Bizler depremde kaybettiğimiz binlerce canımızın hesabını sormak yerine onları kefensiz tek parça halinde gömdüğümüze şükrettiğimiz için İsias Otelinde hayatını kaybeden 35 Kıbrıslı ortaokul öğrencisinin hesabının sorulmasını anlayamıyoruz.
Bizler depremde kaybettiğimiz binlerce canımızın toprağı daha kurumamışken kazanılan bir seçimi havai fişeklerle kutladığımız için İsias Otelinde hayatını kaybeden 35 Kıbrıslı ortaokul öğrencisinin hesabının sorulmasını anlayamıyoruz.
Bizler depremde hayatını kaybeden binlerce canın aramızdan ayrılışını takdiri ilahi olarak gördüğümüz için İsias Otelinde hayatını kaybeden 35 Kıbrıslı ortaokul öğrencisinin ailelerinin ve sevdiklerinin adalet arayışını anlayamıyoruz.
Bizler binlerce canımız enkaz altındayken marketleri yağmaladığımız, evleri talan ettiğimiz, bir kez olsun yaşadıklarımızın hesabını sormayı akledemediğimiz için İsias Otelinde hayatını kaybeden 35 Kıbrıslı ortaokul öğrencisinin davasının neden bütün Türkiye ve dünya genelinde bu kadar İlgiye mazhar olduğunu anlayamıyoruz.
Bizler kaybettiğimiz binlerce canın ardından aylardır enkazlarla maloz yığınlarıyla akbest tozlarıyla yaşamayı dahi olağan karşıladığımız için İsias Otelinde hayatını kaybeden 35 Kıbrıslı ortaokul öğrencisinin görülen olağan davasını olağanüstü karşılıyoruz.
Bizler ölen binlerce canımızın hesabını sormak ve konteynerlerde yaşayan ve barınma sorunundan dolayı şehre dönemeyen onbinlerce vatandaşımızın akıbetini merak etmek yerine aylardır kimin belediye başkanı olacağını daha çok merak ettiğimiz için İsias Otelinde hayatını kaybeden 35 Kıbrıslı ortaokul öğrencisinin ailelerinin ve sevdiklerinin acılarını neden hep taze tuttuğunu ve hesap sorduğunu anlayamıyoruz.
Bizler binlerce canımızı yitirmiş on binlercemiz evsiz barksız yurtsuz kalmışken dahi yaşadığımız yalnızlığı ve çaresizliği ne kendimize ne bu ülkeye ne bu ülkeyi yönetenlere anlatamamışken bir tek İsias Oteli davasının nasıl olur da dünyaca bilinmesine ve sosyal medyada milyonlar tarafından takip edilmesine anlam veremiyoruz.
Çünkü bizler buyuz ve bu kadarız. Hak hukuk adalet anlayışımız işimize yaradığı kadar. Onlarsa ölen çocuklarının hesabının mahkeme-i kübra'dan görülmeden önce bu dünyada görüldüğünü yaşıyorken görmek istiyorlar...
Bizler sevdiklerimizi günler sonra da olsa enkazın altından tek parça halinde çıkardığımıza kefensiz de olsa gömebildiğimize şükretmeye devam edelim...
***
2024 yılının 3. gününün 3. yazısı / Ankara