GAP Gazeteciler Cemiyeti başkanı sevgili Zeynel Abidin Kıymaz Bey 2006 yılında bir televizyondaki konuşmasını WhatsApp'tan göndermiş; 50 yıl önceleri ki Adıyaman'ı anlatıyor; bütün Adıyaman evleri bahçeli, tek veya en fazla 2 katlıdır, her evin bahçesinde şehirde yetişen bütün meyveler vardır, şehrin namı Yeşil Adıyaman'dır. Henüz apartmanlar dikilmemiştir. Bu küçücük şehirde o zaman 3 tane sinema vardır. Yine 3 tane hamam vardır. Herkes birbirini tanımaktadır. Komşuluk ilişkileri ve diğer sosyal ilişkiler çok canlıdır.
Bendeniz 28 yıl önce Adıyaman'a gittim televizyonun yaygınlaşması sonucunda sinemalar kapanmıştı. Sadece bir hamam vardı o da kapanmak üzereydi, şehirde kerpiç evler vardı. Türkiye'de Şimdiki gibi yaygın bir üniversite anlayışı yoktu. Üniversiteye girmek zordu, her ilçeye üniversite birimleri kurulmamıştı, kalite vardı, bu kalitede nasiplenmek isteyen öğrenciler üniversite sınavlarında başarılı olmak için yoğun bir gayret sarf ediyorlardı. Öğretmenlerimizin dışarıdan gelmişti.Milli Eğitim her eğitim fakültesi mezununu anında istihdam ettiği için öğretmen bulmak kolay değildi. kendine güvenenler dershanede çalışmak isterlerdi
Kıymaz beyin videosunu izlerken Bir taraftan da bulunduğum Elazığ'daki baba ocağında arşivimi karıştırıyorum karşıma Fettah Şengül hocam çıktı.
Ay canım hocam, fedakar insan şimdi Fettah Şengül hocam Elazığ İstanbul dershanesinde dershane öğretmen olarak yetiştirilmişti tam bir idealist fedakar uyumlu bilgili bir Türkçe öğretmeniydi. Depremin maddi hasarları konuşuyor Halbuki onun ve benzeri depremde geçirdiğimiz canların yerini doldurmak için o maddi kayıpları hesap etmek mümkün değildir.
Fettah Şengül hocam Atatürk Lisesi'nin eski müdürü Ramiz Tuzcu hocanın kızı Esra ile evlenmişti. Adıyaman'a dershane öğretmenliği için gelen arkadaşlarımızın geri dönerken o Adıyaman'a yerleşmişti. Hizmete devam ediyordu. 6 Şubat felaketinde onu da kaybettik eşi ve iki
evladıyla birlikte Adıyaman depreminde kaybettik,
Fettah Hoca yoğun Dershane temposuna rağmen tek kuruş para almadan yukarıdaki fotoğraftaki gibi
saatlerce özel ders gibi öğrencileri çalıştırırdı.
Aklıma gelen düşünce şu bizim bütün bu zahmetlerimiz bütün bu gayretlerimiz bütün yetiştirdiklerimiz aymazlığımızla bilime uymamakla fay hatlarını bilmemenin bedelini mi ödemekle geçecek neden Erzincan depreminden ibret almadık neden Sakarya Adapazarı depreminde ibret almadık Düzce depreminden ibret almadık