Kemal Tahir anlatıyor:
Timur ihaneti
Timur'un doğuda sürdürdüğü büyük ihanetin Bursa'yı taş üstünde taş bırakmayacak biçimde yakıp yıkmasına bağlamaktadırlar.Timur ihanetini diyorum, çünkü körpe Türk-islam Osmanlı İmparatorluğu'nu arkadan vuran bu kanlı eşkıya salt yakın Ortadoğu'yu allak bullak ederek batılı çapulcularına alanlar açmakla kalmamış aynı yıkıcılığı Hindistan'da da uygulayarak 150 yıl sonra başlayacak batılı yağma için bu büyük memleketi tamamı ile savunmasız bırakmıştır. Kendisini Müslüman sanan ve öyle de göstermeye çabalayan bu topal eşkıya'nın Batı Latin Katolik dini ile başından beri anlaşmaya çalıştığı, onların yolunu kesen batılı sömürüyü önleyen doğulu direnmeyi çökerterek gavurlara aylıklı katillik ettiği açıkça bilinen bir tarihsel gerçektir. Her gittiği yerde gereksiz yere her şeyi yakıp yıkan, direnenler gibi teslim olanları da yüzbinlerce sayıda öldüren Timur eşkıyası geçtiği yerlerdeki bütün ustaları, zanaatkarları, ddüşünürlerive üretimde insan gücünü kolları bağlı dürüler halinde Orta Asya steplerine götürüp orada boşu boşuna eritmiş, Mısır Memlukları müstesna başta Altınordu devleti Osmanlı Devleti İran ve Hint Devletleri bulunduğu halde, batı'ya karşı Doğuyu savunan bütün barajları alçakça yıkarak Doğuyu insan eti yiyen batılı sömürgecilere karşı tamamıyle savunmasız bırakmıştır. Bugünün bilimsel ölçüleri ile korkunç biribci derece hasta olduğu artık iyice bilinen bu sefil aylıklı katilin tarihteki yeri ve amaçları bakımından kendisi ve çevresindeki haydut çeteleri için değil batıdaki efendileri için çalıştığı ortadadır. Ölümünden sonra doğudan meydana getirdiği akılalmaz anarşi alanı kısa zamanda kendi ülkesini de sarmış yaptığı kümbetten başka hiçbir şey bırakmamak şartıyla hiçbir iz bırakmamak şartıyla ortadan kaldırılmıştır.
Doğunun tarihinde Timur ihaneti insanlığın hiçbir dönemde rastlanmadığı gelecekte de rastlamayacağı bir alçaklık örneğidir. Bu alçaklık örneği ne kadar büyük ve korkunçsa artık arkadan vurulup yerle bir edilen ve tarihten silindiği sanılan Osmanlı İmparatorluğu'nun bütün iç ve dışı ihanetlere rağmen onbeş yıl içinde yeniden davranarak tarihteki onurlu ödevini batılı sömürüye karşı Doğu'yu savunma ödevini yiğitçe ve insanca yüzyıllar boyu sürdürmesi olayının ne kadar büyük ne kadar önemli olduğunu meydana koyması bakımından değerlidir (Kemal Tahir notlar 10 S. 408 409)