıyaman'a yeni bir vali atanacak olsa sevgili İskender beni arar "koşun koşun vali gelmiş" diyerek muzipçe gülerdi...
Şimdi ben bu cümleyi yazdım ya bütün yazı boğazıma bir hıçkırık olarak düğümlendi... Mekânın cennet olsun güzel dostum...